Tüm dünya isyanlarla, ayaklanmalarla çalkalanıyor. Bu ayaklanmalarda, isyan ve eylemlerde, her yerde, dünyanın bütün sokaklarında kadınlar en ön saflardalar. Dünyanın sokakları kadınların özgürlük sloganları ile çınlıyor!

Kimi yerde isyanın dili dans; kimi yerde duvar resimleri...

Yayılıyor sokak sokak, şehir şehir, ülke ülke... Şili'den esen özgürlük rüzgarı, Las Tesis dansı Şili'den Rojava'ya sokakları dolduruyor. Saldırılara, gözaltılarına sloganlarımızla, haykırışlarımızla, zılgıtlarımızla meydan okuyoruz. Eylemlerle, grevlerle, kavgamızla meydanları zapt ediyoruz. Flormar, Sibaş, SF Trade, Bergama gibi birçok yerde emekçi kadınlar, kavgayı güzelleştiriyor.

2020'ye girer girmez bütün kıtalarda kırktan fazla ülkede yüzbinlerce kadın büyük kentlerin meydanlarını zaptettiler... Devrimci tarzda dövüşüyor, devrimci üslupla konuşuyoruz. Yaşamı yeniden yaratmak, kendi kaderimizi kendimiz belirlemek için dünyanın heryerinde ayaklanıyor, haykırıyoruz!

8 Mart'ta kadınlara dayatılan kölelik zincirlerini kıra kıra ilerliyoruz. Her yerdeyiz. Faşizm tarafından kışkırtılan ve önü açılan kadın cinayetlerine, yoksulluğa, intiharlara, çocuk istismarları, taciz ve tecavüzlere karşı her yerde eylemdeyiz, isyandayız...

8 Mart 1857'de New York'lu dokuma işçisi kadınların başlattığı isyan dalgası, o günden bugüne yayılarak, büyüyerek devam ediyor.

Tüm dünyanın sokakları bizim eylem alanımız.

8 Mart'ta da bütün öfke ve isyanımızla yine hep birlikte ezilen, sömürülen ve yaşamda yok sayılanlar olarak; İstanbul'da Taksim'deyiz, İzmir'de Alsancak'tayız, bulunduğumuz her yerde eylem alanlarındayız.

 

Dünyaya Başkaldırıyoruz!

Var olmak istiyoruz!

Binyıllarca bize dayatılan yaşama karşı çıktığımız için ağır bedeller ödedik. 21. yüzyılda hala irademizin yok sayılmasını kabul etmiyoruz.

Aklımızla, duygularımızla biz de varız diyoruz.

Yaşamak istiyoruz!

Dünyanın farklı yerlerinde, her gün yüzlerce kadın belki de sadece hayır dediği için, eşi, sevgilisi, aile bireyi ya da hiç tanımadıkları bir erkek tarafından öldürülüyor, şiddete, tacize, tecavüze uğruyor!

Savaşların olmadığı bir dünya istiyoruz!

Dünyadaki bir avuç zenginin egemenliklerini korumak, sermayelerine sermaye katmak için çıkardıkları savaşların tüm insanlık için ama en çok da kadınlar için acı sonuçlarını yaşıyoruz.

Zenginlerin savaşı bizim savaşımız değil!

Ezenlerin, sömürenlerin olmadığı bir dünyada birlikte, kardeşçe yaşamak istiyoruz!

Ezenlerin, halkları bölmeye, parçalamaya, birbirine düşman etmeye yönelik ayrımcılık politikalarını kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz!

İnsanca çalışmak istiyoruz!

Dünyayı her gün yeniden ve yeniden üreten bizler, insanlık dışı çalışma koşullarına, açlık ücretlerine, her türden yoksunluğa, işsizliğe, gelecek kaygısı ile yaşamaya razı olmayacağız!

Nefes almak istiyoruz!

Geleceğimizin ve doğamızın katledilmesine izin vermeyeceğiz. Hayatımızı tehlikeye atan kardan başka bir şey düşünmeyen bu sisteme karşı;

Dünyaya başkaldırıyoruz!

Emekçi Kadınlar (EKA)