Emekçi Kadınlar olarak tüm kadınlara birlikte örgütleme çağrısını yaptığımız 10 Mart İşçi Kadın Kurultayı için çalışmalarımız hız kesmeden devam ediyor. Sektör farketmeksizin her alanda yoğun faaliyet yürütüp işçi kadınlardan kurultay icin bildirimler toplarken, yanıbaşımızda aylardır eylem yapan Flormar işçilerinin de deneyimlerini almak istedik.
Eylemlerinin 263.gününde olan Flormar işçilerinin yeniden yanlarındaydık. Keyifli geçen sohbetlerimiz, eyleme nasıl başladıklarını ve gelinen süreci anlatarak devam etti. 263 günde çok şey değiştiğini ancak öfke ve kazanmaya olan inançlarından zerre değişim olmadığını dile getirdiler.
Kadınlarla samimi sohbetlerimizde, bir kadın olarak çalışma yaşamında ne tür zorluklarla karşılaştıklarını sorduk. Hepsinin cevabı aynıydı. Çünkü sömürü ortaktı, hepsi ondan payına düşeni almıştı. Sendika istiyorlardı ama işten çıkarıldılar. Eylemdeki arkadaşlarına selam verdiler, alkışladılar ama işten çıkarıldılar. Üstelik yüz kızartıcı suç denilerek işlendi dosyalarına. İçlerinden şef seçilmesini ilkin desteklemişler, ancak patrondan çok patronculuk yapınca onların da nasıl değiştiklerine tanıklık etmişler. Eylem süreci bir çok şeyi daha iyi anlamalarını sağlamış. İşçi dostunu, sınıf dostlarını görmüşler, hak gaspına uğradıklarında mücadele etmeden kazanamayacaklarını bilince çıkarmışlar. Bunlar onların anlatımları. Bizim gözlemimiz ise gözleri ışıl ışıl dirençli, mücadele etmekten tek vazgeçmeyecek kadınlar... 10 Mart'ta işçi kadın kurultayına katılacaklarını söylerken kadınlara selam yollayıp çağrıda bulundular.
"Sesimize ses olan işçi kadın kurultayına tüm kadınları davet ediyoruz." Emekçi Kadınlar olarak onların sesini, mücadelesini yükseltmeye devam edeceğiz. Hep birlikte haykırdıkları sloganla veda ettik:
"Flormar değil, direniş güzelleştirir!"