Gazetemiz 7-21 Eylül 2016 tarihli sayısında yayınlanan "Parti Her Yere Her Adımda Zafere" başlıklı yazı nedeniyle Yazı İşleri Müdürü Deniz Ercan'a 10 ay hapis cezası verildi.
Çok işlek bir caddede, herkesle iç içe bir anıt. Yıllar içerisinde oradaki varlığı herkesçe kanıksanmış, ahaliden biri... Her gece evine gidip dinleniyor, ertesi gün mesaisi varmışcasına geri geliyor hissiyatı uyandırıyor insanda. Ankara’daki "İnsan Hakları" anıtından bahsediyoruz.
Gezi'den Rakka'ya uzanan bir yaşam...
O'nu hepimiz Gezi eylemlerine katıldığı için tutuklanan ve “kırmızı fular taktığı için” 103 yıl hapis cezasına mahkum olmasıyla tanıdık...
Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın açlık grevinde destek olmak amacıyla Gezi Ayaklanması'nda ölümsüzleşen Ali İsmail Korkmaz'ın annesi Emel Korkmaz ve Ahmet Atakan'ın annesi Emsal Atakan, Antakya'da 14 Mayıs Anneler Günü'nde bir günlük açlık grevi yapmıştı.
İsviçre'nin Basel kentinde Halkların Birleşik Devrim Hareketi'nin çağrısı ile 26 Mayıs günü saat 18.00'de şehir merkezi olan Markplatz'da bir açıklama yapılarak Mayıs ayında ölümsüzleşen devrim savaşçıları anıldı.
“Güç iştir bir tarihi insan gibi yaşamak
Bir hayatı insan gibi tamamlamak...
Devrim için, ezilen halkların özgürlüğü için 'Bir ömür de benden' dedi İbrahim Tufan, 'Bir ömür de benden' dedi Ayşe Deniz...”
Suriçi'nde yıkımlar devam ediyor. Burası uzunca zamandır devletin ''kentsel dönüşüm'' adı altında rant için göz diktiği yerlerden sadece birisidir. Yaklaşık 8 yıl önce yine yıkım araçları ve silahlı güçlerle mahallelere girilmeye çalışılmıştı. Halkın örgütlü direnişi bu talancıların ilerleyişini durdurmuştu. Ve işte yine geliyorlar. Peki halk bu yıkımları yine durdurabilecek mi?