Haber

Kalp krizi geçirdiği cezaevinde geç müdahale edilen ardından ring aracıyla kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren yazar Murat Saat, memleketi Samsun’da toprağa verildi. Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi yaptığı açıklamayla avukat Saat'in yaşamını yitirmesinden devletin sorumlu olduğunu belirtti. 

Bandırma 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu yazar Murat Saat, 13 Aralık’ta geçirdiği kalp krizi sonucu ring aracıyla kaldırıldığı hastanede 15 günlük yaşam mücadelesinin ardından yaşamını yitirmişti. Saat’in cenazesi ilk önce otopsi işlemleri için Bursa Adli Tıp Morguna götürüldü ve ardından memleketinde toprağa verildi. Saat’in cenazesi Samsun’un Havza İlçesi’ne bağlı büyüdüğü mahalle olan Boyalıcı Mahallesi’ne getirildi ve Cuma namazı ardından mahalle mezarlığında toprağa verildi.

Murat Saat'in yaşamını yitirmesine ilişkin Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi yaptığı açıklamayla devletin hapishanelerdeki keyfi uygulamaları nedeniyle tutsakların yaşamını yitirdiğini ifade edilerek "Murat Saat'in katili devlettir" denildi.

Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi'nin yaptığı açıklama şöyle:

"Murat Saat’in Katili Devlettir!  Hapishanelerdeki keyfi uygulamalar bir  tutsağın daha canına mal oldu. Diğer hakların yanısıra gasbedilen sağlık-tedavi hakkının boyutlarını ortaya koyarcasına.

21 yıldır hapishanede olan müebbet hükümlü Murat Saat tutulduğu Bandırma 2 No’lu T Tipi Hapishanesi'nde 13 Aralık günü geçirmiş olduğu kalp krizi ve zamanında yapılmayan müdahale nedeniyle can verdi.

Saat, kriz geçirdikten sonra zamanında hastaneye götürülmemiş, yoldaşlarının ısrarlı tutumları sonucunda götürüldüğündeyse ambulansla değil, ring aracıyla taşınmıştır. Ring aracında taşınan Saat’in bu esnada kalbi durmuş, fakat zamanında müdahale edilecek koşullar sözkonusu olmadığı için gerekli müdahale hastaneye ulaşıldığında yapılabilmiştir. Bu müdahaleden sonra günlerce yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren Saat, dün yaşamını yitirdi. 

Biz tutsak yakınları Saat’in ve onun gibi sayısız tutsağın gerçek katillerini biliyor, tanıyoruz. Uzun yıllardır hapishanede tutulan tutsakların büyük çoğunluğunun kronik hastalıklarla mücadele ettiğini ve doğru düzgün bir tedavi olanağına sahip olmadığını bildiğimiz gibi.

Bugün gerek çıkarılan KHK'lar gerekse bir bütün olarak mevcut OHAL koşulları hem içerde hem de dışarda tüm toplumsal direniş dinamiklerine gözdağı verme, sindirme mantığıyla gerçekleşmektedir. Mesaj, “Bizim istediğimiz sınırlara gelmezseniz…” tehditlerinin altını çizmeye dönüktür.

Tutsakların hapishanelerde karşı karşıya kaldıkları saldırganlık bu tehditlerin en uç ifadelerinden biridir. Bu mesajların bizler tarafından karşılığı daha fazla direnç ve mücadele olacaktır. Hapishanelerden tek bir tutsağın daha ölüm haberinin gelmesine tahammülümüz yoktur. 

Bizler tutsakların aileleri, yakınları, yoldaşları olarak her türden saldırılarınıza karşı sessiz kalmayacağız, birlikte mücadele etmeyi sürdüreceğiz.

Murat Saat ölümsüzdür! 

Hasta tutsaklar serbest bırakılsın! 

Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi"