39 yıl önce Maraş'ta katledilenler Alevi örgütlerinin düzenlediği yürüyüş ve basın açıklamasıyla anıldı. Valiliğin ilan ettiği yasağa rağmen gerçekleştirilen yürüyüşte, 39 yıldır özenle korunan sorumluların cezalandırılması istendi.
MARAŞ -Maraş'ta 39 yıl önce gerçekleştirilen ve 111 kişinin yaşamını yitirdiği ve yüzlerce kişinin yaralandığı katliamın yıldönümünde Alevi örgütlerinin çağrısı ve katılımıyla yürüyüş ve basın açıklamasıyla Maraş'ta katledilenler anıldı.
Maraş Valiliği, Maraş Katliamı’nın 39. yıl dönümüne sayılı günler kala, kentte 1 ay sürecek etkinlik yasağı ilan etmişti. Alevi örgütleri ise her yıl getirilen yasağa tepki göstererek Maraş Katliamında yaşamını yitirenleri Maraş’ta anacaklarını açıklamışlardı. Yasağa rağmen Alevi Bektaşi Federasyonu, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı, Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri, Demokratik Alevi Dernekleri'nin de aralarında olduğu kurumların çağrısıyla Maraş halkı, Yörükselim Mahallesi'nde gerçekleştirilen yürüyüşün ardından Erenler Cemevi'nde basın açıklaması yapıldı.
Yörükselim Mahallesi’nde bulunan Erenler Kültür ve Dayanışma Derneği önünde bir araya gelen kurumlar ellerinde "Maraşı Unutma Unutturma" yazılı pankart açarak ve karanfiller taşıyarak "Maraş’ı unutma unutturma", "Maraş, Sivas, Koçgiri unutulmaz hiçbiri", "Gün gelecek devran dönecek, katiller halka hesap verecek" sloganları atarak Erenler Cemevi'ne doğru yürüyüş gerçekleştirdi.
Maraş Katliamında yaşamını yitirenerin fotoğraflarının yer aldığı Erenler Cemevi önüne gelindiğinde derneğin polis ablukası altında olduğu görüldü. Basının girmesine izin verilmemesi üzerine Alevi kurumlarının yetkilileri ve milletvekillerinin görüşmesi sonunda basının görüntü almasına izin verildi.
Anmaya katılan kurumlar adına ortak basın açıklamasını Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Muhittin Yıldız okudu.
"Yakın Tarihin En Acımasız Katliamının Yıldönümü"
Maraş Katliamının yakın tarihin en acımasız, insanlık adına en utanç verici kitlesel katliamı olduğunu ifade eden Yıldız, Maraş Katliamı’nın üzerinden 39 yıl geçtiğini hatırlatarak, Valiliğin yasaklarına rağmen Maraş’ta olduklarını katliamda yaşamını yitirenleri andıklarını belirtti.
Katliamın izlerinin hala hafızalarda sıcaklığını koruduğunu ifade eden Yıldız, Alevi, devrimci ve demokrat halklara yönelik geliştirilen bu katliamın sorumlularını 39'uncu yılında bir kez daha lanetlediklerini belirtti.
"Maraş Katliamı, 19 ile 24 Aralık 1978 arasında gerici faşist güçlerce yapılan, Cumhuriyet tarihinin en vahşi katliamlarından biridir" diyen Yıldız, egemen sistemin Alevilerin, solcuların, Kürtlerin, işçilerin ve emekçilerin gelişen toplumsal ve siyasal taleplerini bastırmak için askeri darbeye ihtiyacı olduğunu, Malatya ve Elazığ da başarılı olamayan egemenlerin Maraş'ta Alevi kesimlerin yoğun olarak yaşadığı mahallelerde, Alevilerin yaşadığı evler önceden tek tek çarpı işaretleri ile işaretleyerek insanları vahşice katlettiğini belirtti. Evlerin ve işyerlerinin ateşe verilip, yakıldığını hatırlatan Yıldız, Maraş ile birlikte 13 ilde sıkıyönetim ilan edilerek, 12 Eylül askeri faşist cuntasının zeminin hazırlandığını söyledi
Katliamın Sorumluları Ödüllendirildi, Korundu"
Maraş Katliamında resmi rakamlara göre 111 canlarının katledildiğini, binin üzerinde kişinin yaralandığını, 552 ev ve 289 işyerinin yakılarak tahrip edildiğini hatırlatan Yıldız, katliamın ardından Alevilerin yüzde 80'inin kenti terk etmek zorunda kaldığını vurgulayarak "Maraş Katliamı geride kaldı. Ne yazık ki sorumlu olanlar ya hiç yargılanmadan kurtuldu ya da göstermelik yargılanıp berat etti. Çünkü Maraş Katliamı tasarlanırken senaryonun en önemli parçası, katliamcıların önce korunması, sonra zaman içinde suçsuz ilan edilmesiydi. Katliamın bir numaralı failleri devlet tarafından ödüllendirildi, Meclis’e milletvekili olarak girdi, itibar sahibi yapıldı. Gerçek sorumlular hiçbir zaman açığa çıkarılmadı, yargılanmadı. Bunlar yapılmadığı içindir ki, katliam saldırılar yaşanmaya devam etti" dedi.
"Planlı, Örgütlü, Faşist Bir Saldırıdır"
Maraş’ta yaşananların bir savaş değil, bir katliam olduğunu vurgulayan Yıldız, bir Alevi-Sunni çatışması gibi gösterilmesini de eleştirerek “Bu, Alevi-Sünni çatışması da değildir. Bu, planlı ve örgütlü bir faşist saldırıdır. Çevre illerden getirilen katil çetelerine, belli hedefler gösterilerek her şeyi hesaplanan, bir planla gerçekleştirilen faşist bir eylemdir. Kin ekip kan çiçeği büyütenlerin, ‘şehrimizi kızıllar bastı’ ve ‘milli direnme hakkı doğmuştur’ diye bildiri dağıtanların eseridir. Baba İshak ve yarenlerinden Pir Sultan’a, Deniz Gezmiş’e, 12 yaşında semah dönmek için gittiği Sivas’ta yakılan Koray Kaya’dan 12 yaşında 13 kurşunla öldürülen Uğur Kaymaz’a, Dersim Katliamı’ndan Sivas, Çorum, Gazi, Gezi, Roboski, Suruç, Ankara Katliamı’na kadar yaşanan tüm cinayet ve katliamların sorumlusu aynı organize güçlerdir. Bu organize güçleri örten perde, gelip geçen çeşitli hükümetler ve şu anda iktidarda bulunan AKP iktidarı tarafından özenle korundu. Maraş Katliamı, ‘Müslüman Türkiye’, ‘Allah için cihat başına’ sloganlarıyla kadın demeden, çocuk demeden katliam yapanların, ‘Bana sağcılar ve milliyetçiler cinayet işliyor dedirtemezsiniz’ diyenlerin ve bundan destek görenlerin eseridir” dedi.
"Katliamı Yapanlar Değil Sorumluların Yargılanmasını İsteyenler Suçlu Görüldü"
Yıllardır katliamı yapanların değil, katliamı gündeme getirenlerin suçlu görüldüğünü de belirten Yıldız, yine ‘Yarayı kaşımayın’, ‘tarihi tarihçilere bırakın’ gibi kurnazlıklarla katliam ve katliamcıların unutturulmaya çalışıldığını söyledi.
Türkiye'nin, geçmişindeki bu utancı temizlemek zorunda olduğunu, bunun çözümünün ise katliamın gizli belgelerinin açıklanması, sorumluların bulunması ve cezalandırılması ile mümkün olacağını ifade eden Yıldız "Bütün katliamların üzerini örtmeyi ve katliama 'katliam' bile denmesini engelleyen, Maraş Katliamı’na da ‘katliam’ diyemedikleri gibi, üzerini örtmeyi maharet saydıkları için katliamı protesto edenleri de görmezden gelmekte, görmek istememektedir" dedi.
"Katilleri, Koruyucularını ve Faşist İdeolojilerini Nefretle Kınıyoruz"
Katliamların ancak ve ancak; ırk, din, dil, ayrımı yapmadan bütün halkların ortak kınamaları ve mücadelesiyle önce vicdanlarda, sonra da mahkemeler önünde mahkûm edilerek önlenebileceğini ve barış ve huzurun ancak böyle geleceğini söyleyen Yıldız, bugüne kadar zalimlerin karşısında boyun eğmediklerini ve teslim olmadıklarını bundan sonra da diktatörler karşısında diz kırmayacaklarını belirtti.
Yıldız sözlerini 39 yıl önce katliamda yaşamını yitirenlerin bir kez daha saygıyla andıklarını ifade ederek sözlerini "Canlarımızı 39'uncu yılında bir kez daha saygıyla anarken, katilleri, koruyucularını ve onları yönlendiren insanlık dışı, gerici, faşist ideolojilerini nefretle kınıyoruz” diyerek tamamladı.