İzmir'de Mücadele Birliği, DÖB, BDSP, SMF, EİB, TÖP, ESP ve Kaldıraç Eski Buca Mezarlığı'nda Sinan Cemgil, Kadir Manga ve Alpaslan Özdoğan nezdinde Mayıs ayında ölümsüzleşen devrim savaşçılarını andı.
Anmada Mücadele Birliği adına yapılan konuşmayı siz okurlarımızla paylaşıyoruz.
“Yoldaşlar, Siper Yoldaşlarım
Tam 49 yıl önce Sinan Cemgil, Alparslan Özdoğan, Kadir Manga yoldaşlarımız Nurhaklarda devrim ateşini yaktılar.
Yoldaşlarımız, devrimi durağan değil, dinamik bir süreç olarak ele almış, teorik ve pratik olarak yasalcı, uzlaşmacı, reformist anlayışlardan kopuşlarıyla tarihe geçmişlerdir.
Yoldaşlarımız devrim mücadelesini, Kürdistan ve Türkiye halklarının birleşik mücadelesinde görerek Nurhaklara yüzlerini döndüler. Genç yaşlarında, kısacık yaşamlarında Türkiye ve Kürdistan devriminin her anlamda öncüsü olmayı başardılar.
Şairin deyişiyle ‘en sekmez lüverin namlusundan fırlayarak’ onları herkesten önce ‘ipi göğüslemeye’ götüren cüretlerini, düşünce ve davranışlarının kopmaz bir şekilde birbirine bağlı oluşundan alıyordu. Yoldaşlarımız halkın devrimci özüne duydukları sonsuz inancı, gösterdikleri eşine az rastlanır devrimci kararlılıkla ispatladılar ve bize bir miras bıraktılar.
Bugün Nurhak'tan ‘bir daha asla yapmama’ sonucu çıkaranlar Sinanların, Alparslanların, Kadirlerin yoldaşları olamazlar. Onları boşu boşuna katledilmiş masum çocuklar olarak görenler onların yoldaşları olamazlar. Onlar bu düzene meydan okudular ve bu düzenle halklar arasında geri döndürülemez bir uçurum açtılar.
Nurhakları anmak, onlar gibi savaşmaktır! Onların yolunu takip eden Denizler gibi, Mahirler gibi, İbrahimler gibi yürümektir.
Romalılar, savaşçıları öldüğü zaman, ‘öldü’ demezlermiş, ‘yaşadı’ derlermiş. Bugün, devrimciler, Nurhak savaşçıları için ‘yaşadı’ demeliler. Onların başlattığı devrim mücadelesi kesintiye uğramaksızın yoluna devam ediyor. ‘Öldü Sinan, doğdu Taylan/ omuzladı silahını’ diyen milyonlarca insan var olduğu sürece, onların kavga bayrakları en yükseklerde dalgalanmaya devam edecek.
Nurhak, bir savaş çağrısıdır. Doğru yerde ve doğru zamanda tarihe devrimci bir müdahaledir. Yaşamı uğruna ölecek kadar çok sevenlerin yaptıkları bir müdahaledir.
Tam da onların ölümsüzleşmesinin yıldönümünde, Gezi ayaklanmasında olduğu gibi, işçi ve emekçilerin, daha güzel bir dünyada yaşamak için kavgaları sürüyor! Güneş mutlaka doğacaktır."