Bugün 31 Mayıs. Gezi Ayaklanması’nın 7. yıldönümü. Gezi korkusu dinmeyenlere inat Gezi Ayaklanması’nı anmaya ve yaşatmaya devam ediyoruz, edeceğiz.
Gezi tüm ezilen halklar ve emekçiler için bir umut ışığıydı ve umut ışığı olmaya devam ediyor. Yaşadığımız topraklarda Gezi’ye kadar yaşanan süreçte, ezilen halklar ve emekçiler üzerindeki baskı, sömürü ve zulüm hız kesmeden sürüyordu. Grevler yasaklanıyor, meydanlar işçi sınıfına kapatılıyordu. Birileri kadınların kürtaj hakkına saldırıyor, kaç çocuk doğurmaları gerektiğine karar veriyordu ve birileri ezilen halkların her gün yeniden katledilmesinin altına imza atıyordu.
28 Mayıs 2013 günü Gezi Parkı’na giren iş makineleri milyonlar için “Artık Yeter” demenin yolunu açmıştı. Toplumun tüm ezilenleri yıllardır birikmiş olan öfkesini bu bahaneyle açığa vurma imkanı bulmuştu. Taksim’de başlayan eylemler bir anda Türkiye ve Kürdistan topraklarına sıçramış, Gezi’nin kıvılcımı kocaman bir ateş olup yayılmıştı. Kısa süre içerisinde “Her Yer Taksim” oldu. Paris Komünü’nün barikatları Türkiye ve Kürdistan’a taşındı. Artık tüm sokaklar ayaklanma meydanıydı. Kızıl bir öfke yaşadığımız toprakları sardı.“Geziyi Yar, Biberi Bal Eyledik” diyen milyonlar, ayaklanmanın öznesi haline geldi.
Gezi Ayaklanması’na kadar duyarsız olmakla suçlanan 90 kuşağı ayaklanma olgusuyla tanıştı, ayaklanma içinde yoğruldu. Bu kuşak, ayaklanmaya farklı bir boyut kazandırdı; twitter üzerinden örgütlenerek milyonların sokağa çıkmasında öncü rol oynadı. Ve tüm bunlarla da kalmayıp ayaklanmaya yeni bir boyut kazandırdı: Mizah. Bu kuşak adeta “İzahı Olmayan Şeylerin Mizahı Olur” anlayışıyla terminolojimize yeni kavramlar kazandırdı. Orantısız Güç, Orantısız Mizah/Zeka karşısında yenik düştü.
Yine söz konusu 90 kuşağı yaşanılabilir, sosyalist bir dünyanın kurulması amacıyla, “Anneciğim Korkma Hepimiz En Öndeyiz” diyerek ayaklanmanın en ön saflarında mücadele etti. Ayaklanmanın en güzel çocukları en ön saflarda dövüşürken bayraklaştı. Ali İsmail, Berkin, Abdocan, Ahmet, Ethem, Medeni, Mehmet ayaklanmanın içinde ölümsüzleşirlerken, birçok devrimci yaralandı ve birçoğu tutsak edildi. Emekçi halklarsa Gezi Ayaklanması'nı sahiplenmekten vazgeçmeyeceğini her fırsatta dile getirdi.
Biliyoruz ki Gezi Ayaklanması bitmedi, bitmeyecek. Bugün hala Gezi korkusuyla yaşayanlara söyleyecek bir sözümüz var: Bundan sonra Gezi’yi mumla arayacaksınız.
"Bitmedi daha sürüyor o kavga / Ve sürecek/ Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!"