HBDH Azad Siser İntikam Birimi, dün (17 Mayıs) bir açıklama yayınlayarak “TSK’ya ait Maltepe Kara Dikimevi Müdürlüğü’nü Vurduk”larını duyurdu.
17 Mayıs günü 01.00 sularında İstanbul Maltepe’de bulunan TSK’ya ait Kara Dikimevi Müdürlüğü’nün, HBDH Azad Siser İntikam Birimimiz tarafından etkili bir teknikle vurulduğu söylenen açıklamada, çıkan yangın sonrası askeri sahada bulunan 30 askeri araç ve 2 katlı binanın tamamen imha olduğu, 18 kişinin ölüp 36 kişinin de yaralı olduğu bilgisi verildi.
“MSB her faaliyetinde olduğu gibi bu eylemimiz karşısında da halka yalan söyleme geleneğini sürdürmekte, gerçekleri gizlemektedir. En az 1500 askeri personelin yer aldığı yerleşkede eylem esnasında ölü ve yaralılar olduğu hem birimimiz tarafından gözlemlenmiş, hem de bir askerin konuşmalarında yer alan ‘morgdaki kişi sayısı’ bilgisi bu durumu teyit etmiştir” denilen açıklama şöyle devam ediyor:
“Dün Ankara’nın göbeğinde TSK’nın gözbebeği Roketsan’ı, bugün İstanbul’da TSK’nın medarı iftiharı Kara Dikimevini vurduk. Tarihsel olarak işçi sınıfı ve ezilen halkların özgürlük mücadelesi karşısında sömürü ve sömürgeciliğin bekçiliğini sürdüren, bu uğurda darbeler gerçekleştiren, Kürt Halkı üzerinde sürdürülen sömürgecilik ve işgal siyasetinin uygulayıcısı, binlerce devrimci ve yurtseverin katledilmesinin faili TSK, bugün hizmet ettiği faşizm ile birlikte hesap verecek, halka karşı işlediği suçların bedelini ödeyecektir. Dün NATO’nun kuklası, bugün sarayın bekçisi, cihatçı çetelerin bölgede ki hamisi TSK, nerede bir zulüm varsa orada başroldedir. Karadeniz’de-Ege’de yaşam hakkını savunan köylünün karşısında cop, Cengiz Holding önünde kalkan olan, Manisa Soma işçisini patronlarla birlikte tekmeleyen, Rojava’da DAİŞ’i, İdlibde, Libyada cihatçı çeteleri silahlandıran, Şemdinlinin bombacısı ‘iyi çocuklardan’, Hrant Dink katliamına kadar her taşın altından TSK çıkmaktadır. Dersim Katliamından, Amed Zindanlarına kadar, tankları Kürt halkına ölüm, süngüleri zulüm olan, bugün mezar taşlarını bombalayan, cansız bedenlere her türlü işkenceyi uygulayan, faşizmin silahlı gücü, halklarımızın birleşik silahlı gücü karşısında kaybedecektir.
Eylemimiz 9 Mayıs 2017’ de Rakka’da ölümsüzleşen Ulaş Bayraktaroğlu’nun Gezi Ayaklanması’nda Taksim Meydanı’nda yaktığı ateşin, sınır tanımayan direnişçiliğin, Rojava’yı dolaşarak, İstanbul’a geri dönmesidir.
Eylemimiz; ‘ateşi gürleştirin, su döken ihanetçidir’ çağrısı ile TSK’nin işkence merkezi olan Diyarbakır zindanını, bedenleri ile direnişin kalesine çevireren Ferhat Kurtay, Necmi Öner, Eşref Anyık, Mahmut Zengin’in 17 Mayıs 1982’ de yaktığı ateşin devamıdır. Onların Amed’de yaktığı ateş, bugün İstanbul Maltepe’de ki TSK karargahında gürleşerek faşizmi ateş çemberine alıyor.
Eylemimiz; HBDH’ın ‘gizli ruhu’ olan, Karadenizin asi dalgalarını, Kürdistan dağlarında isyanlaştıran ve 18 Mayıs 1977’ de ölümsüzleşen Haki Karer’in enternasyonalist bayrağıdır.
Eylemimiz; faşizm ve onun cellatları TSK komutanları tarafından uygulanan işkence karşısında, ser verip, sır vermeyerek, 18 Mayıs 1973 Amed Zindanlarında, çelikten yoğrulan mücadelemize su olan İbrahim Kaypakkaya’nın selamıdır. Mayıs Ayı Şehitleri Ölümsüzdür”