Koronavirüs pandemisi, tüm dünyaya bir kez daha işgüvenliğini hatırlattı. Özellikle sağlık çalışanlarının hangi koşullarda çalışmaya zorunlu bırakıldıkları pandemi günlerinde daha iyi anlaşıldı.
İtalya, pandemide ölenlerin sayısının hayli kabarık olduğu bir ülke. Şimdilerde diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi İtalya'da da tedbirlerin hafifletilmesi düşünülüyor. Kapitalizmin çarkları dönsün de işçilere, emekçilere ne olursa olsun anlayışı dünya üzerinde tedbirlerin erkenden gevşetilmesine yolaçıyor; bunun da pandeminin ikinci-üçüncü dalgalarına yol açacağı endişesi giderek yaygınlaşıyor.
Alberto Fazolo, Redstaroverdonbass bloguna 11 Mayıs'ta yazdığı bir yazıda tedbirler hafifletildikten sonra birçok insanın işe geri döndüğü ve çoğu ölümcül olmak üzere bir çok kaza olduğunu söylüyor. Bunların tahmin edilebilir, öngörülebilir rakamlar olduğunun altını çiziyor Fazolo.
İş kazalarının ulusal bir trajedi olduğunu belirten Fazolo, hiçbir hükümetin bunu ciddiye almaya yanaşmadığını söylüyor. Tüm dünya üzerindeki durumun İtalya'dan çok farklı olmadığını da belirtiyor.
Anaakım medyada günlük işkazasında ölüm sayısı iki olarak veriliyor (yıllık 700) diyor ve bunun doğru olmadığını söylüyor; çünkü bu rakama tarım işçileri ve hizmetliler dahil edilmiyor. Bunlar da eklenince sayı ikiye katlanıyor. Fazolo istatistiklerle nasıl oynandığını anlatıyor ve bizle bir kez daha "istatistiğin yalan söylemenin en iyi yolu" olduğunu görüyoruz. Bir önceki yılın en düşük rakamlarının alındığını ve bir sonraki yıl kayıtlı olanlara bakılınca(ki kayıtlı hale getirilmesi zaman aldığı için zaten birçokları hesaplamalara dahil edilmiyor) bu sayıda çok küçük bir artış olmuş gibi değerlendirildiğini söylüyor. Hükümetlerin gerçek olaylarla(kazalarla) ilgilenmediğini bu hesap hileleriyle günü kurtarmaya çalıştıklarının altını çiziyor.
"Sessiz bir katliam" olduğunun altını çizen Fazolo, işçilerin ölmeye devam ettikleri, kendilerini sakatladıklarını ya da yaraladıklarını, hasta olduklarını belirtiyor. Güvenliğin bir kar zarar hesabı gibi ele alınamayacağını, bir iş için en temel prensiplerden biri olduğunu vurguluyor.
İş güvenliği olmadan çalışmanın mümkün olamayacağını, patronlar bunu yeterince dikkate almadıklarına göre, köklü tedbirlerin alınması gerektiğini söyleyen Fazolo, bunların arasında mülkiyete el koymanın da olduğunu; o zaman herşeyin değişeceğini vurguluyor.