< İyi Ki...

Dün doğum günü idi... Neredeyse her sene unutulurdu, kendisi bile unuturdu... Nasıl unutmasın... İlk örgütlendiği yaşlardan bu yana her 1 Mayıs’ta Taksim’de idi. Ve 1 Mayıs’ın telaşesi biter bitmez gene yollara atardı kendini, bu defa yoldaşları Denizler için, 6 Mayıs anma-eylem-etkinlikleri için koşuşturmaya başlardı.

Kenan... Kendisinden öte hep başkalarını düşündüğü için, doğumgününü ya da kutlamayı ya da pastayı hiç düşünmemesi çok olağan şeyler. Ancak biz yoldaşlarının onu hatırlamaması ya da kutlamaması üzücü olan. Evet, belki doğum günleri önemli değildir insanlar için, devrimciler için anılması ya da kutlanması gereksizdir. Devrimcileri, güneşe ulaştıklarında anmaktır gelenek olan...

“İnsanlar doğar, büyür, yaşar, ölürler. Önemli olan çok yaşamak değil, yaşadığın süre içerisinde fazla işler yapabilmektir” diyen Deniz’in yoldaşı olarak, kısacık yaşamına koca bir ömürlük mücadele ve birikim sığdıran Kenan, O’nun izinden giden yolu takip ederek, O’ndan sadece birkaç sene fazla yaşadı.

Bugün, Deniz’in, Yusuf’un, Hüseyin’in ölüm yıldönümleri için anma etkinliklerine hazırlanırken, bir kaç kuşak ardılı yoldaşları Kenan Aktaş’ın da doğum gününü kutlamak istedik. Aramızda olsa idi, “bırakın bunları hadi, Karşıyaka’da ne yapıyoruz, Kadıköy’de ne yapıyoruz” diye soruyor olurdu...

Evet, dövüşenler tutmaz düşenlerin yasını... Yas tutmuyoruz, yoldaşlarımızın kavga bayrağını dalgalandırmaya devam ediyoruz her yerde. Dün Taksim’de, yarın her yerde dolaşacak O’nların bıraktıkları kızıl bayrak.

Ve diyoruz ki... İyi ki...

Yoldaşın