6 Mart Cuma günü saat 12.00'de, HDK ve Göç İzleme Derneği kadınları, iki sınır arasında sefalete terk edilen mülteciler ve özel olarak bundan en fazla etkilenen kadın mültecilerle ilgili ortak basın açıklaması gerçekleştirdi.
Asmalı Mescit’te bulunan HDK Genel Merkez binasında gerçekleşen açıklamada HDP İstanbul Kadın Sözcüsü Pınar Türk, HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Elif Bulut'un da olduğu toplantıda söz alan HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Elif Bulut, Suriye'de yaşatılan savaş sonucu milyonlarca insanın başka ülkelere sığınmak zorunda kaldıklarını dile getirdi.
"Sığındıkları ülkelerde de zulüm yaşıyorlar" diyen Bulut, iktidarın doğan krizden faydalanarak mültecileri pazarlık konusu yaptığını kaydetti. Bu krizde de en çok kadınların ve çocukların zarar gördüğüne dikkat çeken Bulut, "İnsanlar günlerdir sınırda bekletiliyorlar. Yunanistan'a geçmeye, Yunanistan sınırından da geri dönmeye zorlanıyorlar" ifadesini kullandı. Yaşananlara karşı mücadele edenlerin olduğunun altını çizen Bulut, "Bizler de kadınlar olarak 8 Mart mücadelesini yürütürken, mülteci kadınların sorunlarına kayıtsız kalamayız" diye vurguladı.
HDP Mülteci ve Göçmen Komisyonu Eşbaşkanı Gülsüm Ağaoğlu ise 2011 yılında başlayan Suriye iç savaşını ve AKP'nin "yeni Osmanlıcılık" hayalini hatırlattı. AKP'nin bu hayalini gerçekleştiremeyince mültecileri ekonomik ve siyasi pazarlık haline getirdiğini söyleyen Ağaoğlu, "İdlib'de 28'e bağlayan gecede büyük bir trajedi yaşandı. Neden olan durumun AKP iktidarının izlemiş olduğu 'güvenlikçi' savaş politikaları olduğunu biliyoruz. Sınır ötesi müdahaleye izin veren partilerin siyasi sorumluluğunu hatırlatıyoruz" dedi.
Basına sansür ve sosyal medya kullanımına yönelik engellere dikkat çeken Ağaoğlu, "İnsanlar ümit besleyerek Yunanistan ve Bulgaristan sınırlarına dayandı. Tabi AKP'nin izlemiş olduğu politikalar dönem dönem AB'de izlemiş olduğu kendi güvenlik duvarlarını ve standartlarını koruma politikalarını da besliyor" diye konuştu.
Savaşın en çok kadın ve çocukları vurduğunu ve sınırlardaki oluşan yığınların da çocuk ve kadınlar olduğuna dikkat çeken Ağaoğlu, "Biz sınırların açılmasını istiyoruz. Mülteciliğin bir insan hakkı olduğunu, herkesin birer mülteci olabileceğini ve kimsenin mülteci olmayı tercih etmeyeceğini söylüyoruz. Mülteci kadınların da, çocukların da yalnız olmadığını 8 Mart'a giderken bir kez daha haykırıyoruz. Israrla AKP'yi sorumluluk almaya çağırıyoruz. Ve partimiz olarak bu sürecin takipçisi olacağız" diye konuştu.
"İnsanların istediği yerde yaşama hakkı var" diyen Göç İzleme Derneği'nden Songül Köse ancak şu aşamada yaşanılan savaş ortamından, baskılardan kaynaklı insanların doğup, büyüdükleri topraklardan kopmak zorunda kaldıklarını söyledi. İnsanların yaşamlarının tehdit altında olduğu için yaşamak adına bu yola seçmek zorunda kaldıklarını da dile getirdi.