Suruç Katliamı'nın yıldönümünde gençlik örgütleri Kadıköy’de yürüyüş ve anma etkinliği düzenleyerek "33 yoldaşımızın düşlerini gerçekleştireceğiz" dedi.
İSTANBUL- Gençlik örgütleri, Suruç Katliamı'nın 2. yılında Kadıköy'de yürüyüş ve anma etkinliği gerçekleştirerek ölümsüzleşen 33 devrimciyi andı ve düşlerini gerçekleştirme sözü verdi.
"Suruç için adalet herkes için adalet" yazılı pankartla Kadıköy Süreyya Operası önünde bir araya gelen gençlik örgütlerine, devrimci örgütler başta olmak üzere, milletvekilleri, akademisyenler çok sayıda demokratik kitle örgütünden katılım oldu.
"Suruç'un hesabı sorulacak", "Hiçbir Düş Yarım Kalmayacak", "Katillerden Hesabı Gençlik Soracak", "Arin'den Sibel'e yürüyoruz zafere", "Polen, Ezgi, Ece düşleriyle zafere", " sloganlarıyla yürüyüşe geçti.
Açlık grevinin 134. gününde olan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça da unutulmadı. Gülmen ve Özakça için sık sık slogan atılarak selamladı.
Suruç anması yürüyüşü alkış ve zılgıtlarla Mehmet Ayvalıtaş Parkı'na kadar devam etti. Gençlik örgütleri Ankara'da düzenlenen Suruç Anmasına yapılan polis saldırısını da protesto ederek derhal serbest bırakılmasını istedi.
Mehmet Ayvalıtaş Parkı'nda saygı duruşuyla başlayan etkinlikte, Nazım Hikmet'in "Güneşi içenlerin türküsü" şiiriyle 33'ler anıldı. Gençlik örgütleri adına ortak hazırlanan basın metnini Şilan Delibalta okudu.
Katliamlara ve yok etme politikalarına rağmen gençliğin tüm alanlarda mücadeleyi sürdürdüğünü belirten Delibalta "Gençlik özgürlük arayışı, egemenlere karşı mücadelede daima en ön safta olmaya devam ediyor" dedi.
Suruç'ta ölümsüzleşen 33 devrimciye seslenen Delibalta "Dün sizin yüreğinizde ekilen sevda tohumu bugün on binlerin yüreğindedir. Dün sizin çıkınlarınıza doldurduğunuz umut bugün bizlere ışık olmaktadır. Ve bakın nasıl da omuz omuza bir direniş yarattınız bakın nasıl da can suyu oldunuz birlikte büyüyen mücadelemize. Bizden koparılıp alındığınız günkü öfkemizi bileyerek her gün dönümünde o gözleri gülen çocuklara bırakabilmek adına düşlediğiniz özgür yaşamı bir kez daha haykırıyoruz hep birlikte. Suruç'un hesabı sorulacak. Sizlerin düşleri bizlerin de yoludur" dedi.
"Kürdistan Devrimiyle Türkiye Devrimini Buluşturmak İstemişlerdi"
SGDF Eş Genel Başkanı Ceren Çoban Suruç'ta ölümsüzleşenlerin isimlerini anarak "Yüreklerine sevda ekili olan düş yolcularını o yola çıkartan tarihinden aldığı mücadele birliğidir. 68 Gençlik Kuşağı'ndan gelen mirasla 33'ler yola çıktıklar, Kürdistan devrimiyle Türkiye devrimini buluşturmak için mücadele ettiler" dedi. 33 düş yolcusunun katledildiği Suruç'un ilk olmadığını ifade eden Çoban, katliamların Ankara'da, Cizre'e vahşet bodrumlarda devam ettiğini anımsattı. Çoban, Mehmet Ayvalıtaş Parkı'nda toplananlar için Çoban, "Onlar ölebilir ama görüyorum ki bu bahçe tıpkı Amara'nın bahçesi gibidir. Bu bahçede gençlik örgütlerinin, Kafkas halklarının, anarşistlerin, spor kulübü taraftarlarının bayrakları var" dedi.
Suruç'ta ölümsüzleşenlerin şimdiden bir çok yeni doğan bebeğe verildiğini söyleyen Çoban, 2 yıldır adaletsizlik ve katliamlarla bitirilmek istenen mücadelenin 33'lerin can suyuyla daha da büyüdüğünü ifade ederek, "33'ler ardından çok şey söyleyebiliriz ama onlar eylemleriyle sözün hükmünü yitirmiş erdir. Onların adıyla yepyeni bir dünya kuruldu" dedi. Suruç ölümsüzleşenlerin mücadelesini yürüteceklerini belirten Çoban,
"Yoldaş kanı dökenlerden, yoldaşları hesap sorar diyerek sözlerini bitirdi.
"33'lerin Sesi Olup Haykıracağız Biz Kazanacağız"
Suruç'a ölümsüzleşen Vatan Budak'ın babası, Suruç Aileleri İnisiyatifi adına yaptığı konuşmada tutuklanarak rehin alınan Suruç gazi ve tanıklarını selamladı. 20 Temmuz'da Suruç katliamıyla kendilerini yıkmak isteyenlere, alanı gösteren Budak, "İşte dimdik buradayız!" diye haykırdı. Vatan'ın onurlu 33 düş yolcusundan biri olduğunu ifade eden Budak, "Şimdi, bizler de diyoruz ki sizlere söz olsun Saray gladyosu ve AKP faşizmini yıkacağız. 33'lerin sesi olup haykıracağız. Biz kazanacağız biz kazanacağız!" dedi.
"33'lerin Düşlerine Mücadelesine Sarıldık"
Suruç gazileri adına konuşan Koray Türkay, ülke halklarının artık tercih yapmak ve karar vermek durumunda olduğunu ifade ederek, "Ya faşist devletin ya da halklar için mücadele edenlerin yanında olması gerekiyor. Bu tercihi yapmak bu topraklardaki halkların geleceğini belirlemek anlamıdır. Bizler tercihimizi yaptık ve bu yaşamı tanımlamak adına 33'lerin düşlerine ve mücadelesine sarıldık" dedi. Türkay, halklara birlikte mücadele etme çağrısı yaptı.
Konuşmaların ardından BEKSAV Müzik Topluluğu sahne aldı. Suruç'un tanıklarından olan İnan Söker, 33 düş yolcusunun izinden yürümeye, onların ışığın ardından gitmeye söz verdiklerini belirtti. Ardından, 33'ler için bestelenen "Düş Yolunda" isimli ezgi seslendirildi.
"Nuriye'nin Semih'in Yanında Bizim Kalbimizdeler"
"İyi değilim, iyi olmayacağız, sakın iyi olmayın" diyen Temel Demirel, Suruç katliamının failinin devlet olduğunu vurguladı. Demirel'in sözleri, "Katil devlet hesap verecek" sloganıyla karşılanırken, Demirel, "Paramaz Kızılbaş'ın yoldaşlarıyız, eğri otursak da doğru konuşanlarız, biz Fidel'in yoldaşlarıyız. Katile katil diyoruz. Zalimlerden adalet beklentimiz yok. İktidar katildir, iktidar adaletsizdir" dedi.
Parkın etrafındaki polisleri işaret eden Demirel, "Ben onların dedelerini zamanında devrimcilik yaptım. Kimse bana bu devletin, bu polislerin, bu mahkemelerin adalet getireceğini savunmasın. Ben 33'lerden biriyim. 33'ler sadece Suruç değil, Kürdistan'da Ahmet Arif'in dizelerinde kurşunlananlardır" dedi.
Lice, Roboski, Dersim, Çorum, Sivas gibi devletin gerçekleştirdiği katliamları hatırlatan Demirel, düş yolcularının Kobaneli çocuklara oyuncak ve kitap götürmek için, devrimci dayanışma ruhuyla gittiklerini dile getirdi.
"Suç"larının" İnsan olmak" olduğunu belirten Demirel, "Kobane'ye gidenler 'insan' oldukları için katledildi. Bize en büyük dayanışma, kardeşleşme duygularını öğrettiler. Ben ölüme inanmam. Devrimciler ölmez, devrimcileri hiçbir güç öldüremez. Biz ölülerimizle yaşıyoruz. Bizim içimizde ölülerimiz, bizim nefesimizde, Ölülerimiz Sincan Cezaevi'nde açlık grevinde ölüme meydan okuyan Nuriye'nin Semih'in yanında. Bizim yanımızdalar. Kalbimiz isyancılarla, yeni bir hayatı isteyenler için çarpıyor" dedi.
Anma, programı Alamor Müzik Topluluğu ve Adalılar Müzik Topluluğu'nun ezgileriyle devam etti.