İHD İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu 277. F eylemimde Tarsus C Tipi Kapalı Kadın Cezaevi’nde tutuklu bulunan Özgül Yaşa’nın durumuna dikkat çekilerek tedavisi için serbest bırakılmasını istedi.
İSTANBUL - İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek amacıyla her hafta düzenlediği F eyleminin 277’ncisini hasta tutuklu Özgül Yaşa için düzenledi.
Galatasaray Meydan'ında “Tecrit öldürür F Tipi Hapishaneler kapatılsın”, “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın” ve “277’nci hafta f oturması Özgül Yaşa serbest bırakılsın” pankartları açılarak hasta tutukluların fotoğrafları taşındı.
Eylemde sık sık "Tecrit öldürür dayanışma yaşatır", "Tedavi haktır engellenemez" ve "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek" sloganları atıldı.
Bu haftaki basın açıklamasını İHD İstanbul Şube Yöneticisi Leyla Havva Kaya yaptı. Kaya, devletin darbe girişimini bahane ederek OHAL ile saldırganlığının arttırdığını belirterek, keyfi tutuklamayı hayata geçirdiğini söyledi. Cezaevlerinde çok yönlü baskı, işkence ve kötü muamelelerin ayyuka çıktığını ifade eden Kaya, tutuklulardan kendilerine gelen hemen tüm mektuplarda, genellikle aynı hak ihlalleri ve baskıları anlattığını dile getirdi.
3 Ay Sonra "Çenende Çok Kırık Var" Denildi
Kaya, Tarsus C Tipi Kapalı Kadın Cezaevi’nde bulunan hasta tutuklu Özgül Yaşa’nın yüzünün bir bölümü, çene, dil, diş ve kulak kısmının uyuşuk olduğunu belirterek, “Ses ve gırtlakta da sorun yaşıyor. Sürekli baş ağrıları yaşıyor ve halsiz. Doktor raporuna rağmen tedavisi için gerekli olan ek besinler verilmiyor” dedi. Yaşa’nın gözaltına alındıktan sonra yaralı olmasına rağmen 3 gün boyunca hücrede tutulduğunu ve sağlık kontrolünden geçirilmeden sevk edildiği mahkemece tutuklandığını aktaran Kaya, bir hafta sonra talebi üzerine hastaneye götürüldüğünü ancak hastanede bazı tetkiklerin yapılmasına rağmen ne tetkik sonucunun ne de muayene sonucunun kendisine açıklanmadığını söyledi. Kaya, muayeneden 3 ay sonra Yaşa’nın yeniden doktora götürüldüğünü ve doktorun kendisine “Çenende çok fazla kırık var. Bu kırıkların toparlanması zor. Ondan dolayı ameliyat yapamam. Fizik tedavi gerekli” dediğini belirterek, “Kendisiyle ilgilenen çene cerrahı doktorunun kendisini fizik tedaviye sevk etmiş. Fizik tedavi bölümünün çene cerrahından doktor istediğini ancak doktor gönderilmediği için tedavisi yapılmamış. İki doktor da nasıl bir tedavi süreci başlatacakları noktasında sorumluluk almadılar ve Yaşa’yı kendi haline bıraktılar” dedi.
Doktorlar Kırık Çenesi İçin Egzersiz Önerdi!
Bunun üzerine Yaşa’nın suç duyurusunda bulunduğunu dile getiren Kaya, Yaşa'nın 3 kez kontrole gittiğini ve kontrollerde de egzersiz yapmasını söyleyip ameliyat olması konusunda herhangi bir şey söylemediklerini ifade etti. Kaya, son süreçle beraber Yaşa’nın hastaneye son gidişinde kendisine “Yapacak bir şey yok” denilerek geri gönderdiklerini kaydetti. Yaşa’nın yüzünün sol tarafı uyuşuk olmasından dolayı çenesini kullanamadığını belirten Kaya, “Yemek yemede zorlanıyor. Eskiye oranla hareket etme durumu biraz gelişmiş olsa da halen uyumakta zorlanıyor. Başında sürekli ağrı olduğu için kontrollü hareket etmek zorunda kalıyor. Tedavisi yapılmıyor. En önemlisi de unutkanlık yaşıyor” diye konuştu.
Kaya, Yaşa’nın acilen tedavi edilmesi gerektiğini ve serbest bırakılarak sağlığına kavuşması için gerekli tedavinin yapılmasını talep etti.
Eylem, sloganlarla son buldu.