< "Hasta Tutsaklar Yaşam Hakkı İçin Serbest Bırakılsın!"

 

İHD İstanbul Şubesi, 635. F eylemini beyin kanaması sonucu yaşamını yitiren ağır hasta tutsak Ergün Akdoğan için gerçekleştirdi. Tutsakların tedavilerinin sağlanamadığı vurgulanarak tüm hasta tutsakların serbest bırakılması istendi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, 635. F oturmasını, Tekirdağ 2 No'lu F Tipi Zindanı'nda tutuklu bulunan, 21 Mayıs'ta beyin ölümü gerçekleştikten sonra yaşamını yitiren ağır hasta tutsak Ergün Akdoğan için gerçekleştirdi. "Hapishanelerde Ölüm İstemiyoruz" ve "Hapishanelerde Ölümlere Son, Hasta Mahpuslar Serbest Bırakılsın" yazılı pankartlar açıkan eylemde hasta tutsakların fotoğrafları taşındı.

Basın metnini okuyan Hatice Onaran, on yılı aşkın süredir ağır hasta tutsakların serbest bırakılmasını talep ettiklerini ancak bu taleplerin sürekli görmezden gelindiğini, bu nedenle onlarca hasta tutsağın zindanlarda hayatını kaybettiğini ya da ölümün eşiğinde serbest bırakıldığını ve ardından yaşamını yitirdiğine dikkat çekti.

 

"14 Mayıs'ta Beyin Kanaması Geçirdi"

Onaran, "Bu hasta mahpuslardan biri de bu hafta serbest bırakılması için çağrıda bulunmaya hazırlandığımız sırada ve ancak beyin ölümünün gerçekleştiği gün serbest bırakılan Ergün Akdoğan oldu" dedi.

Tekirdağ 2 No'lu F Tipi Zindanı'nda bulanan 27 yıllık tutsak Ergün Akdoğan'ın 14 Mayıs 2024'te koğuşunda düşme sonucu beyin kanaması geçirdiğini, durumu ağır olan Akdoğan'ın Başakşehir Çam Sakura Hastanesi'ne sevk edilerek yoğun bakım servisine alındığını aktardı.

 

"Akdoğan'a Veda Hakkı Bile Tamınmadı"

Ameliyat edilen Ergün Akdoğan'ın sağlık durumunun daha da kötüye gittiğini ve 21 Mayıs'ta beyin ölümünün gerçekleştiğini belirten Onaran "Hayatta olduğu süre boyunca başında jandarma bekleyen, ailesinin görmesine izin verilmeyen Ergün Akdoğan'ın beyin ölümü gerçekleştikten sonra hakkında infaz ertelemesi kararı verildi ve bir veda hakkı bile tanınmadı" dedi.

 

"Tedavi Olamadığı İçin Organları Enfeksiyon Kaptı"

Onaran "Ergün Akdoğan, rahatsızlanmadan önce organlarının bağışlanmasını vasiyet ettiği için, beyin ölümü gerçekleştikten sonra organları ailesinin de rızası alınarak bağışlandı. Fakat organlarının enfeksiyon kapması nedeniyle organları alınamadı, yaşamının sonlanması beklendi. Bu sırada, askerler aileye birtakım belgeler imzalatarak, artık Ergün'ün mahkum olmadığını ve normal bir hasta statüsünde olduğunu söyleyip gittiler" dedi.

 

"Tedavisinin Aksaması Ölümüne Neden Oldu"

Böylece Ergün Akdoğan'ın ölüm sürecinin hem kendisi hem de ailesi için büyük bir drama dönüştüğünü ifade eden Onaran Bir insan hakkı olan tedavi hakkının engellenmesi ilk olarak Akdoğan'ın cilt ve tansiyon hastalığında gerçekleşmişti. Saniyelerin bile önemli olduğu beyin kanamasında tedavisinin aksaması ise ölümüne neden oldu ve Ergün Akdoğan aramızdan alındı" diye konuştu.

 

"Hasta Tutsaklar Yaşam Hakkı İçin Serbest Bırakılsın"

Hak savunucuları olarak sağlık, tedavi ve yaşam hakkını savunmayı inatla sürdüreceklerini ifade vurgulayan Onaran, "Ergin Aktaş, Serdal Yıldırım, Hanife Arslan, Abdulalim Kaya, Abdulkadir Kuday ve daha yüzlerce ağır hasta, yaşlı ve engelli mahpusun Ergün Akdoğan gibi beyin ölümü gerçekleştikten sonra değil, yaşarken tedavi ve yaşam hakkı için serbest bırakılmasını istiyoruz. Bu konuda yetkilileri hukuki ve insani sorumluluklarını yerine getirmeye kamuoyunu da duyarlılığa davet ediyoruz" dedi.

Eylem, "Hasta Mahpuslar Serbest Bırakılsın", "Tedavi Haktır, Engellenemez", "Tecrit Öldürür, Dayanışma Yaşatır" sloganlarıyla bitirildi.