İstanbul’da 1 Mayıs’ta Taksim iradesi gösterenlere yönelik üçüncü kez yapılan ev baskınlarında 27 kişi gözaltına alınmıştı. Üç günlük gözaltı sürecinin ardından savcılığa çıkarılan 27 kişinin tamamı tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri ve çok sayıda kurum da gözaltına alınanların serbest bırakılması talebiyle Çağlayan’da adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Mahkeme 27 kişinin tutuklanmasına karar verdi.
1 Mayıs’ta Taksim iradesi gösterenlere yönelik gözaltı ve tutuklamalar devam ediyor. Daha önce de iki kez yapılan ev baskınlarında 1 Mayıs’ta Taksim’e çıkmak isteyenler evlerine yapılan polis baskınlarıyla çok sayıda kişi gözaltına alınmış gözaltına alınanlardan 46 kişi tutuklanmıştı.
Gözaltına alınanların ifadeleri devam ederken İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Mayıs’ta Taksim’e gitme iradesi gösterenlere yönelik gözaltı ve tutuklama saldırılarının devam ettiği ve son yapılan polis baskınlarıyla gözaltına alınan 27 devrimcinin tutulanma talebiyle mahkemeye sevk edildiğini, yargılanması gerekenlerin 1 Mayıs’ta Taksim’e yürüyen devrimciler değil, insanları ölüme sürükleyenlerin yargılanması gerektiğini belirtti.
"1 Mayıs'a Taksim'e, Tutsaklara Özgürlük" yazılı pankartın açıldığı eylemde konuşan KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Hüseyin Tosu, 1 Mayıs'tan bu yana bir cadı avı sürdürüldüğünü, bunun nedeninin ise Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla tescillenmiş olan Taksim'in 1 Mayıs alanı olduğu ve 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlamak istemek olduğunu ifade edenTosu, "Biz, bunu kabul etmiyoruz. 1 Mayıs günü barışçıl, demokratik bir gösteri yapıldı. Bu gösteride tek yasa dışı olan şey Bozdoğan Surları'nın kapatılarak etten duvar örülmesiydi. Bu hukuksuzluğun üzerine bir de o günden bugüne süren cadı avı. Bunu kabul etmiyoruz. Bir an önce siyasal iktidar, bu tavrından vazgeçmelidir. Buradaki sürecin hukuki olmadığını biliyoruz. Bir düşman hukuku yürütülmektedir. Amaç var olan ekonomik darboğaz karşısında sokağa çıkabilecek, hakkını arayabilecek emekçilere gözdağıdır. Ama bilinsin ki, bu gözdağı bizleri korkutmamaktadır. Bizler haklarımız, özgürlüklerimiz için alanlara çıkmaktan vazgeçmeyeceğiz. Siyasal iktidar hukuksal süreci işletmek istiyorsak, dönüp insanların ölümüne neden olan depremde rant uğruna insanları katledenlere ceza uygulasın, her gün ortaya çıkan yolsuzluklara ceza uygulasın, çetelere ceza uygulasın, bunları yargılasın. Demokratik bir Türkiye için, özgürlükler için mücadele eden bizlere, sendikacılara, solculara, devrimcilere değil; burada en masum olan, bu uğurda ülkenin demokratik gelişimi için mücadele eden bizler, emekçileriz. Solcular, devrimcilerdir. Dolayısıyla bir yargılama yapılacaksa, bu yargılamanın yapılacağı yer yolsuzluk yapanlardır, çetelerdir, insanları ölüme mahkum, açlığa mahkum edilenlerdir" dedi.
Avukat Çiğdem Akbulut ise devrimcilerin Anayasa'nın kendilerine tanıdığı hakkı kullanmak istediğini ifade ederek "Bu zamana kadar yaşadığımız şey aslında hukuka aykırı, kanunsuz hareket edenin, Anayasa'nın tanıdığı toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını, 1 Mayıs'ı anmayı, kanuna aykırı şekilde yasaklayanın, engelleyenin devletin ve kolluğun kendisi olmasına rağmen arkadaşlarımız hukuka aykırı bir şekilde tutuklanıyor" dedi.
21 Mayıs sabahı evlerine yapılan baskınlarla 1 Mayıs’ta Taksim iradesi gösterdikleri için gözaltına alınan 27 kişinin sevk edildikleri mahkeme 27 kişinin de tutuklanmasına karar verdi.