“Tek Suç Taksim Meydanı’nın Emekçilere Yasaklanmasıdır”

İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Mayıs’ta yasaklara karşı Saraçhane’de Taksi,m’e ilerlemek üzere barikatlara yürüyen 50 kişinin tutuklanmasını Kadıköy’de bulunan İskele Meydanı’nda protesto etti.

“1 Mayıs’a, Taksim’e, Tutsaklara Özgürlük” ve “1 Mayıs’ta 25’i Öğrenci 50 Devrimci Tutuklandı, Hepsini Alacağız” pankartları açılan eylemde sık sık “Devrimci Tutsaklar Onurumuzdur”, “Her Yer Taksim, Her Yer Direniş” sloganları atıldı.

Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri adına basın açıklamasını Tuğgen Gümüşay okudu ve Taksim’e yürüyenlerin hedef gösterilmesiyle 1 Mayıs günü ve sonrasında toplam 263 kişi için gözaltı kararı alındığını hatırlattı.

“1 Mayıs günü, İstanbul’da iki ayrı fotoğraf ortaya çıkmıştır. Bir yanda korkunun, bir yanda direnişin fotoğrafı vardır. Ümüklerine çökülmeye çalışılan işçilerden, özgürlüklerini savunan kadınlardan, geleceklerini eline almak isteyen öğrencilerden, inancına ve kültürlerine sahip çıkanlardan, doğasının ranta peşkeş çekilmesine karşı olanlardan, geriye atacak bir adımı kalmamış emeklilerden, iktidarın soykırımcı İsrail’le iş birliğine karşı Filistin halkının yanında olanlardan korkanlar; İstanbul’da adı konulmamış bir OHAL ilân etmiştir.

Milyonlarca insanın; emeği ve özgürlüğü için Taksim’de, 1 Mayıs Meydanı’nda buluşma ihtimali dahi Saray’a metrobüs duraklarını kapattırmış, caddelerdeki trafiği durdurtmuş; Saray bir stadyum dolusu polisi görevlendirmiş ve hatta trafik polislerine bile çevik kuvvet kıyafetleri giydirmiştir.

Bu korku; iktidarın, açlık ve sefalete mahkûm etmeye çalıştığı milyonlardan, sıtmayla ölüm arasında sarkaça çevirdiği yaşamlarımızın öfkeyle dolmasından, bu öfkenin 1 Mayıs’ta, Taksim’de yan yana olmasından duyduğu korkudur. O gün, Bozdoğan Kemeri’nin altında kurulan barikat, Saray’ın bu halktan, onun ayağa kalkma ihtimalinden duyduğu korkuyu örtemez.” denilen açıklamada, Taksim’de 1 Mayıs’a yönelik suçlar da şöyle sıralandı:

“Gerçek suç: Orta Vadeli Programla halka kemer sıkma politikalarını dayatmak, halkı her geçen gün yoksullaştırmak, emeğini ve haklarını çalmaktır.

Gerçek suç, halkların eşitlik, özgürlük ve barış özlemlerini bastırmak, kadınların ve gençlerin özgürlük mücadelesini baskıyla sindirmeye çalışmaktır.

Gerçek suç, Filistin halkına yaşatılan zulüm karşısında soykırımcı İsrail’le ticari ilişkileri sürdürmektir.”

“Taksim’e yürümek istediği için gözaltına alınan arkadaşlarımız, milyonların insanca yaşam talebine sahip çıkmıştır, Taksim’e yürümek istediği için gözaltına alınan arkadaşlarımız eşit, özgür ve kardeşçe yaşanacak yarınlar talebine sahip çıkmıştır.

Tutuklanan arkadaşlarımızın talepleri hepimizin talepleridir, milyonların talepleridir. Milyonları yargılayamazsınız. Taksim’i de arkadaşlarımızı da alacağız.” denilen açıklama, “Taksim biziz, hepimiz oradaydık, arkadaşlarımızın arkasındayız.” vurgusuyla sonlandı.

Daha sonra gençlik örgütleri adına Irmak Biter söz aldı. Tutuklanan arkadaşları için mücadeleyi sürdüreceklerini ifade eden Biter, “1 Mayıs alanı Taksim’dir dediği için 25’i üniversiteli, 50 kişi için bugün buradayız. Kayyum rektöre, geleceksizliğe karşı yürüdük. Sadece 50 kişi değil hepimiz oradaydık. Hepimiz barikatın üstüne yürüdük. Ne ev baskınlarınız, ne gözaltı, ne tutuklamalarınız bizi yıldıramaz. Arkadaşlarımızı alana kadar mücadeleye devam edeceğiz” dedi.

Konuşmaların ardından eylem sloganlarla son buldu.