< "Denizlerin Cüretiyle Devrime!"

 

Bir 6 Mayıs’ta daha yoldaşları Denizlerin başucunda idi. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan’ın idamlarının 52. yılında, yoldaşları Karşıyaka Mezarlığında onları bir kez daha andılar.

Her yıl olduğu gibi, bu yıl da Mücadele Birliği Platformu, sabahın ilk saatleriyle pek çok ilden gelerek mezarlığı Denizlerin posterleri, pankart ve kızıl bayraklarla donattılar.

Saatler 10.00’a gelirken, 2 Nolu kapı önünde toplanarak "Denizlerin Cüretiyle Devrime" pankartları ve Deniz Gezmiş siluetli bayrakları ile kortejlerini oluşturdular. Mücadele Birliği'ne Emeğin Gücü Derneği'nden işçiler de pankartları ve bayrakları ile korteje katılarak eşlik ettiler.

“Deniz Yusuf İnan Savaşa Devam”, “İdamlar Bizi Yıldıramaz”, “Yaşasın Kürt Türk Halklarının Mücadele Birliği”, “Denizleri Anmak Onlar Gibi Savaşmaktır” sloganları atarak, mezarbaşlarına doğru yürüyüşe geçtiler.

“Bugün 6 Mayıs! Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamlarının üzerinden 52 yıl geçti. Devlet onları öldürerek onların kavgasını bitireceğini, onları bu halkın zihninden ve kalbinden sökebileceğini düşündü. Ama yanıldılar. Fiziken aramızda olmasalar bile Denizler yarım asırdan fazladır kesintisiz süren devrimci kavgamızda yaşıyorlar! Bize bugün düşen görev onları anmak, bizlere bıraktıkları devrim sancağını daha ileriye taşımak için savaşmaktır!” diyerek ajitasyon konuşmaları ile mezar başına geldiler.

Denizlerin başucuna gelindiğinde başta Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan olmak üzere devrim mücadelesinde bayraklaşan tüm devrim savaşçıları adına saygı duruşunda bulunuldu. Ardından Deniz’in, Yusuf’un ve Hüseyin’in son mektupları okundu..

“Denizlerin kavga bayrağını bugün taşıyanlar aramızda. Bize varılacak limanı gösterenlerden, yıllardır kavga bayrağını onurla taşıyan Mücadele Birliği Platformu aramızda” denilerek Platform adına Barış Kaya’ya söz verildi.

Denizlerin mücadelesini okullarda, fabrikalarda, Rojava'da sürdürenleri selamlayan Barış Kaya konuşmasında özgürlüğü için savaşan Kürt halkının ve emperyalizme, siyonizme karşı mücadele eden Filistin halkının yaninda olduklarını vurguladı.

6

Denizlerin mücadelesini okullardan sokaklara taşıyan Devrimci Öğrenci Birliği adına da Rojhat Demirdöken bir konuşma yaptı ve konuşmasında "Denizler devrim ve sosyalizm mücadelesini üniversite sıralarından Nurhak Dağlarına kadar varan bir mücadele hattı bıraktılar" dedi.

Yıllardır özgürlük mücadelesi veren, ancak son aylarda tam bir soykırımla yüzyüze olan Filistin halkı da unutulmadı.

Denizler ABD emperyalizminin ve İsrail siyonizminin işgali altında ki Filistin halkıyla enternasyonal dayanışma göstererek Filistin halkının yanında savaşmışlardı. Onlar yalnızca okul sınırlarını aşmadılar. Tüm sınırları ortadan kaldırdılar ve kendi topraklarının ötesinde Filistin halkı için savaşarak, tüm insanlık için mücadele etme örneğini yarattılar. Bugün Filistin halkı, emperyalistlerin bombaları altında özgür Filistin ve bağımsızlık için savaş veriyor. Yapılan ajitasyon konuşmalarında “Emperyalizmin saldırıları altında savaşan Filistin halkının sesi olmak, sesini yükseltmek hepimizin boynunun borcudur yoldaşlar!” denilerek “Tıhya İntifada Tıhya Filistin!” sloganları atıldı.

Denizlerin öğrenci hareketin liderliğinden devrimin liderliğine uzanan yolda, onların kavgasını tarihe yazacak en büyük adım zora dayalı örgütlenmeye soyunmalarıydı. Denizler sistem içi mücadele yöntemlerini bir kenara iten devrimcilerdi, onlar Türkiye Halk Kurtuluş Ordusunu kuranlardı. Ve bu uğurda çıktıkları zorlu yolda ölümsüzleşenlerdi. Ve Karşıyaka Mezarlığı’nda, THKO Kuruluş Bildirisi okundu.

Denizlerin mücadelesini fabrikalarda, atölyelerde sürdüren işçiler adına, Emeğin Gücü Derneği adına da konuşma yapıldı.

Ardından Denizlerin baş ucundan denizlerin bayrakları ile kortej halinde sloganlarla, Denizlerin son anına kadar yanında olan ve mücadelesine destek veren devrimci avukat Halit Çelenk’in mezarı başına gidildi. Burada da Devrimci hukukçular adına söz alan bir avukat da devrimcilerin sadece avukatları değil, aynı zamanda yoldaşları olduklarını vurguladı.

Ardından Denizlerle birlikte kavga veren ve onları idamdan kurtarmak için çıktığı yolda ölümsüzleşen siper yoldaşlığının simgesi olan Mahir Çayan’ın mezarına gidildi. Mahir ve THKP-Cli devrimciler, THKO’lu devrimcilerle beraber Denizleri kurtarmak için giriştikleri eylemde ölümsüzleştiler. Kızıldere, siper yoldaşlığının tarihe iz bırakan bir örneğiydi. Burada yapılan konuşmada da devrim mücadelesinde siper yoldaşlığının önemine vurgu yapıldı.

Mahir Çayan'ın yanıbaşında mezarı olan Ve Denizleri idamdan kurtarmak için yapılan son eylemde burada, Ankara’da ölümsüzleşen THKO'lu Niyazi Yıldızhan da anıldı

2 Temmuz 1993’te Sivas’ta diri diri yakılan canlarımızın anıt mezarı da ziyaret edildi. Faşizm, 1993’de Sivas’ta Pir Sultan Abdal Şenliğinde toplanan Aleviler, ilerici devrimci aydınlar Madımak otelinde katledildi, 35 canımız aramızdan ayrıldı.

Karşıyaka Mezarlığında bulunan devrimcileri kitlesel ziyaretler bittiğinde, “Onları anmak onlar gibi savaşmaktır diyoruz ve onların mücadelesini yaşatmak isteyen herkesi Denizlerin yoldaşlarıyla birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz.” denilerek anmanın sonlandırıldığı duyuruldu.

Onları Anmak, Onlar Gibi Savaşmaktır!