Deniz, Yusuf, Hüseyin'in idamlarının 52. yıldönümünde İstanbul'da Şişli Ayışığı Ekin Sanat Derneği bir anma etkinliği düzenledi.
Ayışığı Ekin Sanat Derneği adına yapılan bir giriş konuşması ile başladı etkinlik. Saygı duruşunun ardından, anlatımını Vefa Serdar yoldaşımızın yaptığı Denizleri ve mücadelelerini anlatan bir sinevizyon izlendi.
Mücadele Birliği Platformu adına Muhammed Hizmetçi ilk konuşmayı yaptı ve "68 bir milattı" dedi ve 68 dönemini 71 kopuşuna bağlamak gerektiğini söyledi. Denizlerin belki bir avuç olduklarını, ama bu bir avuç genç insanın yaktıkları meşalenin bir yangına dönüştüğünü ifade etti. "Bu ülkede Denizlerin adını ağzına almayanlar devrimci sayılmıyor" diyerek bu Newroz'da bunun örneğini gördüğümüzü, Denizlerin resminin bile faşizmi nasıl korkuttuğunu gördüklerini hatırlattı. Sözlerini "Şimdi Denizlerle yürümek, Denizlerle büyümek gerek" diyerek bitirdi.
Ayışığı adına bir şiir okundu:
"Gideceğimiz yeri biliyoruz,
Bizden önce bırakılmış izler var
Sulardan yine Mayıs
Suların güneşine değil
Diplerin güneşine bakıyoruz
(...)
Günü geldiğinde fırtına kokar bütün Denizler
Günü geldiğinde rüzgar açar bütün Gezmişler"
Devrimci Öğrenci Birliği (DÖB) adına yapılan konuşmada, bu yolu açanların izinden gidiyor olmanın gururuna değinildi.
Deniz Gezmiş'in son mektubunun okunmasının ardından "Denizler İçin Ben de Bir Şey Söylemek İstiyorum" denilerek serbest kürsü kuruldu.
DÖB’lü bir öğrenci aldı ilk sözü ve çok gurur duyduğunu söyledi; “Daha önce hiç yapılmamış bir şeyi yaptılar ve onların izinden gidenlerden olmaktan gurur duyuyorum” dedi
Denizlerin yoldaşları söz aldı sırayla. “Denizleri tarihi bağlamında ele almalıyız. Yol yolda öğreniliyordu, yola çıkınca öğrendiler. Daha önce yürünmemiş bir yoldu. Denizler bir bilinç, bir yürek olmayı başarmışlardı.” dedi bir yoldaşı. Bir anne ise, “Anneler ağlamasın, ama mücadele etmek zorundayız, kimse bir şeyleri bize altın tepside sunmayacak. Mücadeleden uzak tutmamalıyız çocuklarımızı, mücadeleden uzak kalmamalıyız” dedi.
Verilen kısa bir aranın ardından gençlerin yaptığı müzik dinletisiyle etkinlik devam etti.
İki gün önce, 2 Mayıs günü, Kenan Aktaş’ın doğum günü idi. Kenan için bir pasta kesildi ve sevdiği türküler söylenerek anıldı.