İHD İstanbul Şubesi 632. F Oturması’nda Sincan Yüksek Güvenlikli Zindanında tutulan hasta tutsak Eren Odabaş’ın sağlığının korunabilmesi için tutuksuz yargılanmasını ve İstanbul'da bir hastaneye sevk edilmesini istedi.
Hasta tutsakların sağlık sorunlarına dikkat çekmek ve tedavilerinin sağlanması için İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu tarafından dernek binası önünde yapılan F eyleminin 632. haftasından hasta tutsak Eren Odabaş'ın sağlık durumuna dikkat çekildi.
Basın açıklamasını İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin okudu. Hapishanelerde hak ihlalleri artarak devam ettiğini, kolaylıkla çözülecek sorunların bile çözümsüzlüğe sürüklenmekte olduğunu ve tutsaklar üzerindeki baskının bu yolla artırılmakta olduğunu belirten Keskin ,,"Bu hafta sağlık durumunu dikkatinize sunduğumuz Eren Odabaş’ta olduğu üzere hasta tutsaklar dahi bu tutuma kurban edilmekte, henüz tutukluluk aşamasında, sağlık durumları uygun olmadığı halde ağır tecrit uygulamalarına maruz bırakılmaktadırlar" dedi.
Yüksek Güvenlikli Zindanların da öz itibariyle tek tip ve tek kişilik ağır izolasyon için tasarlandığını, tutsakların insani ve sosyal ilişkilerden koparılmak, yalnızlaştırılmak istendiğini, yaşayan ölüler mezarlığına dönüştürülmek istediğini vurgulayan Keskin, özellikle hasta tutsakların tedavi hakkı, sağlığa ulaşabilme hakkı ve yaşam hakkının bu tip zindanlarda ağır tehdit altında olduğunu, uygulamaların bu alanda çalışan hukuk ve sağlık örgütleri tarafından da yakından takibi ve yaşanan sorunların çözümü için kamuoyu desteği gerektiğini söyledi.
Keskin bu hafta Sincan Yüksek Güvenlikli Zindanı'nda tutulan hasta tutsak Eren Odabaş'ın sağlık durumu hakkındaki bilgileri aktardı.
Eren Odabaş; bacağında oluşan Desmoid Tümör ve kalp sinyal bozukluğu ya da kalp iletim bozukluğu da denen ve kalbin her an durma riski taşıması anlamına gelen Uzun QT Sendromu (LQTS) hastası olup, tedavisi devam ederken 10 Şubat 2024 tarihinde tutuklandı. Bu süreçte rutin kontrol ve tedavileri kesilmiş, bu durum hastalıklarının hızla ilerlemesine ve hayati riske neden oldu.
Hakkında somut bir delil olmadığı ve sadece bir gizli tanık ifadesine dayanılarak tutuklandığı belirtilen Eren Odabaş; 2016 yılından bu yana bacağındaki tümör nedeni ile tedavi görmekte olup, son BT raporunda; lenflerinde (koltukaltı ve kasıklarda) nodül büyümesi, tümörde büyüme ve aynı bölgede kemik büyümesi görüldüğü ve hayati riskinin olduğu belirtildi. Tedavisi Çapa Onkoloji Ana Bilim Dalı’nda yürütülen Odabaş tutuklandıktan sonra Sincan’a gönderildi, İstanbul dışında bir hapishaneye sevk edilmiş olması ve hastane değişikliği, tedavi sürecinin kesilmesine neden oldu.
Ankara Şehir Hastanesi Onkoloji hekimleri ile Ankara Tabip Odası hekimlerinin değerlendirmesine göre Eren Odabaş’ın, ilk teşhisi koyan merkezde tedavi görmesi gerekiyor. Ancak İstanbul’a getirilmesi talebi halen kabul edilmedi.
Keskin, "Sağlık durumundan dolayı; Eren Odabaş’ın adli kontrol uygulanarak tutuksuz yargılanması veya İstanbul’da bir hapishaneye getirilmesi yönündeki taleplerinin acilen değerlendirilerek kabul edilmesi, sağlık ve yaşam hakkının korunabilmesi bakımından hayati önemdedir" diyerek serbest bırakılmasını istedi.