İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu'nun hasta tutsakların sağlık sorunlarına dikkat çekmek üzere her hafta Cumartesi günü gerçekleştirdiği eylemin 622. haftasında, Metris R Tipi Kapalı zindanında bulunan ve 32 yıldır tutsak olan Kemal Gömi’nin durumuna dikkat çekildi.
Basın açıklamasını okuyan Mukaddes Şamiloğlu, Adalet Bakanlığı verilerine göre hâlihazırda 7 S Tipi, 14 Y Tipi, 22 Yüksek Güvenlikli ve 14 F Tipi olmak üzere toplam 399 zindan olduğunu, bir işkence yöntemi olarak tanımlanmasına rağmen sistematik bir uygulama haline getirilen tecridin; S Tipi, Y Tipi ve Yüksek Güvenlikli zindanlarla bir üst boyuta taşındığına dikkat çekerek, sağlık açısından bilinen bir çok tehlikeye rağmen tecrit tipi zindanlarında yapımına hızla devam edildiğini söyledi.
"Tutsakları İzole Etmek İçin Her Türlü Yöntem Kullanılıyor"
Tecrit uygulamasının, tutsakların zindanda tutulma koşulları dışında, dışarısı ile olan ilişkisini de belirlemekte, olduğunu tutsakların ekonomik, sosyal, kültürel, psikolojik destekten, dayanışmadan yoksun bırakılmasını, izole edilmesini, yalnızlaştırılmasını da içerdiğini belirten Ş,amiloğlu, "Bu izolasyonu kırmak için elzem olan dayanışmayı ytt3vr2er çeşitli yöntemlere başvurulmaktadır" dedi.
"İzole Edilen Tutsaklara Para Yatıranlara 'Terör Örgütü Üyesi' Davası Açılıyor"
Özellikle tutsakların ekonomik olarak desteklenmesinin önüne geçmek amacıyla, 2020 yılı sonunda kabul edilen “Terörün Finansmanının Önlenmesi Yasası”nın devreye girdiğini çocuğunun ihtiyaçları için hapishane idaresine para yatıran tutsakların yakınları hakkında dahi “teröre finans sağladığı” iddiası ile davalar açıldığına dikkat çeken Şamiloğlu "Bu asılsız suçlamaya maruz kalan insan hakları savunucusu Hatice Onaran arkadaşımıza verilen ceza; tamamen insani, vicdani yardım ve dayanışmayı bile engelleyerek mahpusları yalnızlaştırma istediğinin bir göstergesidir. Bu durum, dayanışmanın her aşamada engellenmek istendiğini de göstermektedir" diye konuştu.
"Hasta Tutsakların Tedavilerinin Sağlanması İçin Kamuoyunun Desteğine İhtiyaç Var"
Şamiloğlu bütün bu olumsuzluklara rağmen, tutsakların temel haklarının korunması bağlamında çabalarını sürdürdüklerini ve 620. F Oturması kapsamında 10 Şubat günü durumunu kamuoyu ile paylaştıkları hasta mahpus Muhlise Karagüzel’in 21 Şubat Çarşamba günü infaz ertelemesi kararı ile serbest bırakılarak tedavi ve sağlığa erişimi önündeki engellerin kaldırıldığını belirterek, bütün hasta ve hapiste kalamayacak durumdaki mahpusların serbest bırakılması için kamuoyu desteğine ihtiyaçları olduğunu vurguladı. Şamiloğlu, 622. F Oturmasında halen Metris R Tipi Kapalı Zindanı'nda tutulmakta olan, hasta tutsak Kemal Gömi’nin durumunu kamuoyuyla paylaştı.
"Zindanda Olduğunu Dahi İdrak Edemeyen Gömi 93'ten Beri Tek Kişilik Hücrede!"
32 yıldır tutsak olan 55 yaşındaki Kemal Gömi “Rezidüel Şizofreni” hastası ve bu rahatsızlığı nedeniyle kaldığı yerin bir hapishane olduğunun farkında değil. Kişisel ihtiyaçlarını dahi idrak edemediği ve bu durum Adli Tıp Kurumu raporları ile de teyit edildiği halde, 1993 yılından beri zindanda tek kişilik hücrede tutularak tecrit işkencesine devam ediliyor.
"Hastane Ve ATK Hastalığı Nedeniyle Affedilebileceğini Belirtti"
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası hükümlüsü olması gerekçesiyle uzun yıllar tek kişilik hücrede tutulan Kemal Gömi, hapishanede gelişen hastalığı nedeniyle birden çok defa Kocaeli Devlet Hastanesi Psikiyatri servisine ve Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine yatırıldı.
Adli Tıp Kurumu (ATK) 2010 yılında “Rezidüel Şizofreni” tanısı koyarak, bu hastalığın kalıcı bir hastalık olduğunu ve sağlık sorunları sebebiyle Cumhurbaşkanı tarafından affedilebileceğini belirtti.
Gömi'nin Tedavisini Sağlamayan Devleti Tazmimata Mahkum Etti.
Kemal Gömi’nin tedavi hakkının ihlal edildiğinden bahisle Devleti tazminata mahkûm eden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ise 2019 yılında verdiği kararında; Kemal Gömi için “mümkün olan en kısa sürede gerekli psikiyatrik ve sürekli tıbbi bir tedavi sağlayan özel bir kurumda yeterli tutukluluk koşulları sağlanması’’ gerektiğine işaret etmiştir.
Adli Tutukluların Saldırısına Uğrayarak Yaralandı
AİHM kararına rağmen; Kemal Gömi, uygun bir sağlık kuruluşuna sevk edilmek yerine tutulduğu Bolu F Tipi Zindanı'ndan Metris R Tipi Kapalı Zindanı'nda sevk edilerek burada da tekli hücreye konuldu. Kemal Gömi, Metris’e getirildikten sonra burada bulunan adli mahpuslardan biri tarafından kesici bir alet ile yaralandı.
İleri derecede şizofreni hastası olması nedeniyle; öz bakımını yapamayan, hapiste olduğunu idrak edemeyen, Kemal Gömi,vetrafındaki kişileri kendisine tehdit olarak görebiliyor ve bu nedenle için agresif davranışlarda bulunabiliyor.
"Zindanda Olduğunun Bilincinde Değil, Öz Bakımını Yapamıyor"
Kemal Gömi’nin abisi durumunu şöyle anlatıyor: “Onu ziyarete gittiğimizde bazen bizi onun evine gitmiş misafirler olarak görüyor, bazen de ailesinin maskelerini takmış ajanlar zannediyor ve bize saldırmaya çalışıyor. Son olarak 9 Şubat 2024 tarihinde ziyaretine gittim. Onun umudunun tamamen bittiğini gördüm. Hiçbir şeyin düzeleceğine inanmıyor ve kaldığı yeri kendi evi zannediyor, “burası benim evim işte” diyor. Hala Metris R tipi hapishanesinde tek kişilik bir hücrede tek başına tutuluyor. Kimseyle irtibatı, arkadaşlığı ve teması olmuyor.
"Tedavisi Ve Serbest Bırakılması İçin Yardıma İhtiyacımız Var"
Tutulduğu hücrede ancak bağırarak konuştuğunda onun oradaki varlığını yan hücreler fark ediyor. Tek başına havalandırmaya çıkarılıyor. Nerede olduğunun, neden burada olduğunun farkında dahi olmuyor. Burası, Kemal’in kalabileceği bir yer değil, kardeşimin can güvenliğinden endişe ediyoruz, çünkü hastalığı nedeni ile kendisine zarar verebileceği gibi başka mahpuslar tarafından zarar görme riski çok fazla. Tedavi ve bakımı amacıyla serbest bırakılması için yardım bekliyoruz.”
"Yetkilileri Göreve Kamuoyunu Duyarlılığa Çağırıyoruz"
AİHM kararı ve Adli Tıp Kurumu’nun sürekli hastalık nedeniyle Cumhurbaşkanı affı ile serbest bırakılması mümkün dediği Kemal Gömi’nin halen hapishanede tutuluyor olmasınun can güvenliği açısından ağır tehdit oluşturduğuna dikkat çeken Şamiloğlu, Kemal Gömi'nin derhal serbest bırakılması ve tedavisinin sağlanması gerektiğini belirterek, tüm tutsakların sağlık ve yaşam hakkının korunması için yetkilileri göreve kamuoyunu duyarlılığa çağırdı.
Eylem "Hasta Mahpuslar Serbest Bırakılsın", "Kemal Gömi Serbest Bırakılsın", "Tedavi Haktır, Engellenemez", "Tecrit Öldürür, Dayanışma Yaşatır" sloganlarıyla sona erdi.