İstanbul'da, aralarında TJA, Barış Annkeri, Kadın Zamanı Derneği üyelerinin bulunduğu kadın örgütlerinden çok sayıda kadının gözaltına alınması kadın örgütleri tarafından DEM Parti İstanbul İl binasında protesto edildi. Gözaltına alınanların derhal serbest bırakılması istenerek "Kadın özgürlük mücadelemize devam edeceğiz" denildi.
İstanbul'da sabaha karşı aralarında Barış Anneleri, Kadın Zamanı Derneği Başkanı Dilek Başalan, Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivistleri, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi üyelerinin de bulunduğu 20 kadın gözaltına alındı.
DEM Parti Kadın Meclisi, Barış Anneleri, TJA, Kadın Zamanı Derneği, Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM), Yeni Demokrat Kadın'ın (YDK) aralarında bulunduğu çok sayıda kadın örgütü, gözaltıları protesto etmek için DEM Parti İstanbul İl Örgütü toplandı.
Açıklama öncesinde il binası yoğun polis ablukasına alındı. Polisler, açıklamanın yasaklandığını sokakta basın açıklaması yaptırmayacaklarını söyleyerek kadınları gözaltına almakla tehdit etti. Basın emekçileri ise binadan uzaklaştırıldı. Uzun süre devam eden ablukayı kadınlar bina girişinde "Baskılar Bizi Yıldıramaz", "Jin Jiyan Azadi" sloganları alkışlarla protesto etti. Polisin binadan çıkışları engellemesi üzerine kadınlar basın açıklamasını bina girişinde gerçekleştirdi.
Basın açıklamasını DEM Parti İl Eş Başkanı Gonca Yangöz okudu.
Bu sabah saatlerinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan usulsüz bir soruşturma kapsamında TJA Aktivistleri, Kadın Zamanı Derneği başkanı, Barış Anneleri, DEM Parti Kadın Meclisi ve Mezopotamya Kültür Derneği sanatçılarının da aralarında bulunduğu pek çok kadın işkenceyle gözaltına alındığını belirten Yangöz, "İdeolojik kaynağını Kürt ve kadın düşmanlığından alan bu yargısal şiddet pratikleri, kadınların büyüyen özgürlük mücadelesini hedefliyor; bunun farkındayız" dedi.
Erkek egemen faşist iktidar ve bu iktidarın bir aracı olarak yargı mekanizmaları tarafından, kadınların her gün siyasi operasyonlarla hapsedilmeye ve susturulmaya çalışıldığını söyleyen Yangöz "Kadınların özgürlük mücadelesinden beslenen ve bu mücadeleyi büyütme amacı taşıyan TJA ise sistematik bir şekilde ve defalarca yargı şiddetine maruz bırakılarak illegalize edilmek isteniyor" dedi. Diğer yandan TJA aktivistlerinin ve geçmiş dönem sözcüsü;nün uzun yıllara varan hapis cezaları ile cezalandırılmaya, Kürt kadınlarının kriminalize edilmeye çalışıldığını belirten Yangöz "Fakat başaramayacaklar; şimdiye kadar başaramadıkları gibi… Çünkü toplumsal tarihten öğrendiğimiz bir şey var. İktidarların en büyük korkulu rüyası olarak kadınların özgürlük mücadelesi; iktidarcı, cinsiyetçi, faşist rejimleri yeniden yenecektir!" dedi.
"Kürt kadınları şahsında TJA’yı hedefleyen ve önceki saldırıların bir devamı olan bu yargı saldırısına karşı tekrar yineliyoruz; Kadınların örgütlü ve özgür gücü olarak TJA, meşruiyetini taşıdığı kadın hakikatinden ve direnişinden alıyor. Bu örgütlü gücü ve kadınların özgürlük taleplerini yargılayanların ise ne hukuki ne ahlaki ne de toplumsal hiçbir meşruiyeti yoktur" diyen Yangöz , TJA ve kadın mücadelesi yürüten tüm kadınlar olarak; kadın özgürlüğünün hakikatine yaraşır bir biçimde direnişi büyütmeye, mücadeleye ve kimliklerine sahip çıkmaya devam edeceklerini vurguladı.
İçeride de dışarda da 'Jin Jiyan Azadî ile Özgürlüğe Doğru' şiarının izinde yürümekten ve mücadeleyi yükseltmekten vazgeçmeyeceklerini belirten Kadın özgürlük mücadelesini kriminalize edemezsiniz! Arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın!" dedi.