Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, şiarıyla Rektörlük binasından Güney Kapıya Aşağı bakmıyoruz, kabul etmiyoruz" sloganıyla yürüyüş düzenledi.

Boğaziçi Üniversitesi'nde Melih Bulu'nun kayyum rektör atanmasını protesto eylemlerine devam ediyor. Akademisyenler her gün 12.00'de üniversite bahçesinde nöbet eylemi ve açıklmalarla kayyum rektör atamasını protesto ederken, öğrencilere de desteklerini sürdürüyor.

Öğrenciler ise kampüs içinde yürüyüş, basın açıklaması, sanat ve sosyal etkinlikleriyle eylemlerine devam ediyor.

"Bundan sonrası bizde!" diyen Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri bugün de Rektörlük binası önünden Güney Kapı önüne yürüyüş düzenleyerek ve basın açıklaması gerçekleştirdi.

Rektörlük önünde biraraya gelen Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, "Aşağı Bakmıyoruz, Kabul Etmiyoruz, Vazgeçmiyoruz" yazılı pankart açarak yürüdü. Kayyum rektör Melih Bulu'yu yuhalayarak protesto eden öğrenciler "Asla Aşağı Bakmayacağız" sloganı attı.

Öğrenciler, tutuklanan arkadaşlarının isimlerinin yazılı olduğu dövizler taşıyarak derhal serbest bırakılmalarını istedi. İRektörlük önünden "Homofobik Rektör İstemiyoruz" sloganıyla Güney Kapıya yürüyen öğrenciler burada basın açıklama yaptı.

 

"Melih Bulu Gidene Dek Mücadelemiz Sürecek"

"Bugün 8 Şubat 2021, üniversitemize atanan kayyuma karşı direnişimizin 35'inci günü. Hukuku kendi çıkarları için eğip bükenler, sözde hukuki ancak meşru olmayan atamalarla üniversitelere el koymaya çalışıyorlar" diyen öğrenciler, bir aydır başta Melih Bulu olmak üzere tüm kayyumlar gidene dek mücadeleyi süreceklerini bir kez daha vurguladı.

 

"İktidarın Tek Yaptığı Bizi Güçlendirmektir"

Protestolarını sanat etkinlikleri ve eylemlerle büyütürken, gözaltı ve tutuklamalar ile sindirilmeye çalışıldığına dikkat çeken öğrenciler, "Bugün 10 arkadaşımız tutuklu ve direnişin başından beri yüzlercemiz gözaltı ile bastırılmaya çalışıldı. Üniversite öğrencilerine 'kaçma şüphesi var' denilerek şafak baskınları yapıldı, kapılarımızı kırıldı, ailelerimize silah doğrultuldu. Bazı arkadaşlarımız ev hapsinde, elektronik kelepçelerle dört duvar arasına kapatıldı. Doğu, Selo, Şilan, Anıl, Ömer, Necmettin, Akın, Murat Can, Beyza, Muhammed… 10 öğrenci tutukluysa, binlercesi bugün burada, Kadıköy'de, Ankara'da, İzmir'de; tüm illerde direniyor. Sürekli el yükselterek şiddetini arttıran iktidarın bu yöntemle tek yaptığı bizleri günçlendirmektir" dedi.

 

"Bu Kulüple Var Olmadık Böyle De Yok Olmayız"

LGBTİ+'ları tüm Türkiye'de nefret objesi haline getirmek isteyenlerin en sonunda Boğaziçi'ne de el attığını ifade eden öğrenciler, "Toplumu ayrıştırarak özgürlüklerimizi kısıtlamaya çalışan iktidar okulumuzda baskıcı politikalarını dayatabilmek için atadığı kayyuma BULGBTİ+ kulübümüzü kapattırdı. Biz biliyoruz ki Melih Bulu'nun kendi iradesi yoktur, her hareketi gibi kulübün kapatılması da doğrudan iktidarın emridir. Ancak biz LGBTİ+'lar, bir kulüple var olmadık. Böyle de yok olmayacağız. Bu okuldaki özgür düşünceyi ve insan haklarını savunan her kulup, BULGBTİ+'dir. Kulüplerimiz desteklerini açıkça ilan etmişlerdir. Direnişimizle özgürlük ortamını sağladıktan sonra kulübümüzü yeniden açacak, Hande Kader bursunu vereceğiz. Fobiniz varsa korkun, çünkü yalnızca Boğaziçi'nde değil tüm Türkiye'de eşitçe yaşamadan geri adım atmak yok" diyerek mücadele kararlılıklarını vurguladılar.

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, açıklamayı ilk günden beri belirttikleri şu taleplerini tekrarlayarak bitirdi.

 

Boğaziçi Üniversitesi Öğrencilerinin Talepleri

* Başta melih bulu olmak üzere tüm kayyumlar derhal istifa etsin.

* Gözaltında, ev hapsinde, tutuklu olan bütün arkadaşlarımız serbest bırakılsın.

* Bir darbe kurumu olan Yüksek öğretim kurumu kapatılsın.

* Kampüslerimizi abluka altına alan polis okulu terk etsin.

* LGBTİ+ öğrenciler ve tüm LGBTİ+ların temel insan hakları ve tüm anayasal hakları tanınsın.