HT Solar Enerji’de işçilerin, arkadaşlarının haksız yere işten çıkartılmasıyla başlattıkları eyleme, Mücadele Birliği olarak biz de katıldık.
Saçma bahanelerle 6 işçinin işten çıkartılmasıyla birlikte, vardiyadaki herkes üretimi durdurma kararı almıştı. Biz gittiğimizde fabrika işçiler tarafından işgal edilmiş durumdaydı. İçeriye giriş çıkış, verilen emirle yasaklanmış, fabrikanın işçileri içeri alınmıyor. Ancak işçiler kararlı, fabrika içindekiler yerlerini terk etmiyor, diğer arkadaşlarını içeri almak için türlü yollara başvuruyorlar, dikenli tellerin üstünden atlamak gibi.
Yapılan görüşmelerde genel müdür, işgalin kaldırılmasını herkesin dışarı çıkmasını, ertesi gün normal vardiyaya devam edilmesini ve bu süreçte de işçilerin dinlenmesini söylüyor. İşçilere açılan davaların geri çekileceğini, aksi takdirde üretimin durmasından kaynaklanan zararın işçilere dava açarak tazmin edileceği gibi tehdit vari söylemlerle görüşmeye oturuyorlar. İşçilerin büyük bir kısmına “işten çıkarıldınız” mesajları geldiğini gördük. İşçilerin patronlara cevabı tek kelimeyle “sizin muhatabınız biz değil sendikadır” oldu. İşçilerin diğer bir talepleri, işten çıkarılan bütün arkadaşlarının işe iade edilmeleri idi, buna aldıkları cevap ise “ben insan kaynakları değilim neden çıkarıldılar bilemem” oldu.
İşçilerin sorunlarına değindiğimizde bizlere anlatılan, “başka çıkış yolumuz kalmamıştı. Türlü bahanelerle 11 aylık fabrikada birçok işçi çıkarıldı. Kendimizi güvende hissetmiyoruz, çalışma şartlarımız iyi değil. Bunun için sendikamızla birlikte bu kararı aldık, sonuna kadar da gideceğiz” dediler.
İşçilerin bir çok sorunu var bu fabrikada. Mola saatlerinden tutun da, mola yapacakları yere kadar. İşçiler makineleri bırakıp, insani ihtiyaçlarını dahi karşılayamıyor. Telefon yasak durumda, bunun için özel kutucuklar hazırlanmış. Verilen emirlere uymayan işçiler, tutanakla işten atılıyor. Hamile kadınlara “neden hamile kaldın, bize mi sordun hamile kalırken, kalmasaydın” gibi söylemlerle gidiliyor. Fazla mesai çok, herkes mecbur bırakılarak mesaiye getiriliyor. İşçilerin çay içtikleri alan, üzeri açık bir alan. Yağmurdan kaynaklı, orada mola yapamıyorlar, ki zaten 10 dakika çay molasının yetmediğini dile getiriyorlar. Yemeklerin kötü olmasından kaynaklı aylardır yemek yemeden çalışan işçiler var. Sürekli hedefler yükseltilerek, performans düşüklüğü gerekçesiyle işçiler işten çıkartılıyor. İşçiler ise, zaten üretmeleri gerekenin fazlasını ürettiklerini söylüyorlar. İş güvenliği için toplantılar, eğitimler yapıldığını, ancak hiç birinin içerde uygulanmadığını, ortada bir iş güvenliği uzmanı görmediklerini söylüyorlar. İş kazalarının da yaşandığını, buna müdahale edecek bir doktorun olmadığını dile getiriyorlar.
Kaybedecek hiçbir şeyleri yok bu insanların. Onlar olmadan, onların emeği olmadan bu iş yerinin de patronların da bir hiç olduğunun farkındalar. Köle gibi çalışmak istemiyorlar. Talepleri insani ve bu talepler karşılanmadan geri adım atmayacaklarını söylüyorlar.
İstanbul’dan Mücadele Birliği Okuru Bir İşçi