Flormar işçilerinin 220.gününde Dev-Yapı-İş Sendikası ve İnşaat İşçileri Sendikası dayanışma ziyaretinde bulundu.

Aralarında 3.Havalimanı'nda yapılan iş bırakma eylemi nedeniyle tutuklanan ve 5 Aralık'ta adli kontrol şartıyla serbest bırakılan sendika yöneticileri ve işçiler de vardı. Baran Teyip Kırğın da Flormar işçileriyle dayanışmayı büyütmeye gidenlerdendi.

Dev-Yapı-İş üyeleri Flormar İşçileriyle halay çekiyor.  "İnşaat İşçileri Sendikası'ndan arkadaşlar da geldi" diye sesleniyor Flormar işçileri. Halay bir anda duruyor ve herkes birbirine sarılmaya başlıyor. Ama içlerinden biri var ki, bir başka coşkuyla bir başka sıcaklıkta sımsıkı sarılıyor herkese; Baran...

Oradaki halay çekişini, gelenlerle sımsıkı sarılışını, çoşkusunu görünce "Flormar işçilerini ziyarete dair duygu ve düşüncelerini aktarır mısın?" dedik.

Henüz bir telefonu yok Baran'ın ama çözüm üretmekte engel tanımıyor. Ve bize ulaştırıyor duygularını, düşüncelerini.

"Evet, Flormar işçilerinin yanında olmak, sizin (3.Havalimanı İşçileriyle Dayanışma Platformu) bize verdiğiniz desteğin hazzı ne kadar güzel idiyse, umuyorum ki; onlar da bu dayanışmadan o denli haz almışlardır.

Eylemimiz ve gördüğümüz dayanışma  bize hem direnmenin ölmekten daha değerli olduğunu, hem de başka direnen, eylemde olan işçilere karşı daha duyarlı olmamız gerektiğini gösterdi ve öyle olmamızı sağladı. Hukuksuzluklara karşı mücadele etmenin, sessiz kalmak, ya da bırakıp gitmek mecburiyetinde kalmaktan daha iyi olduğunu anladık. 

130 işçiyi hiçbir haklarını vermeden hukuksuz bir biçimde işten çıkarmışlar. Ve bu direniş güzelleri tam 220 gündür patronlara karşı seslerini yükseltiyorlar ve hukuksuzluklarını hergün ifşa ediyorlar. Ben bir inşaat işçisi olarak onlarla dayanışma içerisinde olmaktan, destek olmaktan müthiş mutlu oldum.

Emek ve ter hırsızlarını ifşa eden herkesin yanında olacağım. Proleterya onu sömüren anlayışa karşı hep direnecektir! Kawanın kılıcı olup Dehaqları  deşecekler. Biz işçilerin gücü dağları delebiliyorsa, bataklıklara gökdelenler dikebiliyorsa; sömürenlerin de üstesinden gelecektir. Yeterki, sınıfımızın ve gücümüzün bilincinde olalalım.

Çekiçi kavrayamayacak kadar halden düşmüşse proleterya, çekiçi sermaye sahiplerinin alnına fırlatma vakti gelmiştir!

Gencecik inşaat işçileri nezzarethanelerde "Anne!" diye ağlıyorsa, ve yavrularını görmeye bile gelecek parası yoksa Kürdistan annelerinin; silkinme ve sol yumruğu sıkma vakti gelmiştir!

İşçi sınıfı gücünü birleştirirse mutlaka kazanacaktır!"