Maket işçileri seslerini duyurmak ve birbirlerine ulaşıp bir araya gelebilmek için BARKOD'u çıkardı.

“Hoş geldiniz, ABC kartınız var mı? Almak ister misiniz?”

“Hoş geldiniz, …, …. Ürünleri indirimde almak ister misiniz?”

“Çiling, çiling… Hoş geldiniz.. Bu kasaya alayım lütfen…”

“Çiling çiling çiling dıııt dııt… Ne kadar yavaşsınız. Neden başka kasa açmıyorsunuz?”

“Hoş geldiniz, ABC kartı olanlara şu ürünler indirimli…”

“Kasanın anahtarı kimde arkadaşlar”

“…. Bey bu kasaya bozuk para gerekli…”

“Bu nasıl mağaza böyle? Bu ürün indirimdeydi fiyatını değiştirmişsiniz!”

Yukarıdaki ve benzeri cümleleri haftada birkaç kez duyuyorsunuz muhtemelen… Hatırladınız mı? Evet, aynen öyle bir markette alışveriş yaparken her an duyabileceğiniz cümleler… Ama bir de bizim duy(a)madıklarınız var…

“Ön yüzler yapılmamış! Neden? Etiketler yanlış mı yapılmış? Paspas atın hemen!”

“Yine çok yavaşsınız! Hadi, hadi, hadi!”

“SKT’leri ayarlamadan nereye gidiyorsun?”

“Mal geldi, hadi mal vurun!”

“Benim mesaim bitti ama…”

“Tamam malı indirin gidersin sonra”

 “Benim mola saatim geldi”

“İş bitsin kullanırsın. Hadi arkadaşlar işlerin yetişmesi gerek. Aramızda konuşmayalım lütfen.”

“Baksana şuna turp gibi… Geçen gün hastayım diye gelmedi.. Fazladan çalıştık onun yüzünden”

“Arkadaşlar çok yavaşsınız iş yetişmiyor, sonra mesaim bitti diyorsunuz”

“Hadi arkadaşlar, mesaiye ve unutmayın lütfen daima gülümsüyoruz…”

Marketlerde çalışanların bir gün için defalarca duydukları cümleler bunlar, hayatlarının parçası olmuş. Hatta artık rüyalarının da parçası olmuş… “Kasada açık çıkıyor, uyanıyorum”, “Rüyamda bile reyonda malları dizmeye çalışıyorum”, “Mağaza müdürüyle kavga ettim rüyamda… Kesin yine izin kaynayacak bu hafta…”

Yüzlerce metrekarelik alana kurulu da olsalar, bir köşe başındaki küçük bir mağaza da olsalar içinde çalışanların dertleri hemen hemen aynı. Çok fazla iş yükü, ağır sömürü, aşağılanma, mobbing, mesailerin ödenmemesi, izinlerini kullanamamak.

Yüzbinlerce market ve mağaza çalışanı var. Yüzlercesi işten atılıyor, ama bazen hiç kimsenin haberi bile olmuyor. Zaman zaman ağır çalışma koşulları, işten atmalar, grevlerle gündeme geldilerse de sorunlar aynen devam ediyor.

Market işçileri bu sömürü çarkını durdurabilmek için bir araya gelmeye, örgütlenmeye çalışıyor. Ama yüzbinlerce market işçinin dinlenmeye bile vakti yokken bir araya gelebilmesi, birbirlerine ulaşabilmeleri ise hiç kolay olmuyor.

Bir araya gelebilmek, birbirlerinden haberdar olabilmek ve biraz da seslerini başkalarına duyurabilmek için “Barkod”u çıkartma kararı almış bir grup market işçisi…

“Real market işçilerinin durumu malum. Aylardır tazminatlarını alabilmek için mücadele ediyorlar. Diğer yandan yüzbinlerce market çalışanı arkadaşımız dayanılmaz koşullarda çalışıyor. Ama birbirimize ulaşmamız epey zor. Biz de “Barkod” aracılığıyla belki sesini duyuramayan arkadaşlarımıza ulaşırız diye düşündük. Bu düzenin artık değişmesi gerekir diyenlerin olduğunu bilmesi ve bize ulaşabilmesinin bir aracı olsun istedik” diyorlar.

Yayının ismini neden Barkod olarak seçtiklerini ise  “Market işçilerinin baş belası çünkü. Her yanımız barkod olmuş durumda. Barkodlar patronlar için çok önemli, oysa işçilerin bir barkod kadar bile değeri yok. Ama bizim hayatlarımız barkodlardan daha değerli. Barkodlaşmayacağız ve BARKOD’ları parçalamaya geliyoruz” diyerek açıklıyorlar.

Şimdilik 8 sayfalık bir yayın. İçinde market çalışanlarının yaşamından parçalar çıkıyor karşımıza. Burada anlatılanlar hemen hepimizin ismini bildiği, gidip alışveriş yaptığı marketlerde çalışanların yaşadıkları.

81 İl ve 890 ilçede 7000 mağazasıyla övünen A101 Marketler zincirinden, “Yeter de artar sana” diyen Şok Marketler zincirine, Migros Marketler zincirinden, marketlerde ürün tanıtımı yapanlara, aylardır hileli iflasla kapatılan Real Market’lerin tazminatları ödenmeyen işçilerinin sesi duyurulmaya çalışılmış Barkod’la.

Barkod, Marketin İç Sesi olmak üzere 8 sayfayla market işçileri arasındaki yolculuğuna başlamış. Market işçilerine ulaşmak onların da bu yayınla seslerini duyurabilmek için.

Hedef barkodlaşmamak için bir araya gelebilmeleri ve yaşadıkları ağır sömürü koşullarını değiştirebilmek için dayanışmayı sağlamalarının, örgütlenmelerinin bir aracı olmak için olabildiğince çok market işçisine ulaşmak.