KHK ile ihraç edilen KESK üyesi kamu emekçilerinin Bakırköy’de yaptıkları oturma eylemleri sırasında gözaltına alınmalarının ardından açılan davanın ilk duruşması bugün görüldü. Hukuksuzca görevlerine son verildiğini ve bu hukuksuzluğa karşı haklı bir eylem yaptıklarını ve yapmaya devam ettiklerini belirtti.
İSTANBUL - OHAL kararnamesi ile ihraç edilen kamu emekçilerinin Bakırköy Özgürlük Meydanı'ndaki oturma eylemi sırasında yapılan saldırıda gözaltına alınanlar hakkında açılan dava Bakırköy Adliyesi'nde bugün görüldü.
Duruşma öncesi KESK İstanbul Şubeler Platformu olarak Adliye önüne basın açıklaması yapıldı. Eylemde KHK ile ihraç edilen kamu emekçisi Dursun Doğan, hukuksuzca ihraç edildiklerini ve buna ilişkin mahkeme yollarının kapatıldığını vurgulayarak buna karşı da tek yolun direnmek olduğunu belirtti.
KHK ile ihraç edilen kamu emekçileri görevlerine dönebilmek için açlık grevini sürdürmekte olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın da sesi oldu. Basın açıklaması sırasında "Nuriye, Semih onurumuzdur", "Gözaltılar tutuklamalar baskılar bizi yıldıramaz", "İşimizi geri alacağız" sloganları atıldı.
çıklamanın ardından kamu emekçileri Adliyeye geçti. Duruşmada kimlik tespiti ve iddianamenin okunmasından sonra KESK üyelerinin savunmalarına geçildi. KHK ile ihraç edilen kamu emekçileri kimlik tespiti sırasında mesleklerinin ne oldukları sorusuna yanıt olarak "İhraç edilmiş öğretmenim" ifadesini kullandı.
Tüm savunmalarda eylemin KESK'in kararı doğrultusunda yapıldığı, haklı olduğu ve tüm hukuki yolların kapatılması üzerine yapıldığı vurgulandı. Suçlu olanların KHK'ları çıkaranlar ve işkence ile gözaltı yapan polisler olduğu ifade edildi. O gün Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda AKP, CHP, MHP, HDP ve demokratik kitle örgütlerinin referandum çalışması yaptığı hatırlatılarak, yasağın yalnızca KESK'e dönük olduğuna dikkat çekildi. Alana girmeden polisler tarafından önleri kesilerek işkence ile gözaltına alındıklarını vurgulayan kamu emekçileri, beraatlarını talep ettiler ve eylemlerinin gözaltıdan önce de sonra da sürdüğünü ifade ettiler.
Avukatlar da eylem yasağı koyan kaymakamlığın bu konuda yetkisiz olduğuna dikkat çekti ve sadece KESK'e dönük bir yasağın anayasaya göre ayrımcılık olduğunu ortaya koydu. Demokratik haklarını kullanırken hukuka aykırı şekilde gözaltı yapıldığını vurgulayan avukatlar derhal beraat kararı verilmesi talebinde bulundular.
Mahkeme duruşmaya katılmayan 3 kamu emekçisinin de zorla getirilmesi kararı verilerek 19 Nisan 2018 tarihine ertelendi.
Gelmeyen 3 kamu emekçisi için zorla getirme kararı verilerek duruşma 19 Nisan 2018'e ertelendi.