Nuriye ve Semih İçin Dayanışma, Avcılar'da, “OHAL ve KHK'lara Karşı Direnişler” başlıklı panel düzenledi. Panele KHK ile ihraç edilen ve “İşimizi İstiyoruz” eylemlerini sürdüren kamu emekçilerinden Ömer Açık, İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri’nin de katıldı.
İSTANBUL - Nuriye ve Semih İçin Dayanışma, İstanbul Avcılar’da “OHAL’e ve KHK’lara Karşı Direnişler” başlığıyla panel düzenledi. Avcılar Kültür ve Sanat Derneği’nde saat 17.00’de başlayan panelde ihraç edilmesine karşı Bakırköy’de süren eylemlerde yer alan kamu emekçisi Ömer Açık ve iHD İstanbul Şube Başkanı GülserenYoleri katıldı.
İlk olarak ihraç edilen kamu emekçisi Ömer açık söz aldı. İhraçların etkilerine değinen Açık, ihraç edilenlerin büyük bir kısmının ‘sağ yelpazede’ yer aldığını söyledi. Bu kesimle de bağ kurulması gerektiğini belirten Açık, bu kişilerin ekonomik sorunların yanı sıra, sosyal çevreleri tarafından da terk edildiklerini ifade etti. Açık, konuyla ilgili örnekler de verdi. “Direnişi zorla yapıyoruz” diyen Açık, KESK’teki bürokrasiye ve atıllığa değindi. Yüksel Caddesi'nde sürdürülen eylemlerdeki ısrar ve kararlılığına dikkat çeken Açık “Bize düşen bu mücadelenin bir parçası olmak” dedi. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın direnenlerin var olduğunu gösterdiğini belirten Açık, korkuya değinerek “Direnenlerin yanında olmak bizi insan yapar” ifadelerini kullandı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri de, OHAL’de insan hakları ihlallerinin arttığına dikkat çekerek konuşmasına başladı. Baskı ve zorbalığın artışının kapitalizmin ekonomik ve siyasi kriziyle bağlantılı olduğunu söyleyen Yoleri, işkence ve zorbalıkla topluma mesaj verildiğini, korku iklimi yaratıldığını ifade etti. Hukuksuz uygulamalara dikkat çeken Yoleri, mücadelenin geliştirilmesi için yol ve yöntemlerin tartışılması gerektiğini ifade etti. Yoleri, hapishanelerde tutsakların kazanılmış haklarının gasp edildiğini, üstüne de tek tip elbise dayatması yapıldığını söyledi.
Nuriye ve Semih İçin Dayanışma adına konuşan Cihan Kaplan, dayanışmanın kuruluşuna ve faaliyetlerine değindi. Sendikalar ve meslek örgütlerinin de zorla bu birlikteliğe katılmaya çalışıldığını aktaran Kaplan, Gülmen ve Özakça’nın taleplerinin kazanılmasının sokaktaki eylemliliklere bağlı olduğuna dikkat çekti. Kaplan son olarak Gülmen ve Özakça’nın 20 Ekim’de görülecek duruşmasına çağrı yaptı. Panel, sorular ve katkılarla sona erdi.