Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Ankara Barosu, Tabip Odaları ve meslek kuruluşları hakkında yaptığı açıklamaya dair TMMOB'ye bağlı Odalar, 7 Mayıs 2020 tarihinde ortak bir basın açıklaması yaptı.
“AKP Genel Başkanı/Cumhurbaşkanının Meslek Odalarını Hedef Alması Demokrasi ile Bağdaşmamakta, Üyelerimizin Özgür İradesini Dikkate Almamaktadır” denilen açıklamada, AKP MYK toplantısında yaptığı konuşmada, bütün kamu kurumu niteliğindeki özerk meslek kuruluşları hakkında mevzuat değişikliğini tekrar gündeme getirdiği hatırlatıldı.
Cumhurbaşkanlığının İnternet sitesinde “Baro ve Tabip Odaları Gibi Meslek Kuruluşlarının Seçim Usulleri” ara başlığı altında yayımlanan bilgiye göre, barolar ve tabip odaları başta olmak üzere meslek kuruluşlarının seçim usullerinin yeniden belirlenmesiyle ilgili bekleyen bir taslak olduğu belirtilerek onun bir an önce Meclise sunmak gerektiği yer alıyor.
“Gerçekte de önceki yıllarda, kamu kurumu niteliğindeki Anayasal özerk meslek kuruluşlarının kuruluş yasaları çerçevesindeki faaliyetlerinden, örgütlü toplum yapılarımızdan duyulan rahatsızlık nedeniyle Başbakan ve Cumhurbaşkanı sıfatıyla birçok açıklama yapılmış ve yasa değişikliği taslakları hazırlanmıştır.
Bu noktada öncelikle belirtmek isteriz ki demokratik yollarla ele geçirilemeyen özerk demokratik mesleki yapılar, seçim yöntemlerine müdahale ve diğer yollarla bertaraf edip işlevsizleştirmek ve tasfiye etmek istenmektedir. TMMOB, TTB ve Tabip Odaları, TBB ve Baroların yasal mevzuatlarının değiştirilmesi konusu, bu nedenle sürekli olarak gündeme getirilmektedir.
Yine öncelikle belirtmek isteriz ki bu Anayasal kuruluşlar; ülkemizin yeraltı-yerüstü kaynakları, kentleri, çevresi, doğası, suyu, toprağı, tarımı, peyzajı, yapıları, gıdası, ulaşımı, enerjisi, iletişim altyapısı, madenleri, malzemeleri, sanayisi, bilişim uygulamaları vb. tüm alanlarda korumaya çalıştıkları kamu-toplum yararı ölçütünün tasfiyesi ve her toplumsal alanın bilimsel, hukuksal, sıhhi normlardan arındırılması için hedefe konulmuştur” denilen açıklamada, “Bugün ülkemizde yapılması gereken; hukuk, sağlık ve toplumsal yaşamın bütününü ilgilendiren mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı ve örgütlerini, kısaca Anayasal dayanağı olan kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarını hedef haline getirmek değil; evrensel normları demokratik bir şekilde benimsemek, yerleştirmek, geliştirmek ve ihlal etmemektir. Demokrasiye olan tahammülsüzlüğe ve meslek odalarının demokratik bir şekilde yapılan seçimlerine gösterilen tahammülsüzlüğe bir son verilmelidir.
Bizler, meslek disiplinlerimize ve örgütlerimize yönelik tasfiye edici politikalar ile ülke çapında izlenen belli kesimlerin çıkarına dayalı politikalar ve toplumsal muhalefetin sindirilmesi çabaları arasındaki bağların bilincindeyiz. Cumhuriyete, demokrasiye ve laikliğe olan inancımız tamdır. Bu nedenle; eşitlik, özgürlük, barış ve kardeşlik, güvenceli çalışma yaşamı olmazsa olmazlarımızdır. Ayrıca sosyal hukuk devleti, planlama, sanayileşme, kalkınma, kamusal yarar, kamusal hizmet ve kamusal denetime yönelik mücadelemiz her koşulda sürdürülecektir” vurgusu yapıldı.
Odaların açıklaması: “Kamuoyunun bilmesini isteriz ki; Odalarımız ve TMMOB’ye yönelik tutumun nedenleri, ülkemizin emek sömürüsüne dayalı bir rant cumhuriyeti haline gelmesini eşitsizliğin bir argümanı olarak görüyoruz. Demokrasi ve laikliğin tasfiyesine karşı direncimiz ve bilimsel teknik gerekliliklere bağlılığımız devam edecektir” denilerek sonlandı.