İş yerindeki sömürü, baskı ve cinsel tacize karlı mücadele eden ve işten atılan Dilek Gültekin Japonya Konsolosluğu önünde eylem yaptı. Gültekin'in vermek istediği dilekçe ise kabul edilmedi.
BURSA - Yazaki Otomotiv işçisi Dilek Gültekin, işyerindeki sömürü, baskı, kadınlar yönelik tacize karşı mücadele ederken işten atılmış ve Gemlik Serbest Bölge önünde eyleme başlamıştı. Yazaki’deki kötü çalışma koşullarına ve kadına yönelik tacize karşı mücadelesi süren Dilek Gültekin, 24. gününde. İstanbul'a gelerek Japon tekeli olan Yazaki’deki sendikalaşmaya karşı tahammülsüzlük, kadın işçilerin karşı karşıya olduğu baskı, taciz ve kötü çalışma koşullarını Japonya Konsolosluğu önünde bir kez daha teşhir etti. Gültekin’in konsolosluğa iletmek istediği dilekçeler ise kabul edilmedi.
“Sömürüye, Kadın İşçilere Yönelik Tacize Karşı 24 Gündür Direniyorum”
İstanbul 4. Levent’te bulunan Tekfen Plaza'daki Japonya Konsolosluğu önünde emek dostlarıyla buluşan Gültekin, burada Yazaki Otomotivdeki ağır çalışma koşullarını, kadın işlere yapılan tacizleri tecavüz girişimini aktardı.
13 ay boyunca Yazaki’de çalıştığını, Yazaki yönetiminin bu tacizlere göz yumduğunu belirten Gültekin, Yazaki’de ağır çalışma koşullarının ve kullan-at işçiliğin hüküm sürdüğünü söyledi. Gültekin, direnişinin dayanışma ile büyüdüğünü belirterek destek olan herkese teşekkür etti. Yazaki’nin Türkiye yönetiminin kendisi ile görüşmediğini aktardı. Gültekin, yönetimin direnişi karalayan ve kendisini hedef gösteren uygulamalarına da dikkat çekti.
“Dilek ve Bizim Direnişimiz Bir Bütündür ”
KHK ile ihraç edilen kamu emekçilerinden Muhammed Sevinçtekin de Gültekin’e uygulanan zulmün kendilerine de uygulandığını ifade ederek “Direnişler bir bütündür. Aynı bir binanın tuğlaları gibi” dedi. İş güvencesini savunduklarını ve kadına yönelik şiddete, tacize karşı olduklarını belirten Sevinçtekin, Gültekin’in taleplerinin derhal kabul edilmesi gerektiğini vurgulayarak Gültekin ile dayanışma içinde olduklarını ifade etti.
“Kadın-Erkek Birlikte Mücadeleyi Yükseltelim”
İşçi Emekçi Kadın Komisyonları (İEKK) adına yapılan konuşmada da fabrikalarda kadın işçilere yönelik baskıların, tacizlerin arttığı vurgulandı. Direnişlere yönelik karalama kampanyalarının “milli birlik ve beraberlik” demagojisiyle birlikte yapıldığına dikkat çekilen konuşmada, kadın-erkek tüm işçiler OHAL’e ve baskılara karşı birlikte mücadele etmeye çağrıldı.
“Dilek Asla Yalnız Yürümeyecek”
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu adına yapılan konuşmada ise “Dilek arkadaşımız asla yalnız yürümeyecek” denildi. Kadın işçilerin işyerlerinde yaşadıkları tacize sessiz kalmadıkları ifade edilen açıklamada Gültekin ile dayanışma içinde oldukları söylenerek “Hiçbir kadın sessiz kalmasın” denildi.
"Japonya Konsolosluğu Sermayeden Yana"
“Dilek Gültekin yalnız değildir” sloganı ile sonlanan açıklamanın ardından, Gültekin konsolosluğa iletmek üzere hazırladığı Türkçe ve İngilizce dilekçeleri vermek üzere kamu emekçisi Muhammed Gültekin ve İEKK temsilcisi ile birlikte içeri girdi. Ancak konsolosluk girişinde engellenen Gültekin’e konsolosluk görevlilerinin kendisi ile görüşmek istemedikleri ve dilekçeyi kabul etmeyi reddettikleri bildirildi.
Gültekin ise basına yaptığı açıklamada dilekçeyi teslim edemediklerini söyledi.
"Mücadelemi Sürdüreceğim"
Muhammed Sevinçtekin de konsolosluğun anayasal bir hakkı çiğnediğini belirterek tacizlere göz yumduğunu ve bu suça ortak olduğunu ifade etti. Gültekin, “Bu bir yöntemdi. Japonya Konsolosluğu bu tavrıyla bize 'Biz sermayeyle aramızı bozmak istemeyiz, demiş oldu ve sınıf tavrını ortaya koydu'. Mücadelemi her yöntemle süreceğim. Biz alanlardayız, meydanlardayız. Mücadele devam edeceğim. Sömürüye karşı, baskıya karşı mücadelemiz devam ediyor.
Açıklamaya İEKK, Metal İşçileri Birliği, Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, DEV TEKSTİL, İşçi Konseyi Girişimi Tekstil İşçileri Bileşeni, İlerici Kadınlar Meclisi, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Devrimci Anarşist Faşist, KHK ile ihraç edilen Betül Celep ve KHK ile ihraçları edilen kamu emekçileri destek verdi.