Petkim’de son bir yılda 70’e yakın işçi işten çıkartıldı. İlk işten atılanlar FETÖ bağlantısı ileri sürülerek çıkartılırken, son aylarda 24 işçi 25/2’den ihbarsız, tazminatsız işten atılmışlar. “İş yerinde güven ortamının kalmaması nedeniyle tarafınız ile çalışmak istemiyoruz” notu ile ayrılmışlar.
İşten atılan işçilerden Onur Ulu’yu 30. gününde Aliağa Meydanında eylem alanında ziyaret ettik. Onur Ulu eylemini her gün akşam 18.00’a kadar Petrol-İş in Aliağa şubesinin önünde, gece geç saatlere kadar da bu meydanda sürdürüyor.
19 Haziran’da TİS anlaşmazlığından greve başlayan işçiler de fabrikayı terk etmiyorlar ve sürekli saldırı altındalar. 21 Haziran günü de sendika yöneticileri fabrika önünde polis saldırısıyla göz altına alındı.
Bir süredir Petkim yönetimi işçilere tehdit mesajları atarak, yemek vermeyerek mücadelenin önünü kesmeye çalışıyor. Devrimci hukukçuların da saldırı sonrası yaptıkları ziyaretten aktardıklarından biliyoruz ki, sendikacılar gözaltından çıkarılarak patronla görüşmeye alınmışlar.
Akşam Petkim’e gittiğimizde ana kapının abluka altında olduğunu gördük. Gündüz gidenler gözlemlerini şöyle aktarıyorlar: “Fabrika içine TOMA'lar yerleştirilmiş ve makineli tüfekli polisler konmuş vaziyette. Sohbet ettiğimiz işçiler, özellikle dün AKP'li vekillerin gelmesinden polisin özel bir güç bulduğunu, tüm işçilere saldırmak için özel bir çaba harcadıklarını belirttiler. Diz çökmeyeceklerini ve geri adım atmayacaklarını ifade ettiler.”
Süreci Onur Ulu’nun sözleriyle aktaralım.
“Patronlar TİS sürecini baltalamak için saldırıları başlattı. Atılacak işçiler listesinden herkesin haberi vardı. Ancak sendika OHAL sürecini göze alamadı ve bize sahip çıkmadı. Sendikanın bu direnişe sahip çıkmasını bekliyorum. Petkim’de iki bin kadrolu bin civarında taşeron işçi var. Sendikayı sendika yapan işçilerdir. Sendika yöneticileri tüm bu saldırılardan sonra geri çekilemez diye düşünüyorum. Bu süreçte her şey olabilir. Oyalama, sürece bırakma vb. Uluslararası destek de bence çok önemli. Bizim kazanmamız toplam işçi sınıfı mücadelesinin kazanımı olacaktır. İşçiler emekçiler bizi takip etsinler, destek olsunlar. Atılan işçiler tüm işçilere gözdağıdır. Güvencesiz çalışmanın, taşeron çalışmanın, iş cinayetlerinin bir parçası bu direniş. Bu direniş ile herkese bunları anlatıyorum. Aslında bunları anlatmanın bir aracı oldu diyebilirim. TİS sürecindeki arkadaşlar polis saldırısı karşısında yılmayacaklarını, korkmayacaklarını göstermeliler. Sendikamız köklü bir sendika. Bu saldırılara teslim olmayacağını göstermeli. Bu noktadan sonra direniş farklı bir boyut kazandı. Bundan bir adım gerisi yok.”
Petkim önündeki grev gözcüsü, işyeri temsilcisi ve diğer işçiler özellikle bir kaç maddenin kendileri için önemli olduğunu vurguluyorlar;
1- Taşeronlaştırma ve geçici işçi çalıştırmaya son verilmeli
2 -Kıdem hakkı ve diğer hakları yönünden eski -yeni işçi ayrımı yapılmamalı
3-TİS'in 3 yılda bir yapılması bir dayatmadır. Kabul etmiyoruz.
Mücadele Birliği/İzmir