Adana’da SASA Polyester fabrikasında taşeron firmada çalışan inşaat işçilerinin 2 aydır ödenmeyen haklarının ödenmesi için Yapı Yol-İş öncülüğünde yaptığı eylem 2. günün sonunda kazanımla sonuçlandı.

Adana'da bulunan SASA Polyester fabrikasının PTA-MTR Üretim Tesisi şantiyesinde 2 aylık ücretlerini ödemediği için Yapı Yol-İş Sendikası öncülüğünde eylemde olan inşaat işçilerinin eylemi kazanımla sonuçlandı.

iki gündür eylemde olan işçilerin bir kısmına ödeme kısmen ödeme yapılmış, işçilerin eylemi sırasında ise 5 Kasım'da maaş ödemesi yapılması teklif edilmişti. İşçiler ise sadece maaşlarını değil, hak eden işçilerin kıdem ve ihbar tazminatı ve fazla mesai ücretlerinin de ödenmesi gerektiğini ve yaklaşık on gündür de beklemekte olduklarını belirterek kabul teklifi etmemişti.

Yapılan ikinci görüşmede ise taşeron BİSMAK ve ana firmalardan METCON'un ödeme garantörlüğünde tüm alacaklarının protokol imzalanarak 10 Kasım'da ödenmesi teklif edildi. İşçiler tüm alacaklarının 10 Kasım'da ödeneceğine dair ana firmayla protokol imzalanması üzerine eylemi sonlandırdı.

Eylem üzerine konuştuğumuz Yapı Yol-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Adnan Akyol, işçiler ancak birlik olduğumuzda haklarımızı alabiliyoruz. İnşaat patronları işçiyi çalıştırır sonra da kapının önüne koyar. Hakkı gasp edilmemiş inşaat işçisi yoktur. Devasa binalar inşa ederiz, ucu bucağı olmayan şantiyelerde milyar dolarlık dev projeleri yaparız. Ama daracık pislik içinde koğuşlarda barınmaya, köpeğe versen yemeyeceği yemeklere mahkum ediliriz. Paramız ödenmez, sigortamız asgari ücretten yatar, hatta kısa süreli çalışmada hiç yatmaz. İnşaatlarda bu neredeyse değişmez bir kural haline geldi.

İşçilerin en örgütsüz en dağınık olduğu sektör bu. Bir kez daha işçiler bir araya geldiğinde bir güç olduklarını ve haklarını tam olarak aldıklarını gördük. İlk olarak yaptıkları teklifte sadece maaşları ödeyeceklerdi. Arkadaşlar birlik oldu ve tüm haklarını almak için direnme kararı verdi. Ve bu kararlılık tüm haklarını almalarını sağladı" dedi.

Bugün artık hemen her sektörde bu böyle. İşçilerin birlik olmadan bir kavga vermeden, eylem, direniş yapmadan hakkını alamaz hale geldiğini, bu yüzden bir çok yerde grev direniş olduğunu belirten Akyol, sendikalarda, komitelerde veya meclislerde her nasıl isimlendiriliyorsa kendi birliklerini örgütlenmelerini oluşturmak zorunda. Çünkü işçilerin haklarına saldırılar bundan sonra da artarak devam edecek. Buna karşı tek çıkar yolumuz işçilerin mücadele birliğini sağlamak, bunun bir yolunu yönetimini bulmak" dedi.