< < "Bu Mücadeleyi Maden İşçileri Kazanacak!"

 

Fernas işçilerine destek olmak için Kadıköy'de yapılan basın açıklamasında Ferhat Nasıroğlu'nun işçileri ve sendikayı hedef gösteren açıklamalarına yanıt olarak "Maden işçileri mücadeleyi kazanıncaya onların yanında olacağız. Seslerini her yere taşıyacağız" denildi.

Bağımsız Maden İşçileri Sendikası'nın çağrısıyla İstanbul'da Kadıköy Süreyya Operası önünde sendikalar, emek ve meslek örgütleri, siyasi partilerden çok sayıda kişi, direnişlerinin 52., açlık grevinin 3. gününde olan Fernas Madencilik işçileriyle dayanışmada bulunmak için bir araya geldi.

"Ayaklar Çıplak, Karınlar Aç, Somalı Madenciler Kazanacak" yazılı pankart açılan eylemde, "Fernas İşçisi Yalnız Değildir", "Sendika Haktır Engellenemez", "İşçiler Açken Patronlara Huzur Yok", "Yaşasın Sınıf Dayanışması", "Fernas İşçisi Kazanacak", "İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek", "Birleşe Birleşe Kazanacağız" sloganları atıldı.

Fernas maden işçilerinin sendikalı oldukları için işten atılmaları ve mücadele süreci anlatılan eylemde dayanışma için gelen kurum temsilcileri söz alarak Fernas maden işçilerinin haklı ve onurlu mücadelesini desteklediklerini ve dayanışmayı sürdüreceklerini vurguladılar.

 

"Nasıroğlu Konuştukça Maden İşçilerini Destekleyenler Daha Da Çoğalıyor"

Enerji-Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin, ülkenin dört bir yanında işçilerin "Hakkımı ver" diyerek eyleme geçtiğini ve nerede bir direniş varsa yasadan, kanundan bahsedenlerin her türlü hukuksuzluğu yaptığını söyledi.

Fernas işçileri sendikal haklarını kullmak istedikleri için patronların her türlü hukuksuzluğu gerçekleştirdiğini belirten Keskin, "Sonra da iktidarın tüm olanaklarını almışken dönüyorlar, utanmadan evine ekmek götürmek isteyen işçileri münafıklık yapmakla suçluyorlar. İstedikleri kadar çırpınsınlar, istedikleri kadar ellerinden geleni ardlarına koymasınlar, 52 gündür süren bir direniş var" dedi.

 

"Fernas İşçilerinin Sesini Her Yere Taşıyacağız"

Fernas Madencilik patronu AKP milletvekili Ferhat Nasıroğlu'na seslenen Keskin, "İstediğin kadar açıklama yap. Fernas işçilerinin arkasında duran insanları marjinallikle suçla. Ama unutma ki her yaptığın açıklamada bak biz daha da artarak çoğalıyoruz. Fernas işçilerini daha da çok sahipleniyoruz. Bu mücadeleyi zaferle sonuçlandıracağız. Bundan da en ufak bir şüphemiz yok" dedi.

"Sen kimliğinin arkasına saklanarak istediğin kadar konuş ama 30 insan çıkar Ankara'nın sokaklarında senin karizmanı çizer ve senin iki yüzlülüğünü herkese gösterir" diyen Keskin Fernas maden işçilerinin mücadelesi sürdükçe dayanışma içinde olacaklarını ve seslerini her yere taşıyacaklarını vurguladı.

 

"Direnişleri Birleştirelim"

Limter İş Genel Başkanı Kanber Saygılı, "Memleketin birçok yerinde çoban ateşleri yanmaya devam ediyor. Bir tarafta patronların ve siyasal iktidarın baskısı, iş cinayetleri, kadın cinayetleri, çocuk istismarı, açlık, yoksulluk, sefalet, ama öbür tarafta yarınımızı aydınlatan direnişler devam ediyor" dedi. Bu lokal direnişlerin birleştirilmeye ihtiyacı olduğunu vurgulayan Saygılı, genel grev genel direişi örgütlemek gerektiğini söyledi.

 

"Fernas İşçilerinin Mücadelesini Destekliyoruz"

İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ertuğrul Oruç, Fernas işçilerinin haklı ve meşru mücadelesini sonuna kadar desteklediklerini belirterek, bugün Polonez'de, As Plastik'te, Mersen'de, Eker'de de işçi direnişlerinin sürdüğünü ifade eden Oruç, "Tüm işçilerin mücadelesini birleştirmek adına biz de adım atmaya hazırız" dedi.

 

Nasıroğlu Madenceilere Karşı Tüm imkanlarını Fütursuzca Kullanıyor

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Genel Başkanı Eren Edebali, bir Fernas işçisinin "Ben o madene 3 çocuğumu okutmak için giriyordum, ve ondan önce de 301 arkadaşımı toprağa verdim" sözlerini hatırlatarak, bu gerçeklik karşısında Ferhat Nasıroğlu'nun "marjinal grup" arayışının çok güçsüz durduğunu söyledi.

Nasıroğlu'nun bir patron, vekil ve iktidar partisinin üyesi olarak bütün imkanlarını gözaltına alınan 40 madenci karşısında fütursuzca kullandığını vurgulayan Edebali, "Bugün Çalışma Bakanlığının hazırladığı bütün raporları, değerlendirmeleri çürüten şey, sendikal mücadele ve haklar konusunda memleketin her yerinde harekete geçen işçilerin, hareketin kendisidir" dedi.

 

"Binlerce İşçi Korkularından Vazgeçip Yüzlerini Ankara'ya Dönüyor"

Bakanlığın sendikal haklar ve sendikalaşma oranı üzerine açıklamalarının sendika için yüzlerce kilometre yürüyen, açlık grevine giren madenciler karşısında hiçbir şey ifade etmediğini vurgulayan Edebali, "Bugün memleketi yönetenlerin düşünmesi gereken şey şu: Binlerce işçi ne oldu da yüzlerini Ankara'ya dönüyor? Binlerce işçi ne oldu da kaygılarından, korkularından vazgeçiyor, ailelerini bırakıyor ve Ankara'da Meclis'e yürüyüp taleplerini dile getiriyor? Bu gerçeklik bir işçi gerçekliğidir. Bu gerçeklik Ferhat Nasıroğlu'nun gerçekliği değildir, hükümetin gerçekliği de değildir" dedi.

İktidarın ve sermayenin memleketin dört yanındaki hoşnutsuzluktan korktuğunu ifade eden Edebali artık emekçilerin mücadele etmekten, yüzlerce kilometre yol yürümekten başka çaresi kalmadığını belirtti.

Basın açıklamasını okuyan Burcu Arıkan, Soma'da bulunan Fernas Madencilik'te Bağımsız Maden İş sendikasına üye olan, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmasını, ücretlerinin Soma havzası ortalamasına göre düzenlenmesini ve sendikalı olduğu için atılan işçilerin geri alınmasını isteyen maden işçilerinin 52 gündür direndiğini belirtti. 52 gün boyunca işçilerin hem maden önünde, hem Ankara'ya yaptıkları yürüyüşte, hem de Kurtuluş Parkındaki nöbette mücadeleyi sürdürerek çözüm çağrısında bulunduğunu kaydeden Arıkan, buna karşı Fernas Madencilik patronu ve AKP milletvekili Ferhat Nasıroğlu'nun işçileri "marjinal" diyerek hedef aldığını söyledi.

 

"Nasıroğlu Soma'da Sömürünün Katlanarak Devam Edeceğini İlan Etti"

"Nasıroğlu sarf ettiği sözlerle, maden patronlarının desteğini ve devletin gücünü de arkasına alarak, Soma'da sahibi olduğu şirkette kölelik koşullarının ve sömürünün katlanarak devam ettirileceğini ilan etti" diyen Arıkan, maden işçilerinin haklı mücadelesinin karalanmaya çalışıldığını belirtti.

 

*Madenciler Zulme Uğratılarak Öldürülmek İsteniyor"

3 gündür açlık grevinde olan madencilerin Ankara nöbetinde polis baskınıyla gözaltına alındığını söyleyen Arıkan, "Yer altında çalışırken ölüme terk edilen madenciler yer üstünde aç bırakılarak, sefalete mahkum edilerek, hak ararken açıkça zulme uğratılarak öldürülmek isteniyor" dedi.

 

"Madencilerin Öfkesi Karşısında Kimse Duramaz"

'Yeni 301'ler olmasın diye mücadele eden madencilerin gözaltı, yasak ve cezalarla sindirilemeyeceğini belirten Arıkan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Onların mücadelesi dün başlamadı! Onların mücadelesi 2014 Soma Katliamında hayatta kalma mücadelesine kadar uzanıyor. Soma maden ocağından elleriyle kendi arkadaşlarının cansız bedenini çıkarmak zorunda kalmış ve faillerin ceza alması için yıllarca mahkeme koridorlarında koşmuş madencilerin yaşadığı öfke karşısında kimse duramaz. Mücadele yolunda yiğit madenci önderlerini Tahir Çetin'i ve Ali Faik İnter'i kaybetmiş Bağımsız Maden İş Sendikası'nın kararlılığı karşısında hiçbir güç duramaz."

 

"Fernas İşçileri Kazanırsa Polonez, Tarkett, MKB Rondo Da Kazanır"

Ülkenin dört bir yanında işçi ve emekçiler, siyasi partiler, öğrenciler ve çok sayıda insanın madenciye ses olmak için yan yana geldiğini söyleyen Arıkan, "Çünkü biliyoruz ki devlet-patron işbirliğiyle bitirilmeye çalışılan Fernas Maden direnişi kazandığında, direnen Polonez işçisi de, grevdeki Tarkett işçisi de, MKB Rondo işçisi de kazanacak" dedi.

 

"İktidar Yasayı Sermayenin Hizmetine Sunuyor"

İktidarın işçi direnişlerinin kazanmaması için yasayı da hukuku da kolluğu da hiç saklamadan sermayenin hizmetine sunduğunu belirten Arıkan, "Yeni anayasa tartışmaları ile gündemin meşgul edildiği şu günlerde mevcut anayasanın 51. maddesine göre işçiler istedikleri sendikaya üye olma özgürlüğüne sahipken patronlar mücadeleci sendikaların işyerlerinde örgütlenmesini engellemek için türlü yollara başvuruyor" dedi.

Fernas Maden direnişinde ve birçok işçi direnişinde Çalışma Bakanlığı'nın hangi işçilerin sendikaya üye olduğu bilgisini patronlarla paylaştığını, işçilerin işten atılmasına aracılık ettiğini hatırlatan Arıkan, İşçilerin haksız şekilde işten atılmasına izin veren İş Kanununun 25'e 2. maddesinin ise kıdem tazminatsız, işsizlik maaşı hakkının gasp edilerek ve başka işe girmeyi zorlaştıracak şekilde işçiyi damgalayarak işten atmaya fırsat tanıdığını belirtti.

 

"Yasaları Ya Uygulayın Ya Da Kaldırın"

Bu yasaların işçilerin haklarını ve canlarını korumadığını söyleyen Arıkan, "Bağımsız Maden İş Sendikası Genel Başkanı Gökay Çakır'ın vurguladığı gibi ya sendikalar ve İSİG kanunları uygulansın ya da kaldırılsın. Haklarını alana dek mücadele kararlılığı gösteren madencilerin yanındayız" dedi.

<p