Antalya Konyaaltı Belediyesi'ne ait Hayat Park'ta çalışan ve çalıştıkları restaurant-cafe mutfağında yangın çıkma riski konusunda defalarca uyarıda bulunmalarına rağmen dikkate alınmayan, yangın sonrasında ise suçlu ilan edilen DİSK / Sosyal İş Sendikası'na üye 9 işçi işten çıkarıldı. Hayat Park işçileri işlerine geri dönmek için başladıkları direnişin 5.gününde seslerini duyurmaya çalışıyor.
İşçiler, yerel medyaya baskı yapılarak kendilerine sansür uyguladığını ve seslerini duyuramadıklarını da belirtiyor.
CHP'li Antalya Konyaaltı Belediyesi'ne ait Hayat Park işletmesinde Sosyal İş Sendikası'na üye 9 işçi restoranda çıkan yangının ardından "küçülmeye gitme" gerekçesiyle işten çıkarıldı.
İşçiler, 5 gündür işyerlerinin bulunduğu park önünde işlerine geri dönmek için eylemde. Hayat Park işçileri basın açıklaması yaparak yaşananları bir kez daha kamuoyuyla paylaştı.
"Hayat Park'ta İş Güvenliği Sağlanmalı, Mobbinge son verilmeli, İşten Çıkarılanlar İşlerine Geri Dönmeli" yazılı pankart açan işçiler Hayatpark’tan sendikalı oldukları için işten atldıklarını ve direnişte 5 günü geride bıraktıklarını belirterek "Gece, gündüz, yağmur, çamur demeden her gün burada hakkımızı alıncaya kadar mücadele etmeye devam edeceğiz" diyerek işten atılma süreçlerini ve yaşadıkları hukuksuzluğu aktardı.
"Uyarılarımız Dikkate Alınmadı, Yangının Hesabı Bize Kesildi"
"Biz işçilerin tüm uyarılarına rağmen alınmayan önlemlerden dolayı bir yangın çıkımıştı. Bu yangının hesabı bize kesildi ve işten çıkarılan biz olduk. Bacanın tıkalı olduğunu söyledik. Yangın tüplerinin boş olduğunu söyledik. Havalandırmanın yetersiz olduğunu söyledik. tüm uyarılarımızı dikkate almayan yöneticiler yangından sonra bunu dillendirmeyin diye bize baskı uyguladı. Yangının sorumlusu sizsiniz" dedi.
"Yönetim Açık Bir Şekilde Sendika Düşmanlığı Yapmıştır"
Hayatpark yönetiminin yaptığı açıklamada açık bir şekilde yalan söylediği ifade edilen açıklamada "İşten çıkarılan arkadaşlarımızın tamamı sendikalıdır. İşyerinde sendikal örgütlenmeye öncülük eden arkadaşlarımızdır. Her biri yıllardır buraya emek veren arkadaşlarımızdır.Sendika düşmanı olmadığını iddia eden yönetim açık bir şekilde sendikalaşmanın önüne geçmek için arkadaşlarımızı işten çıkarmıştır. Siz Sendika düşmanısınız!" denildi.
"Kod 22 İle Çıkarılarak İşsizlik Maaşı Almamız Da Engellendi"
Sendikal mücadeleye önderlik ettiği için işten çıkarılan işçilerin hiçbir bir hakkının verilmediği de belirtilen açıklamada "Birçok arkadaşımız SMS ile işten çıkarılmıştır. Haber dahi verilmeyip 2 saat mesai yaptıktan sonra “Sen işten çıkarıldın” diye gönderilen arkadaşlarımız var. Kıdem tazminatI dâhil hiç bir hakkımızı vermeyen işletme, bizleri Kod-22 adı altında işten çıkarmıştır. İşsizlik maaşı dahi almamızı engellemiştir. Bunun hesabını vereceksiniz!" denildi.
"Taleplerimiz Kabul Edilinceye Kadar Mücadele Edeceğiz"
Mücadeleyi yasal yollarla da sürdürmeye devam edeceklerini söyleyen Hayat Park işçileri "Yasal mücadelemizin yanında haklı taleplerimizi yerine getirilinceye kadar direniş çadırımızda mücadelemize devam edeceğiz" diye vurguladı. İşçiler taleplerini ise şöyle sıraladı:
* İşten çıkarılan arkadaşlarımızın işi geri verilsin!
* Sendikalaştığ için çalışan işçilere yönelik baskı sona erdirilsin!
* Yangının asıl sorumlusu olan şirket yönetimi hesap versin!
* Mobbing uygulayan yöneticiler tutanak altına alınsın ve hesap versin!
İş Sağlığı Ve Güvenliği derhal sağlansın.
Hayat Park işçileri kamuoyuna da seslenerek "Tüm vatandaşlarımızı emek ve demokrasi güçlerini mücadelemizi büyütmeye davet ediyoruz. Zafer Direnen Emekçinin Olacak!" diyerek açıklamayı sonlandırdı.
Hayat Park Yönetiminin Açıklaması Doğru Değil" İşçilerden Veis Gök, gazetemize yaptığı açıklamada "Bizim asıl olarak çıkarılma nedenimiz Hayat Park'ta başlattığımız sendikal faaliyeti bitirmek. Çıkan yangın ve mekanın kullanılamaz hale gelmiş olması ve yönetimin bu nrdenle 'küçülmeye gitmek zorundayız' şeklindeki açıklaması doğru değildir" dedi.
"Defalarca Uyardık Hiç Dikkate Alınmadı"
Antalya'da Konyaaltı Belediyesi'ne ait sosyal tesisin içinde yer alan Hayat Park restoran-kafede çalışan ve yangın sonrasında işten çıkarılan 4'ü kadın 9 işçinin de Sosyal İş Sendikası üyesi olduklarını belirten Veis Gök, yönetime defalarca işçi sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin taleplerini ilettiklerini ve hiçbir zaman olumlu bir sonuç alamadıklarını söyledi.
Özellikle mutfaktaki bacanın yıllardır biriken yağ ve is nedeniyle tıkalı olduğunu, her an yangına sebebiyet verebileceğini, mutfaktaki havalandırmanın yetersiz olduğunu, yangın tüplerinin boş ya da çalışmaz durumda olduğunu sık sık söylemelerine rağmen hiç dikkate alınmadığını aktaran Gök "Hatta durumun ciddiyeti, aciliyeti görülsün fotoğraflarını videolarını çektik fakat hiç dikkate alınmadı.
"Yangın Söndürecek Yangın Tüpü Bulamadık"
Ve nihayetinde 17 Ağustos tarihinde yangın çıktı. Yangını itfaiye ekipleri gelinceye kadar kendimiz ve yardıma gelen arkadaşlarımızla söndürmeye çalıştık. Fakat yangın tüpleri yok bir tane elime geçirdim o da boştu. Ve tabii yangın hızla ilerledi" diyerek yaşanan durumu aktardı.
"Bizi İşten Çıkarmak İçin Yangını Bahane Ettiler"
Yangının ardından yönetimin kendilerine çalışma durumlarıyla ilgili herhangi bir bilgi vermediğini "Yangın raporunun gelmesini bekliyoruz" denildiğini aktaran Gök, 28 Ağustos'ta ise kimi işçilere işten çıkarıldıklarının SMS ile bildirildiğini kimi işçilere ise 2-3 saat mesai yaptıktan sonra "işten çıkarıldın" denildiğini söyledi.
İşletmenin yaklaşık 5 yıldır faaliyette olduğunu ve işten atılan işçilerin çalışma süresinin en az bir yıl olduğunu ve hepsinin de sendikalı olduklarını vurgulayan Gök, "Yangının hesabı da o kadar uyarmamıza rağmen bize kesildi. Üstelik Kod-22 ile işten çıkarıldık ve işsizlik maaşı almamızı da engellediler. Yangın raporunu beklemeleri in nedeni ise istedikleri şekilde kendilerini aklayacak bir rapor çıkartmaktı. Ve raporu istedikleri şekilde alarak yangını bahane edip hesabı bize kestiler ve işten çıkarıldık" dedi.
"Yerel Basına Sansür Uygulatıldı"
Direnişin 5. gününde olduklarını fakat seslerini duyuramadıklarını da belirten Veis Gök, belediye, parti, demokratik kitle örgütlerinin arasında birbirine geçişli bir yapı olduğunu ve bu ilişkilerin üzerinden de hem sendikal mücadelelerini engellemeye yönelik bir baskı oluşturulduğunu hem de işten atılmaları ve eyleme geçmelerinin duyurulmasının da engellendiğini belirterek "Biz yerel basına bilgi verdik, ilk gün açıklama da yaptık fakat buradaki ilişkiler üzerinden yerel basına sansür uygulatıldı ve sesimizi duyuramadık" diyerek bu yönüyle bir anlamda direnişlerinin kırılmaya çalışıldığını söyledi.
Talepleri kabul edilinceye kadar mücadele edeceklerini vurgulayan Veis Gök, basından emekçileri ve demokratik kitle örgütlerinin seslerini duyurmalarını ve işlerine geri dönebilmeleri için destek vermlerini istedikleri söyledi.