Yaklaşık bir yıldır, çocuk ve genç işçilerin ard arda iş cinayetlerinde katledilmeleri gündeme gelirken, bu konuda önlem alınması bir yana, devlet geçen hafta yaptığı yönetmelik değişikliğiyle sermayeye altın tepside ucuz iş gücü sundu.

Geçtiğimiz Eylül ayından bu yana çocuk işçi ve genç işçi cinayetlerinde dikkat çeken bir artış ortaya çıktı. Çocuk ve genç işçilerin iş cinayetlerinde yaşamını yitirmesi çocuk-genç işçilik, çıraklık eğitimi, MESEM projesinin de emek cephesinde bir nebze de olsa tartışılmasına çocuk-genç işçilerin iş cinayetlerinde katledilmelerine karşı tepkilere neden oldu.

Koç Holding'in "Meslek lisesi memleket meselesi" dediği, çıraklık eğitimi adı altında başlayan ve çocuk-genç işçilerin 1 gün okula gidip 4 gün fabrika ya da atölyede ağır şartlarda çalıştırılması demek olan MESEM uygulaması, sermayenin iştahını öylesine kabarttı ki, 9 çocuk işçinin iş cinayetinde katledilmesine rağmen, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, bir söyleşide “Memnun olduğumuz çocuk işçilere daha fazla ödeme yapalım. Prim, vergi de öderiz, yeter ki daha çok çocuk çalışsın” diyerek patronların daha fazla çocuk işçi çalıştırabilmek için yasal düzenleme istediklerini belirtti.

Sanayide “ara eleman sorunu”na çözüm olarak "yabancı işçi istihdamı" tartışmasından ziyade “içeriye” bakılmasını öneren Avdagiç, hedeflerinin "ne eğitimde ne istihdamda olan 3 milyon genç" olması gerektiğini söyledi.

Ne eğitimde ne istihdamda olan 3 milyon genç demek, ücretini devletin ödediği kölece çalıştırılacak yüz binlerce ucuz iş gücü ve elbette ki sermeyenin kârını bir o kadar katlaması demek.

Elbette ki sermayenin bu talebi karşılıksız bırakılmadı ve Milli Eğitim Bakanlığı, "Kurum Açma, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik"i, 28 Mayıs'ta Resmi Gazete'de yayınlanarak, sermaye sahiplerine fabrikalarda okul açma imkanı tanıdı.

Resmi Gazetede yer alan değişiklikte Madde4- Aynı Yönetmeliğin 5. maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir:

"(4) İş birliği protokolleri kapsamında kurum, kuruluş ve işletmelere ait bina, fabrika veya tesisler ile organize sanayi bölgeleri, Ar-Ge ve üretim merkezleri içinde Bakanlıkça belirlenen fiziki şartları sağlaması koşuluyla örgün veya yaygın eğitim kurumu açılabilir.

(5) Okul/kurumların herhangi bir sebeple başka binaya taşınma işlemleri, gerekçelerinin detaylı bir şekilde yer aldığı inceleme raporu doğrultusunda valiliğin teklifi üzerine Bakanlık onayıyla yapılır" ifadesi yer alıyor.

Emekçi çocuklarının bilimsel, parasız, nitelikli eğitime ulaşmasının gittikçe imkansızlaşması, gelecek kaygısı, çocukların ve elbetteki ailelerin, çıraklık eğitimi adıyla göz boyayan MESEM vb projelerine yönelmesini getiriyor.

Çocuklar da aileler de MESEM vb projeler ile çocuğun okurken bir meslek sahibi olabileceğini düşünüyor.

17 yaşında olan Beyzanur Hatmorioğlu, 14 yaşındaki Arda Tonbul, 17 yaşındaki Alperen Enes Ural, 17 yaşındaki Murat Can Eryılmaz, 17 yaşındaki lise öğrencisi Ömer Çakar da okula giderken bir mesleği öğrenmek ve gelecekte işsiz kalma kaygısı yaşamamak için MESEM'i tercih etmişti. Meslek edinmek isterken sermayenin acımasız çalışma koşullarında katledildiler.

MESEM bir mesleki eğitim projesi değil, çocukları eğitimden koparan, haftanın bir günü okula gidip 4 gün ağır şartlarda çalıştırıldıkları sermayeye ucuz işgücü sağlama projesi.

Milli Eğitim Bakanlığı yönetmelikte yaptığı değişiklikle sermaye sahiplerine qfabrikalarda okul açma olanağı vererek çocukların resmen çalışma kamplarına kapatılmasının yolunu açtı.

MESEM bir mesleki eğitim merkezi değil, yönetmelikte yapılan değişiklikle çok kısa zamanda çocuk-genç işçi öğütme merkezi olacak!

Sermaye için “meslek lisesi memleket meselesi” olan MESEM vb projeler, OSB'lerde, fabrikalarda okul açılması demek, yüz binlerce emekçi yoksul çocuğun-gencin bu kamplara kapatılması, en güvencesiz koşullarda ölesiye çalıştırılması demek.

Ve eğer buna karşı bir mücadele geliştirilenezse MESEM’ler sermayenin değil onlarcasının iş cinayetinde katledilmesi, yüzlercesinin yaralanması, sakatlanması, çocuk yaşta meslek hastalıklarına yakalanması nedeniyle binlerce emekçi yoksul ailenin meselesi haline gelecek…