< İşçi Ve Emekçilerin Düşmanı Buralı Ve Zenginlerdir Göçmen Emekçiler Değil

Emeğin Gücü Genç İşçi ve Çırak Komitesi'nin göçmen emekçiler için bir açıklama yayınlayarak, “Göçmen emekçileri yoksulluğumuzdan, birlikte çalıştığımız iş yerlerinden, yaşadığımız semtlerden tanıyoruz! Kışkırtılan saldırıların karşısında, göçmen emekçilerin yanındayız” dediler.

Genç İşçi ve Çırak Komitesi'nin sosyal medya üzerinden yaptığı açıklama şöyle:

 

Gelecek Hepimizin!

Yıllardır hayatlarımızı giderek daha çok yaşanılmaz kılan, çözülemeyen bir ekonomik kriz içerisindeyiz. Yüksek hayat pahalılığı, yoksulluk ve açlık her yanımızı sarmış durumda. İnsanlarımız artık bir ayı değil, günleri nasıl geçireceğinin hesabını yapıyor veya kara kara düşünüyor diyelim biz ona.

Durum böyleyken bizlerin payına düşen de iç açıcı değil. Düşük ücretler ve fazla mesailerle çalışıyor, çıraklık uygulamaları ile erken yaşlarda piyasaya sunulmak için hazırlanıyoruz. Beslenmeden barınmaya en temel ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz.

İşçi sınıfı ve emekçiler bahsettiğimiz koşullar içerisinde yaşamlarını sürdürürken; bu topraklarda birlikte yaşadığımız göçmen emekçilere gözümüzü çevirdiğimizde ise farklı bir durum ile karşılaşmıyoruz. Aynı işlerde çalıştığımız göçmen emekçiler, insanlık dışı yaşam koşullarını şiddetlendiren başkaca durumları (kayıt dışı olmak, güvencesizlik vb.) saymazsak eğer, en iyi ihtimalle bizler kadar kötü koşullarda yaşıyorlar. Yoksul semtlerde, kimi zaman bir dairede birkaç aile birlikte kalıyor; oldukça uzun mesai saatleri ile düşük ücretlerle çalışıyorlar.

Hangi ulustan olursak olalım, yaşadığımız ekonomik kriz ve yoksulluk hepimizi kıskaca almış durumda ve yeni değil. Göçmenlerin, ülkelerinde yaşanan iç savaş ve saldırılar sonucunda yaşadıkları yeri tek etmek zorunda bırakılmaları, gittikleri yerlerde; ucuz iş gücü kaynağı olmalarına, sömürünün en sert biçimlerini yaşamalarına sebep oldu, olmaya devam ediyor. Fakat göç ettikleri ülkelerin ekonomik krizde olmalarının sebebi değiller.

Öyle ki, krizin bir türlü çözülemediği ülkelerin ekonomisi için göçmen işçi; yönetenler ve patronlar için yerli işçiyi daha düşük ücretlerle çalışmaya ikna edecek bir araç olarak kullanılmakla birlikte; İşçi ve emekçilerin mücadelesi yükseldiğinde ise, şovenizmle-göçmen düşmanlığı politikaları ile mücadelenin birliğini ve hedefini saptırmak için başvurulan bir araç olarak kullanılıyor.

Çok açık söylüyoruz; işçi ve emekçilerin düşmanı buralı ve zenginlerdir; göçmen emekçiler değil. Kaldı ki devlet kademelerinde bulunan kişiler: “Suriyeli mülteciler olmasaydı ekonomimiz dururdu” diyerek bunu açıkça itiraf ediyorlar.

Tüm bunların üzerine; Kayseri’de başlayarak illere yayılan ve göçmen düşmanlığı ile kışkırtılan saldırılar, işçi sınıfı ve emekçilerin bizleri soyanlara, yönetenlere karşı mücadelesini geri düşürmek, parçalamak için organize edilmektedir.

Yaşanan ve yaşanabilecek her türlü kışkırtma ve saldırının karşısında, göçmen emekçilerin yanındayız. Şimdi tüm uluslardan işçi ve emekçilerin birlikte mücadelesini örmenin, insanca bir yaşam için mücadeleyi yükseltmenin zamanı!

Gelecek bizim, hepimizin!

Emeğin Gücü Sermayeyi Yenecek!