Öğretmenlik Meslek Kanunu görüşmeleri dün başladı. Görüşmeleri takip eden eğitim emekçileri kanun teklifinin öğretmenlerin görüşleri alınmadan hazırlandığı ve ÖMK maddelerinde öğretmenlerin özlük hakları başta olmak üzere hiçbir talebinin yer almadığını belirterek taleplerini tekrar etti.
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu Meclis Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’nda görüşülmeye başlandız. İlk dört maddesi mecliste kabul edilen ÖMK görüşmelerini eğitim emekçileri ve milletvekilleri de takip etti. ÖMK taslağında eğitim emekçilerinin önerileri ve görüşleri dikkate alınmıyor. Eğitim emekçilerinin ısrarla ÖMK’da yer alması gereken eşit işe eşit ücret, özlük hakları ve pek çok öneri yok sayılarak kanun meclisten geçirilmeye çalışılıyor.
Meclis Milli Eğitim Komisyonunda AKP Milletvekili ve Milli Eğitim Bakanlığı eski bakanı Mahmut Özer başkanlığında toplanan komisyonda yapılan oylamada "Uzman Öğretmen, Başöğretmen" ve "Aday Öğretmen" ayrışmasıyla mesleğe kariyer basamakları getirecek olan Öğretmenlik Meslek Kanunun Teklifinn "amaç", "kapsam", "tanımlar" ve "temel ilkeler" başlıklı ilk 4 maddesi kabul edildi.
Dün yapılan görüşmeyi takip eden eğitim emekçilerinin özlük haklarının yer almadığı, eşit işe eşit ücret ilkesinin yok sayıldığı bir tastlak olduğunu belirten. eğitim meslek örgütleri kanuna ilişkin itirazlarını ve önerilerini tekrar dile getirdi.
“Kanunda Öğretmenlerin İtibarı da Hakları da Yok”
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in “öğretmenlerin fonlandığı”na ilişkin ifadelerini hatırlatan, Eğitim Sen Genel Sekreteri Zülküf Güneş, Tekin‘in özel sektör patronlarını destekleyen söylemlerine tepki göstererek başladığı konuşmasında "Bu salonda görüşülen kanun tasarısının hazırlanma ve görüşülme şekli samimiyetsizliğini gösteriyor. Tasarı da görüşlerimiz alınmadı. Bu tasarı öğretmenlerin haklarını gasp ettiği için tasarıyı kabul etmiyoruz, gerçek bir meslek kanunun hazırlanması için birlikte çalışmayı öneriyoruz. Bu tasarı ile 100'ün üzerinde eğitim alan öğretmenler yok sayıldı. Milli Eğitim Akademilerinde eğitime tabi tutmak öğretmenlerin atanmaları önünde yeni barikattır. Eğitim emekçilerini hiçbir sorununa çare üretmeyen bu teklifte kadrolaşma var, KPSS puanı ile biat var... Aynı işi yapan öğretmenlere apolet takarak farklı ücretler verilmesi... Bu kanun taslağında öğretmenlerin itibarı yok, meslek hastalığı yok, mobbinge çözüm yok, toplumsal cinsiyetlere uygulanan ayrımcılık yok, engelli öğretmenler yok, taban ücret isteyen özel sektör öğretmelere çözüm yok, KHK'lılar yok"diyerek kanunda öğretmenlerin taleplerinin yer almadığına dikkat çekti.
“Taban Ücretin Geldiği Koşullarda Sıkıntımıza Çare Olacağını Düşünüyoruz”
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Genel Başkanı Eren Edebali, özel sektörde çalışan öğretmenlerde hem öğretmen hem işçi olmanın yarattığı belirsizlik bulunduğuna işaret ederek Özel öğretim kurumları büyüyor ve burada çalışan sayısı 400 bini bulan öğretmen, patronların insafına terk edilmiş şekilde çalışıyor. Siz bakanım konuşmanızın bir bölüme 'ben hakikatin ve doğrunun peşindeyim' dediniz. Biz de haklarımızın peşindeyiz. Biz işverenlerden ücretlerimizin artmasını asgari ücretin üzerine çıkmasını talep ediyoruz. Bizim muhatabımız burada tabii ki işverenler, biz taban ücretin geldiği koşullarda zaten senede iki defa yapılacak zammın bu sıkıntımıza çare olacağını düşünüyoruz" dedi.
“Tehdit Var Disiplin Şartı Var Haklar Yok”
Eğitim İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, söz konusu meslek kanununa ilişkin "öğretmenin adı var ama talepleri yok, fikri yok" yorumunda bulundu. Özbay, "Bu öğretmeni mesleksizleştirme, bitirme kanunudur. Anayasada açıkça yer almasına rağmen Meclis'te değil de külliyede ve bakanlık koridorlarına eğitim gerçek bileşenleriyle paylaşılmadan yapılmıştır. Öğretmen, müfredatın uygulanması hatta bakanın da itiraf ettiği üzere tarikat ve cemaatlerle yapılan protokollerin bir dayatma haline gelen sözde meslek kanunun 22 yılın sonunda anayasadan yetkisini alan sendikalara tehdit oluşturmaktadır. Daha önce mülakatla yeteri kadar ayıramadık şimdi bu kanunla daha da ayrıştıracağını ifade etmektedir. Siyasi iktidar kendisini devletin yerine koymalıdır. Daha önce yine bir öğretmenlik meslek kanunu hazırlanmıştı. Şimdi yine görüşümüz alınmadan apar topar hazırlanan ve Meclis'ten geçirilmesi amaçlanan bir kanunla karşı karşıyayız. Bu, 'Mesleği kimin yapacağına ben karar veririm' kanunudur. Bu kanunda imzası olan üç vekile sormak istiyorum ben sizi hiç görmedim beni hiçbir şekilde çağırmadınız, fikrimizi almadınız, yüz yüze görüşme gereği görmediniz. Öğretmenler Cumhuriyet tarihinin en büyük kıyımı üzerine hazırlanan bu meslek kanunu için sizi affetmeyecek. İçerisinde halk ve talep var mı, bir tane varsa gösterin. Tehdit var disiplin hükümleri var ama hak yok. Güya şiddet yasası var ne kadar yer tutuyor çeyrek sayfa" vurgusu yaptı.
“Milletvekilleriyle Spekülasyona Girmeyin”
Komisyon başkanı Özer, sendika başkanı Özbay'ın "spekülasyon" yaptığını söyleyerek, "Bu komisyona saygısızlıktır. Komisyonu suçlamayın, siz sendika olarak derdinizi görüşlerinizi bildirin, milletvekilleriyle spekülasyona girmeyin" dedi.
“Güvenlik Ve Arşiv Soruşturmasına Meclisten Başlayalım”
Eğitim- İş Başkanı Özbay ise, "Bu ülkenin bir bir bakanı vardı Mustafa Necati, onu örnek alabilirler. Milli eğitimde atılacak her adım incelemeyi gerektirir, onun için herhangi bir Milli Eğitim Bakanı böyle bir takıma dayanmadıkça başarılı olamaz. Beşinci maddede şöyle bir ifade var. 'Anayasasında ifadesini bulan temel ilkelere bağlı Türk milletinin milli manevi ve ahlaki, kültürel değerlerini benimsemiş' sizce bu anayasada ifadesini bulan bu temel ilkeler nedir? Buraya yazılmamaya imtina edilen şey Cumhuriyet'tir, Atatürk'tür. Öğretmenlere, 'Nöbet tutmak, öğrencilere yönelik düzenlenecek etkinlikler ve kulüp faaliyetlerine katılmak. Ne bunlar hepinizin bildiği tarikat ve cemaatlerle yapılacak protokollere katılma zorunluluğu. Güvenlik ve arşiv soruşturması... Bir eyleme katılırım o zaman ben öğretmen olamam. O zaman soruyorum hadi Meclis'ten başlayalım mı arşiv soruşturmasına" yanıtını verdi.
“Uzman Ve Baş Öğretmenlik Sınav Şartı Kaldırılsın”
Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararından sonra yeni bir düzenlemenin Meclis'e sunulmasını kıymetli bulduklarını söyledi. Teklifte rotasyonun yer almamasını önemsediklerini anlatan Çakırcı, "Uzman öğretmen ve başöğretmenlikte sınav şartının kaldırılmasını kıymetli buluyoruz. 20 yılı dolduran tüm öğretmenlere, uzman öğretmenlik şartı aranmaksızın başöğretmen olabilme imkanı getirilmesini, yaz tatili ilgili tartışmaların teklife yansımamış olmasını da önemsiyoruz. Teklifte şiddet ile ilgili caydırıcı hükümlere yer verilmesini kıymetli buluyoruz" diye konuştu. Uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik konusunda mali düzenlemelere teklifte yer verilmesini isteyen Çakırcı, sözleşmeli ve ücretli öğretmenliğin kaldırılmasını talep etti.
“Taslak Öğretmenlerin Taleplerini Karşılamakta Yetersiz Kaldı”
Türk Eğitim Sen Genel Sekreteri Haydar Urfalı "Öğretmenlik Mesleği Kanunu'nun çıkarılmasını olumlu bulduklarını" belirterek şunları söyledi: "Ancak toplumsal yeterliliğe cevap verecek yeterlilikte bulunması gerekirdi. Sözleşmeli öğretmenlik tamamen karşı olduğumuz hususların başında gelmektedir. Milli Eğitim Akademisi'ni öğretmen yetiştirmenin parçası olmasını doğru bulmuyoruz. Akademide ödenen ücret en az göreve başlayan bir öğretmen maaşı kadar olmalıdır. Öğretmenlerin hak ve ödev sorumlulukları ve yöneticilerin sorumluluklarının düzenlenmesi konusunda taslak yetersiz kalmıştır. Öğretmenlerin şiddetten korunmasına dair yasal düzenlemeler sevindirici ancak fail hakkında kamu davasının açılması da sağlanmalıdır. 2006 yılından bu yana görevde olan öğretmenler 20 yıllık hizmet süresinin sonunda başöğretmen olmalıdır. Özel sektörde çalışan öğretmenlerin ücreti kamudaki öğretmenlerle eş değer olmalı, mülakat ataması olmadan öğretmenin atamasında KPSS esas alınmalı."
Komisyonda komisyonda parti milletvekilleri de ÖMK'ya ilişkin görüşlerini belirtti.
Komisyon Başkanı Mahmut Özer, görüşmelere saat 14.00'te devam etmek üzere toplantıyı bitirdi.