< "Gerici Ve Irkçı Müfredata Karşı Mücadele Edeceğiz"

İstanbul Müfredatı Geri Çekin Platformu, iktidarın "maarif modeli" müfredatını Kadıköy'de protesto etti. "Bu gerici, ırkçı müfredatı kabul etmiyoruz. geri çekilene kadar mücadele edeceğiz" dedi.

İstanbul'da Müfredatı Geri Çekin Platformu,"Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" adıyla hazırlanan müfredatı Kadıköy İskele Meydanı'nda protesto etti.

"Laik, Bilimsel, Demokratik Eğitim Karşıtı Müfredatı Reddediyoruz" yazılı pankartı açılan eylemde, "Politik İslamcı Müfredata Karşı Boykota, Sokağa, Eyleme", "Çocuk İşçiliğine Hayır, MESEM İptal Edilsin", "Tekçi, Anti-Bilimsel Müfredata Karşı Birleşik Direniş", "Ayrıştırıcı Değil Birleştirici Müfredat İstiyoruz" yazılı dövizler taşındı.

İstanbul Müfredatı Geri Çekin Platformu, basın açıklamasına geçerken "Onlarca MESEM öğrencisi iş cinayetlerinde yaşamını kaybetti. Patronlar daha fazla kazansın diye çıraklık yaşı 15'ten 12'ye indirildi" diyerek MESEM projesine tepki gösterdi.

 

"Sorgulamayan Bir Nesil İsteniyor"

Eğitim Sen adına söz alan KESK İstanbul Şubeler Platformu dönem sözcüsü Hüseyin Tosu, "Müfredatla Türkiye'deki çok dillilik, farklı kültürler gözetilmemiştir, bilimsellik, laiklik gözetilmemiştir" dedi.

Bu müfredatla amaçlananın sermayeye ve tarikatlara hizmet edecek, sorgulamayan bir nesil yetiştirmek olduğunu kaydeden Tosu, "Bizler siyasal iktidarın gerici, ırkçı müfredatını kabul etmiyoruz" dedi.

 

"Bu Gerici Müfredatı Kabul Etmiyoruz"

Veli-Der Genel Başkanı Ömer Yılmaz, iktidarın eğitimin dinselleştirilmesine dönük geçmiş uygulamalarını hatırlatarak, "Şimdi bütün bu uygulamaları bu müfredatla taçlandırmak istiyorlar. Asla bu gerici müfredatı kabul etmiyoruz" dedi.

 

"Çocuklarımızın Geleceğine Kayyım Atanıyor"

Demokratik kitle örgütleri adına söz alan Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Genel Başkanı Kadriye Doğan, Türkiye'nin tamamen bir kayyumlar sistemiyle yönetildiğini beliterek"Belediyelere kayyım atanıyor, yeni maarif modeliyle geleceğimize de kayyum atandı. Bu çocuklarımızın geleceğine kayyumdur. Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ile Alevilerin geleceğine kayyum atandı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile kadınların özgür, eş yaşam ve geleceğine, İstanbul Sözleşmesi’ne kayyum atandı. Uluslararası maden şirketleriyle doğamıza, zenginliklerimize kayyum atandı. Şimdi bu programla çocuklarımızın zihnine, aklına, beynine kayyum atanıyor" diyen Doğan, asla teslim olmayacaklarını vurguladı.

 

"Müfredat Kamuoyundan Gizli Değiltirildi"

Kurumlar adına ortak basın açıklamasını okuyan Bengi Şahin, MEB'in 2024/2025 eğitim öğretim yılından itibaren uygulanmaya başlanacak müfredat gibi önemli bir konuda bile eğitim alanında örgütlü sendikalar ve kamuoyundan gizli bir şekilde değişiklikler yaptığını söyledi. Müfredat hazırlıklarının kimler tarafından, nasıl geliştirildiğine dair kamuoyuyla hiçbir bilgi paylaşılmadığını ve sürecin şeffaf yürütülmediğini söyleyen Şahin, "Hazırlıklarının on yıl sürdüğü açıklanan müfredat değişiklikleri için sadece bir hafta değerlendirme süresi belirlenmiş, eleştiri ve öneriler dikkate alınmadan değişiklikler onaylanmıştır." dedi.

 

"Amaç İtaatkar Nesil Yetiştirmek"

Yeni müfredat değişikliklerinin eğitim sisteminde yaşanan dinselleşmenin en son ve en tehlikeli aşamasını oluşturduğunu dile getiren Şahin, "MEB’in müfredat değişikliklerinde laik ve bilimsel eğitim geri plana itilirken, bütün ders kitaplarında ‘milli ve manevi değerler’ merkeze alınmıştır. MEB’in öncelikli hedefi eğitimin bilimsel esaslara dayanmasından çok, iktidarın siyasal ideolojisinin eğitim müfredatı ve ders kitapları üzerinden açık ve gizli olarak öğrencilere aktarılmasıdır. MEB’in müfredat değişiklikleri ile asıl hedefi düşünmeyen, sorgulamayan, eleştirmeyen, itiraz etmeyen itaatkâr nesiller yetiştirmektir" dedi.

Bu nedenle öğretim programlarında bilimsel eğitimle pek çok noktanın ayıklandığını ifade eden Şahin, eğitim sisteminde öğrencilere verilecek bilginin belirlenmesi sürecinin pedagojik olduğu kadar siyasi bir nitelik de taşıdğını belirtti. Yeni eğitim müfredatının da iktidarın çizgisine paralel hazırlandığına dikkat çeken Şahin, "Bireycilikle, milliyetçilikle, dini-milli değerler ve rekabet ile yoğrulmuş, bilimsel, sanatsal, estetik yönden zayıf, büyük ölçüde dini kural ve referanslara dayanan bir dilin kullanıldığı bir eğitim müfredatının çocuklarımıza/öğrencilerimize verebileceği hiçbir şey yoktur" ifadelerini kullandı.

 

"Bilim Karşıtı Müfredatı Reddediyoruz"

Müfredatı Geri Çekin Platformu olarak eğitim müfredatı olmaktan çok uzak olan iktidarın yaratmaya çalıştığı dini esaslara dayalı toplum modelini temel alan, laiklik ve bilim karşıtı yeni müfredatı reddettiklerini vurgulayarak "Eğitim ve bilim emekçileri başta olmak üzere, öğrencilerimiz, velilerimiz ve tüm kamuoyu ile birlikte bilime ve laik eğitime açıkça meydan okumak anlamına gelen müfredat değişikliklerine karşı birlikte mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.