< Son 11 Yılda En Az 695 Çocuk İş Cinayetlerinde Katledildi

Yarın 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü.... Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun tanımladığı ve Türkiye’nin de taraf olduğu sözleşmeye göre, ağır ve tehlikeli işlerde çalışmanın asgari yaşı 18 olarak kabul edilmiştir. Ağır ve tehlikeli işler bağlamında, mevsimlik tarımda, küçük ve orta ölçekli işletmelerde ağır ve tehlikeli işlerde, sokakta çalışma çocuk işçiliğinin en kötü biçimi olarak tanımlanır ve yasaklanmıştır.

Fakat ülkemizde çocuk işçilik giderek yaygınlaşıyor ve çocukların yaş oranları da giderek düşüyor. Üstelik okula gitmesi, oynaması, ruhsal ve fiziksel gelişimini sağlaması gereken “geleceğimiz” dediğimiz çocuklar tarlada, atölyede, inşaatta, sanayide, sokakta çalışırken can veriyor!

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG Mecilisi) raporuna göre son on yılda en az 695 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.

Her ay düzenli olarak iş cinayetleri raporu hazırayan İSİG Meclisi 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü’nde çocuk işçi cinayetlerine dikkat çekmek üzere 2013-2024 (ilk 4 ay) arasındaki çocuk iş cinayetleri raporunu paylaştı.

İSİG Meclisi bir süredir çocuk işçi cinayetlerine, bunun nedenlerine dikkat çekmek için raporlar hazırlamanın yanında bir takım açıklamalar etkinlikler de düzenlemeye çalışıyor.

İSİG Mecilisi hazırladığı raporu 2023-2024 yılında Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) kapsamında çalışırken kaybettiğimiz yedi çocuğumuz (17 yaşındaki inşaat işçisi Alperen Enes Ural, 17 yaşındaki inşaat işçisi Murat Can Eryılmaz, 15 yaşındaki mobilya işçisi Erol Can Yavuz, 14 yaşındaki metal işçisi Arda Tonbul, 17 yaşındaki Ömer Çakar, 16 yaşındaki Zekai Dikici ve 17 yaşındaki Ulaş Dumlu) şahsında, geçimini sağlamak, meslek sahibi olmak için çalışırken katledilen çocuklara adadı.

Çocuk işçiliğin giderek derinleşen yoksulluk temelinde özellikle de devlet eliyle hayata geçirilen projeler nedeniyle hızla arttığına dikkat çeken İSİG Meclisi her yıl en az 60-70 çocuğun iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini, diğer yandan yüzlerce çocuğun de iş kazalarında yaralanma, uzuv kaybı, ruhsal ve fiziksel gelişime vurulan darbelerle karşı karşıya olduğunu belirtiyor ki, bunların bir çoğundan çocuğun yakın çevresi haricinde hiçbirimizin haberi bile olmuyor.

 

MESEM Devlet Eliyle Çocukların Ucuz İş Gücü Haline Getirilmesi Projesi

2006 yılında Türkiye’nin en büyük tekeli Koç Holding ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) işbirliğiyle, “meslek lisesi memleket meselesi” sloganıyla tohumları atılan MESEM programının hayata geçirildiği hatırlatılan rapordu, bu projenin sadece AKP iktidarıyla sınırlandırılamayacak çok katmanlı bir sermaye proje olduğuna dikkat çekilerek her sermaye projesinde olduğu üzere MESEM’lere de ekonomik ve ideolojik hegemonyayı tamamlamaya dönük asli roller tanımlandığı,

MESEM’in emek piyasasını uzun vadeli biçimlendirmenin araçlarından birisi olduğu belirtildi. Düşük ücretlerin ve uzun çalışma sürelerinin hakim olduğu emek yoğun sektörleri ayakta tutmaya hizmet eden MESEM programları’nın, öğrenci-işçi konsepti eşliğinde ekonomik üretim birimi haline getirilirken “Nisan 2023 tarihi itibarıyla mesleki teknik eğitim çerçevesinde döner sermaye kapsamındaki üretim gelirleri 2 milyar liraya yükselirken, bu gelirden öğrenci ve öğretmenlere düşen pay sadece 300 milyon liradır. Üretim gelirinin geçtiğimiz yıl sonu itibarıyla 3,5 milyar liraya yükseldiği tahmin ediliyor” denilerek çocukların ucuz iş gücü olarak çalıştırıldığına dikkat çekildi.

 

MESEM Projesine Baş Vuran Patron Sayısı 1 Milyonu Geçti

Raporda “MESEM’ler sermayenin ucuz emek rezervlerini doldurmanın dışında doğrudan patronlara finansman desteğinin de bir aracıdır. 2024 yılında bedavaya çalıştırılan öğrenci-işçiler için patronlara 1 milyar 698 milyon TL ödenirken, son üç yılda MESEM programlarına aktarılan kamu kaynağı 15 milyar liraya yaklaştı. Öte yandan, 6111 ve 7103 No’lu teşvik şartlarının zorlaşması üzerine patronların yeni finansman arayışında “ustalık telafi programı” öne çıktı. 2023 yılında programa başvuran patron sayısı 1 milyonu geçti. Başvuru üzerinden hesaplandığında aylık ödeme yaklaşık 4,2 milyar lirayı bulmaktadır” denilerek daha fazla sermaye sahibinin mesleki eğitim adı altında çocuk işçi çalıştırmaya yöneldiğine dikkat çekildi.

Mesleki Eğitim Adı Altında Çocuk İşçilik Yaşı Düşürülüyor

MESEM aracılığıyla ortaokulu bitiren öğrenciler örgün eğitimden kopararak haftanın (resmi olarak) dört günü bedava iş gücü olarak patronların sömürüsüne sunan MEB şimdi de yaz döneminde “beceri geliştirme programı” adı altında 7. ve 8. sınıftan itibaren tüm öğrencilerin katılabileceği “zanaat atölyeleri” açıyor. İstanbul, Ankara, İzmir, Erzurum, Konya, Mersin, Rize, Samsun, Sivas ve Şanlıurfa olmak üzere 10 şehirde 196 okulda başlatılacak pilot uygulamayla mesleki eğitim yaşı (12-13 yaşa) düşürülüyor.

Devlet eliyle işçileştirilmenin hayata geçirildiği bu süreçte doğal olarak maddi durumu kötü olan ailelerden çocuklar MESEM tercihinde (zorunluluğunda) bulunduğu, bir yandan okuyup diğer yandan çalışıp diploma, kalfalık ve ustalık belgesi alma imkanı sağlamak umuduyla çocukların ve ailelerin MESEM’ler yöneldiğini vurgulanan raporda “Ancak bu çocuklara sunulan gelecek organize sanayi bölgelerinde, gıda, metal, kimya gibi sektörlerde ara eleman olma ya da hizmet sektörü çalışanı olmak. Çocuklarımız sağlıklarını, çocukluklarını ve gençliklerini işyerlerinde bırakacaklar” denildi.

Yüzde 91’ini ulusal basından; yüzde 9’unu ise çocuk işçilerin aileleri ve yerel basından elde edilen bilgilere dayanarak hazırlanan rapora göre

2013 yılında en az 59 çocuk işçi, 2014 yılında en az 54 çocuk işçi, 2015 yılında en az 63 çocuk işçi, 2016 yılında en az 56 çocuk işçi, 2017 yılında en az 60 çocuk işçi, 2018 yılında en az 67 çocuk işçi, 2019 yılında en az 67 çocuk işçi, 2020 yılında en az 67 çocuk işçi, 2021 yılında en az 62 çocuk işçi, 2022 yılında en az 62 çocuk işçi, 2023 yılında en az 54 çocuk işçi ve 2024 yılının ilk beş ayında en az 24 çocuk işçi olmak üzere; 2013-2024 yılları döneminde “en az” 695 çocuk işçi hayatını kaybetti.

 

2013-2024 yıllarında çocuk iş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımı şöyle:

Tarım, Orman işkolunda 383 çocuk (252 işçi ve 131 çiftçi); İnşaat, Yol işkolunda 75 çocuk; Metal işkolunda 52 çocuk; Konaklama işkolunda 49 çocuk; Gıda işkolunda 24 çocuk; Ticaret işkolunda 23 çocuk; Genel İşler işkolunda 21 çocuk; Tekstil, Deri işkolunda 17 çocuk; Taşımacılık işkolunda 16 çocuk; Ağaç, Kağıt işkolunda 12 çocuk; Kimya, Lastik işkolunda 7 çocuk; Enerji işkolunda 4 çocuk; Çimento, Toprak, Cam işkolunda 3 çocuk; Madencilik işkolunda 1 çocuk; İletişim işkolunda 1 çocuk; Sağlık işkolunda 1 çocuk; çalıştığı işkolu belirlenemeyen 6 çocuk işçi çalışırken hayatını kaybetti.

• İstihdam dağılımına göre ise çocuk işçi ölümlerinin yüzde 78’ini ücretliler oluşturuyor. Geçmiş yıllarda çocuk işçilerde ücretli çalışanların oranı daha düşüktü. Ancak giderek ücretlilerin oranı artıyor. Bu durum aynı zamanda işçileştirmenin 18 yaş altına doğru hızla genişlediğinin bir göstergesi.

• Sektörel dağılıma göre ocuk işçi ölümlerinin yüzde 55’ini tarım, yüzde 20’sini sanayi, yüzde 14’ünü hizmetler ve yüzde 11’ini inşaat oluşturuyor. Her ne kadar çocuk işçi ölümlerinin yarısından fazlasını tarım sektörü oluştursa da bu oran hızla düşüyor. Sanayi, hizmetler ve inşaatlardaki çocuk ölüm oranları artıyor. MESEM’ler eliyle çocuk işçiliğin kitlesel bir biçimde şehir içine taşınması. ve Anadolu şehirlerinde hızla boy gösteren OSGB’ler ve burada yoğun bir çocuk işçiliğin olması nedeniyle de sanayide çalışan çocuk işçi sayısının artması.

• İş kolları açısından on beş yıldır (özel olarak moto kurye mesleğinin artışının yanısıra) bu iş kolunda güvencesizlik temelinde yaşanan kitlesel işçileşmenin bir sonucu olarak çocuk işçi ölümleri artıyor.

 

Rapora göre 2013-2024 yıllarında çocuk iş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı ve nedenleri ise şöyle: Trafik, Servis Kazası nedeniyle 193 çocuk; Zehirlenme, Boğulma nedeniyle 115 çocuk; Ezilme, Göçük nedeniyle 97 çocuk; Yüksekten Düşme nedeniyle 63 çocuk; Şiddet nedeniyle 58 çocuk; Elektrik Çarpması nedeniyle 44 çocuk; Yıldırım Düşmesi nedeniyle 41 çocuk; Patlama, Yanma nedeniyle 28 çocuk; Kalp Krizi, Beyin Kanaması nedeniyle 14 çocuk; Kesilme, Kopma nedeniyle 13 çocuk; İntihar nedeniyle 10 çocuk; Nesne Çarpması, Düşmesi nedeniyle 9 çocuk; Diğer nedenlerden dolayı 10 çocuk işçi çalışırken hayatını kaybetti.

• Trafik ve servis kazaları en çok çocuk işçi ölüm nedenidir. Çünkü mevsimlik tarım işçisi olan çocuklar tıka basa dolu minibüslerde, traktör kasalarında veya açık kasa kamyonetlerin yaptıkları kazalarda yollara savrulmaktalar. Buna ek olarak son dönemde zaman baskısı altında sipariş götürürken kaybettiğimiz moto kurye çocukları eklemek gerekmektedir.

• Yine önemli bir neden de boğulmalar. Mevsimlik tarım işçisi çocuklar içme suyu veya genel kullanım için ihtiyaç olan suları derelerden ve su kanallarından sağlamaktadır. Ayrıca yazın 50 dereceyi aşan sıcaktan korunmak ve yine yıkanma ihtiyacı için girilen bu derelerde ve su kanallarında çocuklar boğulmaktadır.

• Ezilmeler metal, gıda, tekstil ve kimya işçisi çocukların sıkça karşılaştığı bir ölüm nedenidir. Ölmediklerinde de uzuv kaybı, kırılma gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olmaktadır. Yüksekten düşmeler ise inşaat işçisi çocukların ilk sıradaki ölüm nedenidir. Bu ölüm nedenleri son dönemde MESEM’lerdeki kitlesel çocuk işçiliği nedeniyle hız kazanmıştır.

• Şiddet ise korunmasız olan çocukların işyerlerinde ve sokakta karşılaştıkları bir ölüm nedenidir. Çocuk işçiler için maruz kalınan fiziksel ve psikolojik şiddet çoğu zaman gündelik yaşamın bir parçası haline gelmiştir.

 

2013-2024 yıllarında çocuk iş cinayetlerinin yaşlara göre dağılımı şöyle:

4 yaşında 5 çocuk, 5 yaşında 5 çocuk, 6 yaşında 5 çocuk, 7 yaşında 7 çocuk, 8 yaşında 14 çocuk, 9 yaşında 13 çocuk, 10 yaşında 25 çocuk, 11 yaşında 16 çocuk, 12 yaşında 37 çocuk, 13 yaşında 46 çocuk, 14 yaşında 67 çocuk, 15 yaşında 103 çocuk, 16 yaşında 132 çocuk ve 17 yaşında 220 çocuk işçi çalışırken hayatını kaybetti.

• Türkiye’de çocuk işçilik 4 ila 8 yaş aralığında başlıyor. Tarımda toplayıcılık, çobanlık ve mevsimlik tarım işçiliği yapan; sokakta mendil satan, cam silen çocuklar var. Ancak mevsimlik tarım işçisi ve sokakta çalışan çocukların sayısında 8 yaşından itibaren ciddi bir artış var. 10-12 yaşlarda tekstil ve metalde çalışan çocukları görüyoruz. 13-14 yaşlarından itibaren tarım, inşaat, sanayi ve hizmetlerde çalışan sayıları yüzbinlere ulaşan; 15-17 yaş grubunda ise tarım başta olmak üzere konaklama, ticaret, inşaat, metal, tekstil ve gıda gibi işkollarında çalışan milyonu aşkın çocuk işçi var.

 

2013-2024 yıllarında 99 kız ve 596 oğlan çocuk işçi çalışırken hayatını kaybetti. İş cinayetlerinde ölen kız çocuklarının oranı yüzde 14’tür. Bu oran tüm yaşlardaki kadın işçi ölüm ortalamasının 2 katıdır. Ölen kız çocukların büyük bir çoğunluğu tarım işkolunda çalışıyordu. Tekstil ve genel işler işkolunda kız çocuklarının ölümlerine rastlıyoruz.

 

2013-2024 yılları döneminde 80 göçmen çocuk işçi hayatını kaybetti. Çocuk işçilerin 71’i Suriyeli, 6’sı Afganistanlı 1’i Iraklı, 1’i İranlı, 1’i Türkmenistanlı…

• Çocuk işçilerde göçmenlerin ölüm oranı yüzde 12’dir ve genel iş cinayetlerindeki göçmen işçi ölüm oranının iki katıdır. Ölen göçmen çocuk işçilerin neredeyse tamamı Suriyelidir. Bunun nedeni Suriye’deki savaş sonrası meydana gelen kitlesel mültecilik ve mültecilerin birçoğunun çocuğunun yoksulluk nedeniyle çalışmasıdır.

• Göçmen çocuk işçi ölümleri mevsimlik tarım, gıda-tekstil-metal gibi sanayi işkolları, inşaat ve genel işler iş kollarında yoğunlaşıyor.

 

2013-2024 yıllarında Türkiye’nin 77 şehrinde çocuk iş cinayeti gerçekleşti:

52 ölüm Şanlıurfa’da; 40’ar ölüm Gaziantep ve İstanbul’da; 36 ölüm Adana’da; 25 ölüm Konya’da; 22 ölüm Antalya’da; 19’ar ölüm Ankara ve Bursa’da; 18’şer ölüm Aydın, Kocaeli, Mardin ve Mersin’de; 17 ölüm Manisa’da; 16 ölüm Diyarbakır’da; 14 ölüm Ağrı’da; 13 ölüm Denizli’de; 12’şer ölüm Hatay ve Samsun’da; 11’er ölüm İzmir, Kahramanmaraş ve Şırnak’ta; 10’ar ölüm Aksaray, Balıkesir, Erzurum, Kayseri, Osmaniye ve Sakarya’da; 9’ar ölüm Malatya, Muğla ve Van’da; 8’er ölüm Ordu, Sivas ve Tekirdağ’da; 7’şer ölüm Afyon, Giresun, Karaman ve Siirt’te; 6’şar ölüm Batman ve Düzce’de; 5’er ölüm Çorum, Elazığ, Kastamonu, Muş ve Yozgat’ta; 4’er ölüm Bolu, Hakkari, Isparta, Kilis, Kütahya ve Sinop’ta; 3’er ölüm Bartın, Bitlis, Eskişehir, Kars, Kırıkkale, Kırklareli, Niğde ve Uşak’ta; 2’şer ölüm Bilecik, Bingöl, Burdur, Çanakkale, Gümüşhane, Rize, Tokat, Tunceli ve Zonguldak’ta; 1’er ölüm Adıyaman, Ardahan, Bayburt, Çankırı, Edirne, Karabük, Kırşehir, Nevşehir, Trabzon, Yalova ve Irak’ta meydana geldi…

 

Raporun Tamamı ve Grafikler İçin Tıklayınız: