Özel Evrim Okulları'nda öğretmenlik yaparken sendikal nedenle işten çıkarılan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Genel Başkanı Eren Edebali'nin açtığı işe iade davası İstanbul 11. İş Mahkemesi'nde bugün görüldü. Şahitlerin tümünün dinlenmesi için dava 29 Mayıs tarinine ertelendi.
Öğretmen Sendikası, Genel Başkanı Eren Edebali'nin İşe İade Davasına ilişkin adliye önünde davaya ilişkin adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
"Dava Açma Hakkımı Yüzbinlerce Eğitim Emekçisi İçin Kullandım"
Eren Edebali, "İstanbul Adliyesi'nde işe iade davam vardı. Bir sendika üyesi ve yöneticisi olmamla birlikte aynı zamanda aktif bir şekilde görevini yapan bir öğretmendim. Özel sektör öğretmenlerinin belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışmalarından kaynaklı işe iade davası açma hakları yok. Sendika yöneticisi olmamdan kaynaklı kanunen böyle bir hakkım vardı ve bu hakkı sadece kendim için değil sendikal örgütlenmenin sağladığı imkanlar doğrultusunda yüzbinlerce özel sektör eğitim emekçisi için kullandım" dedi.
"Söz Konusu Olan Eğitim Emekçilerinin Özlemleri, Beklentileri, Talepleridir"
Bu davanın üçüncü duruşmasının tanıklar dinlenmesi için 29 Mayıs tarinine ertelendiğini belirten Edebali "Burada söz konusu olan davanın içeriği ya da karşı tarafın argümanları değil, aynı zamanda yüz binlerce eğitim emekçisinin duyguları, özlemleri, beklentileri ve talepleridir" dedi.
"Bu Dava İş Halkımızın Elimizden Alınmasına Karşı Mücadeledir"
Özel sektörde çalışan eğitim emekçilerinin sendikaya üye olma hakları olduğunu fakat özel okul patronlarının süreli sözleşmenin kendisine sığınarak işten atma saldırısını 'sözleşmenin süresi bitti' argümanıyla kullandıklarını vurgulayan Edebali "Bu keyfiyetin karşısında aynı zamanda benim davam sendika adına bu saldırıya karşı verilen politik bir mücadeledir. Bu mücadeleyi çok önemsiyoruz çünkü bir sendika üyesinin aynı zamanda bir eğitim emekçisinin çalışma hakkı bu şekilde elinden alınamaz" dedi.
"Patronlar 'Sözleşmesi Bitti' Yalanıyla İşten Atma Saldırısında Bulunuyor"
Belirli süreli iş sözleşmesinin handikapları, çelişkileri ve eğitim emekçilerinin çalışma koşulları içinde uyumsuzluğunun bir kez daha bu davanın verdiği imkanlar doğrultusunda açığa çıktığını ifade eden Edebali, "Çünkü hukuk, yasa, Anayasa özel öğretim kurumlarında çalışan bir eğitim emekçisi sendika üyesi olamaz demiyor, fakat süreli sözleşmenin kendisi patronların 'biz işten çıkartmadık, sözleşmesi bitti,' yalanının arkasına sığınarak benim ve on binlerce öğretmenin yaşadığı sorunu, mertçe değil, gerçeği İfade ederek değil, yalana saldırarak bir saldırıya dönüştürüyor" diye konuştu.
"Davalı Tarafın Söyledikeri Yalandan İbaret"
Duruşmada davalı tarafın avukatları ve tanıkların verdikleri ifadelerin özel sektör öğretmenlerinin hayatlarının içerisinde sadece ve sadece koca bir yalandan ibaret olduğunu söyleyen Edebali söyledikleri yalanların on binlerce öğretmeni asgari ücretle çalıştıran düzenin, patronların ucuz iş gücüyle kendi karlarına kar kattığı düzenin devamını sağlamak anlamına geldiğini ifade etti.
"Mücadelemiz Sömürü Düzeninde Açtığımız Delikleri İfade Ediyor"
Bu durumun aynı zamanda eğitim emekçisinin örgütsüzlüğünün sendikayla buluşamamasının nedenlerinden biri olduğunu belirten Edebali "Biz bu nedenleri ortadan kaldırmak için mücadele ediyoruz bu davadan hangi sonuç ortaya çıkarsa çıksın taleplerimiz bizim için sömürü düzeninde açacağımız delikleri ifade ediyor taleplerimizi Bir kere daha ifade ediyoruz" dedi.
Özel Sektör Öğretmenlerinin Talepleri
Edebali Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası olarak taleplerini ise şöyle sıraladı: "1- Taban maaş hakkı geri gelecek. 2- Belli süreli sözleşme kalkacak. 3- İşe iade davası tüm özel sektör öğretmenlerin hakkı olacak 4- Öğretmenlik Meslek Kanunu; eğitime, bilime, akla uygun bir şekilde yeniden düzenlenecek."
"Patronlar Kendi Keyiflerince Davranmaz"
Edebali"Biz özel sektörde çalışan asgari ücretle çalışan geleceksizliğe güvence sizlere sürüklenen öğretmenler ve bir sendikanın üyeleri olarak bu sendikal mücalenin ulusal eğitim mücadelesinde galip gelmesi çabasındayız. Biz bu işin burasındayken eğitimin çıkarlarını toplumun çıkarlarını düşünüyorken patronlarkendi keyfi doğrultusunda davranamaz" dedi.
"Din Adamı Patronum Süreli Sözleşmenin Arkasına Saklanıyor"
Edebali söletini şöyle sürdürd: "Benim patronum aynı zamanda bir din görevlisiydi. Dinde sürekli iyiliğin, hakkın, gerçeğin savunusunu yapan pelerinini takıp ve dini ayin yapan kişiydi. Benim karşımda ve arkadaşlarımın karşısında tipik bir şmenin patrona dönüştü. O patron, o din görevlisi bugün sınırlı süreli sözleşmenin arkasına saklanıyor" dedi.
"Biz Mücadelesini Verdiğimiz Davayı Kazanacağız"
Özel okulların patronlarına seslenen Edebali"Biz tüm patronlara söylüyoruz mert olun karşımıza öyle çıkın eğer çıkmazsanız biz o perdeyi kaldıracağız sömürüyü tüm çıplaklığıyla ortaya çıkartacağız. Davamızın içeriği de budur. Bu dava bu anlamıyla dava sadece benim davam değil yüz binlerce eğitim emekçisinin davasıdır. Davayı kazanacağımızı bir kez daha tüm kararlılığımızda ifade ediyoruz" dedi.
"1 Mayıs'ta 1 Mayıs Alanı Taksim'de Buluşalım"
Sözü, duruşmayı takip etmeye gelen mücadeleci sendikalar adına KATAŞ-SEN Genel Başkanı Şahin Bsşaraner'e bıraktı.
Başaraner: "Eren başkanın işe iade davası aslında sendika düşmanlığına, işçi düşmanlığına, sendika yöneticilerine düşmanlıkla aynı değerdedir. Bugün mücadeleci sendikalara aşırı cezalar kesenler, sendikaları işlemez hale getirmeye çalışanlar, sendika yasalarının ardına sığınarak işçilerin sendikal örgütlenmesinin önüne geçenler bunu başaramayacaklar" dedi.
Dün İstanbul Valiliği ve İçişleri Bakanlığı'nın yayınladığı "1 Mayıs'ta Taksim alanı kapalıdır" açıklamasına tepki gösteren Başaraner "Buradan Valiyi ve İçişleri Bakanını yasalara, anayasaya, anayasa mahkemesinin kararlarına saygılı olmaya davet ediyoruz.
"Bizler mücadeleci sendikalar olarak buradan ilan ediyoruz ki 1 Mayıs alanı taksimdir. 77'de 35 işçinin kanıyla bedel ödemerek alınmış olan Taksim Meydanı birkaç siyasinin, politikacının, kamu görevlisinin ifadesiyle işçilerin meydana olmaktan çıkarılamaz" dedi.
Mücadeleci Sendikalar* olarak 1 Mayıs'ta Taksim'de olacaklarını vurgulayan Başaraner "Bütün işçileri, emekçileri, ezilenleri, sömürülenleri, gençleri, kadınları 1 Mayıs'ta 1 Mayıs Alanı Taksim'de olmaya Yaşasın 1 Mayıs Yaşasın Taksim! 1 Mayıs'ta 1 Mayıs Alanı Taksim'deyiz" dedi.
Sendikalar "1 Mayıs'ta 1 Mayıs Alanındayız" sloganları atarak alandan ayrıldı.
*Kataş Sen, Özel Öğretmenler Sendikası, TOMİS, DevTekstil, DİSK Enerji Sen, İnşaat İş