Kocaeli İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) İstanbul’da meydana gelen yangında hayatını kaybeden 29 işçi için bugün Belediye İş Hanı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Kocaeli İSİG Meclisi, İSİG önlemlerinin maliyet unsuru olarak görüldüğü, işçi düşmanı bu düzene karşı birlikte mücadele çağrısı yaptı.
Kocaeli İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) İstanbul’da meydana gelen yangında hayatını kaybeden 29 işçi için bugün Belediye İş Hanı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Kocaeli Belediye binası önünde toplanarak "İstanbul'da 29 İşçi Yanarak Hayatını Kaybetti İş Cinayetlerine Karşı Birleşelim" yazılı pankart açan Kocaeli İSİG Meclisi üylerine demokratik kitle örgütleri de katılarak destek verdi.
Basın metnini okuyan Avukat Elif Yetigin "Önlenebilir bir olayın büyük bir işçi katliamına dönüştürüldüğünü ve 29 işçinın yaşamını yitirdiğini beliterek sözlerine başladı.
“Önlebilir Bir Olay Büyük Bir İşçi Katliamına Dönüştürülmüştür"
Avukat Elif Yetigin işletmede çıkan yangının sebebinin tedbirsizlik ve önlem ihmali olduğunu vurgulayarak “2 Nisan 2024 Salı günü, gün ortasında İstanbul'un merkezinde 29 işçi yanarak veya dumandan zehirlenerek yaşamını yitirdi. Masquerade Club adlı İstanbul'un ünlü bir eğlence mekanında yapılan tadilat sırasında çıkan yangın kısa sürede büyük bir katliama dönüşmüştür. Bu katliamda da daha önceki katliamlarda da uzmanlar alınması gereken tedbirleri defalarca dile getirdi, çoğu mevzuat gereği olan önlemlerin alınmaması, defalarca kez olduğu gibi önlenebilir bir olayı büyük bir işçi katliamına dönüştürdü.”
"Çalışma Yaşamı Seri Cinayetler Alanına Dönüştü"
İş kazaları ve işçi canını tehlikeye atacak her durum ve olası bir kaza için birlik içinde mücadele etmek gerektiğini ifade eden Yetigin; “İşçinin hayatına malolan bu vakaların önlenmesi için yapılması gereken, risk değerlendirmesi, uzman kişiler gözetiminde çalışma, eğitim, uygun ekipman kullanma ve ekipmanların periyodik kontrollerinin yapılması, acil durumlara hazırlık, yangına karşı alınması gereken tedbirler gibi hayati öneme sahip tedbirler işverenlerin ve kamu otoritesinin gözünde çoğu zaman önemsiz bir teferruatlardan ibaret görülerek ülkedeki çalışma yaşamı seri cinayetler alanına dönüşmüş durumdadır" diyerek her yıl ardı ardına toplu ölümlerin olduğu iş cinayetleri meydana gelirken yaklaşık 2 bin emekçinin çalışırken öldüğü bir düzen yaratıldığına dikkat çekti.
"Ölümlerin Nedeni İşçinin Yaşamının Değersiz Görülmesidir"
İşçinin ölümüne engel olmak için yasal görevlerini yerine getirmeyen iktidar buna kaynak ayırmazken, konu işçilerin en meşru hak arama eylemlerine sıra geldiğinde her türlü tedbiri uygulamaktan, şiddetten ve yasaları ihlal etmekten çekinmediklerini ifade eden Yetigin "Bunu Özak’ta direnen işçilere yaptıkları ile gösterdiler. Bugüne kadar iş cinayetleri ile ilgili olarak teknik önlemleri bizler de dahil bir çok kurum ve örgüt dile getirdi. Ancak görmeliyiz ki, ölümler alınması gereken önlemlerin bilinmemesinden değil, işçinin yaşamının değersiz görülmesindendir" dedi.
"İşçinin Ölümüne Değil İsyanına Tedbir Alanlar Bu Ölümleri Önlemez"
İSİG önlemlerinin alınıp alınmadığınının denetlenmesi nedeniyle iş cinayetlerinin gerçekleştiğini vurgulayan Yetigin pandemide bunun en kötü halinin yaşandığını hatırlattı. "Her koşulda çarklar dönecek anlayışının devam ettiğini ifade eden Yetigin "Bu anlayışa, işçi düşmanı düzene direnmeden ölümleri önlemek de, insanca yaşamak da mümkün değildir. Katliamın hemen ardından gerek yerel yöneticilerin gerekse hükümeti temsil edenlerin ağzından sadece sorumluluklarını gizlemeye dönük açıklamalar duyduk. Oysa böylesine korkunç bir katliam her ikisininde sorumluluklarını yerine getirmemesinin bir sonucudur" dedi.
"İş Cinayetlerini Durdurmak İçin Birleşelim"
Yetigin sözlerini"Her zaman yaptığımız çağrıyı yineliyoruz. İşçi düşmanı bu düzende işçi ölümlerini durdurmak ancak örgütlü mücadele ile olur. İş cinayetlerini durdurmak için birleşelim” diyerek mücadele çağrısıyla bitirdi.