Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen Kocaeli 1 No’lu Şube bugün MESEM'e ve MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı İzmit Meslek Lisesi Önü Yürüyüş Yolu'nda bir basın açıklaması gerçekleştir.
MESEM’in mesleki eğitim değil, çocuk emeği sömürüsü olduğunu söyleyen İSİGM ve Eğitim Sen, AKP’nin 22 yıllık iktidarı boyunca hayata geçirdiği tarım, sanayi, eğitim ve sosyal politikalar her geçen gün daha fazla çocuğun işçileşmesini beraberinde getirdiğini söyledi.
İktidarın yürüttüğü politikalarla çocuk emeğinin sömürüsünde yaygın bir şekilde kullanılan temel yasal model olan çıraklığı ortadan kaldırmak ya da azaltmak üzere değil, tam tersine mevcut yeni piyasa koşullarına ya da yasal değişikliklere uyum sağlamak üzere geliştirilmiştir. Mevcut çıraklık sisteminin devamı niteliğindeki MESEM için ilki 2016, ikincisi 2021 yılında yapılan değişiklikler ile 4+4+4 eğitim sisteminin içine entegre edilmiş ve kitleselleştirilmiş bir çocuk işçilik sistemi kurulmuştur.
MESEM kapsamında yaklaşık 300 bini 18 yaş altında 1,5 milyon öğrencinin olduğu açıklandı. Çocuk işçilik ‘bir gün okulda dört gün işyerinde eğitim alma’ diye tarif edilerek meşrulaştırılmaya çalışılıyor. MESEM internet sayfasında şu şekilde tarif ediliyor: “34 Alan ve 184 meslek dalı. 9, 10 ve 11. sınıf öğrencilerine asgari ücretin en az %30'u, 12. sınıftaki kalfalara asgari ücretin en az %50'si kadar maaş. İş kazası ve meslek hastalıklarına karşı sigorta.” Bu maaşlar ise patron tarafından değil işsizlik sigortasından karşılanıyor...
Ülkemizdeki iş yaşamına ilişkin birkaç veriyi hatırlatmak gerekirse: Ülke genelinde 2023 yılında 54’ü çocuk en az 1932 işçi iş cinayetlerine hayatını kaybetti. Son 10 yılda ise en az 684 çocuk iş cinayetlerine kurban edildi. Sadece Eylül ayından bu yana en az 8 çocuk MESEM kapsamındaki işlerde çalışırken hayatını kaybetti... Bu acı tabloya rağmen büyük çoğunluğu yetişkinler için bile riskli olan işyerlerinde hiçbir denetim yapılmaksızın çocuk yaşta öğrenciler çalıştırılıyor.
AKP iktidarının tercihi çocukların çalışmasının önlenmesi ve yaşamlarının güvence altına alınması yerine, doğrudan devlet eli ile çocuk işçiliğin teşvik edildiği ve finansal olarak desteklendiği sistem olan MESEM’i teşvik etmek oldu. MESEM düzenlemesi sayesinde hem çocuk işçiliğine yasal kılıf getirilmiş oluyor, hem de programın maliyetleri işsizlik sigortası fonundan karşılanarak patronlara maliyeti sıfır olan iş gücü sağlanmış oluyor, Bu da işyerlerinin yetişkinler yerine çocukları çalıştırmasını teşvik ediyor. Bu düzen anne-babaları işsiz kalan, ama kendisi çalışmak zorunda olan yoksul çocuklar ordusu yaratıyor.
MESEM ile çocuklar 4 gün işyerinde çalışarak örgün eğitimden uzaklaştırılıyor. Emek sömürüsü ile istismar edildiği gibi kimi, öğrencilerin tacize uğradıkları ve şiddet gördüklerine dair haberlerde basına yansıyor. Bugüne kadar yaşananlara ilişkin bir çok kitle örgütü, sendika ve meslek örgütü basın yolu ile çağrılarda bulunsa da, iktidar MESEM uygulamasında ısrarcı görünüyor.
Çocukların mesleki eğitim iddiası ile haftada 4 gün gönderildikleri işyerlerinde eğitimleri patronlara veya onun emri altındaki bir başka çalışana havale ediliyor. Ancak mesleki eğitimin emanet edildiği kişiler mesleki ve pedagojik eğitim almış kişiler değil, sadece 40 saatlik bir kurs ile belge almış usta öğreticilerdir. Bu yolla meslek liseleri eğitim kurumu olmaktan çıkarılıp, çocuk emeği pazarlayan kurumlara dönüştürülmeye çalışılıyor. Mesleki öğrenim, çocuk gelişimine uygun bir biçimde planlanmalı ve kamusal kurallar çerçevesi içinde okullarda gerçekleştirilmelidir.
Bu gerekçelerle MESEM’e karşı çıkan İSİGM ve Eğitim Sen, taleplerini şöyle sıraladı:
-MESEM projesinden vazgeçilmelidir. 12 yıllık örgün eğitim esas alınmalıdır.
-Tüm işyerleri işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından denetlenmesi zaruri olmakla birlikte. Öğrencilerin staj yapabileceği işyerleri iş müfettişleri tarafından denetlenerek uygun olmayan işyerlerinin stajyer kabul etmesine izin verilmemelidir.
-Meslek okullarındaki atölye ve uygulama alanları meslek eğitimine uygun hale getirilmelidir.
-Çocuk işçiliği derin yoksulluğun yarattığı koşullar üzerinde yükselmektedir. Her çocuğun temel ihtiyaçları devlet güvencesine kavuşturulmalıdır.
İSİGM ve Eğitim Sen açıklamalarını “Tüm bunların hayata geçebilmesi için ise tüm emek ve demokrasiden yana güçlerin ortak mücadelesi ile mümkündür. Kocaeli halkını ve emekçileri iş cinayetlerini ve çocuk emeğinin sömürülmesini engellemek için mücadeleye çağırıyoruz.” diyerek mücadele çağrısı yaptı.