Özel Okullarda düşük ücretler ve yoğun çalışma dayatılan öğretmenler "Taban Maaş" talebinin TBMM gündemine girmesi için bugün TBMM Çankaya Kapısı yanındaki Milli Egemenlik Parkı'nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Polisin gözaltı tehdidine rağmen 16.30'a kadar eylemi sürdüren öğretmelerden meclise temsilci göndermeleri istendi.
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası üyeleri 2014 yılında kaldırılan taban maaş hakkını geri almak için bugün Meclis önünde eylemdeydi.
2020 yılında kurulan sendikanın ilk günlerinden itibaren önde gelen taleplerinden birisi "Taban Maaş Hakkı".
Öğretmen Sendikası bu taleplerine ilişkin bir çok açıklama eylem gerçekleştirdi. Siyasi partilere Milli Eğitim Bakanlığı'na taleplerini iletti.
Fakat iktidar olumlu bir adım atmadığı gibi özel sektör öğretmenlerinin maaşları daha düşerken, baskı, mobbing, hak gaspları, işten atmalar, tatil günlerinde ücretsiz çalıştırmalar ve hak talep ettiklerinde şiddete maruz kalmalar arttı.
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası üyeleri taleplerinin dikkate alınması için siyasi partilerden milletvekilerine çağrıda bulundu. Ayrıca Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve Milli Eğitim Kültür Gençlik Spor Komisyonu Başkanı Mahmut Özer ile görüşme talebinde bulunmak için bugün Meclis Parkı'ndaydı.
Sendikadan çıkan öğretmenler kortej halinde Kızılay'dan sloganlarla TBMM Çankaya Kapısı yanındaki Meclis Parkı'na (Milli Egemenlik Parkı) yürürdü.
"Taban Maaş Hakkımız Söke Söke Alırız", "Asgari Yaşamak İstemiyoruz", " Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz", "Mücadele Dersini Öğretmenler Verecek" sloganları ve alkışlarla yürüyen öğretmenleri polis parka elli metre kala durdurarak slogan atmaları halinde eylemi yaptırmayacakları tehididinde bulundu.
Bir süre tartışan öğretmenler yürüyüşlerine devam ederek parka ulaştı. Parkta ilk olarak basın açıklaması okundu.
Videoyu İzlemek İçin Tıklayınız.
Özel öğretim kurumlarında çalışan eğitim emekçilerinin, asgari ücrete hatta birçok kurumda asgari ücretin de altındaki ücretlere mahkûm edildği belirtilen açıklamada "Patronların öğretmenleri mahkûm etme çabası, yalnız ücretlerle de sınırlı kalmıyor. Kendimizi asla geçindiremeyeceğimiz bu ücretlerle, kamudaki dengi çalışan meslektaşlarımızın iki üç katı derse giriyoruz" denildi.
Bunun dışında ücret karşılıkları olmaksızın zorla yazılan etüt ve özel dersleri yapıldığını, haftada iki, kimi zaman üç kez nöbet tutmak zorunda bırakıldıklarını belirten öğretmenler, "12 aylık belirli süreli iş sözleşmeleri bizi mevsimlik işçi statüsüne sokuyor. Dahası yasal olan bu sözleşmenin de çiğnenip 'sözde' 10 aylık sözleşmelerin dayatılması, bizi ülkedeki en güvencesiz emekçiler arasına sokuyor" dedi.
"Özel sektör eğitim emekçisi, bizzat Millî Eğitim Bakanlığı tarafından soluksuz bırakılmak isteniyor. Boğazımıza yapışan ve bizi iliğimize kadar sömürmek isteyen sermayenin türlü hukuksuzluklarına karşı, en sorumlu Kurum olarak kılı kıpırdamayan bu Bakanlığı en üst derecede temsil eden Sayın Bakan Yusuf Tekin’in çıktığı her kanalda takındığı patronları sahiplenici tavrı dolayısıyla özel sektör eğitim emekçileri bu fiziksel, maddi sıkıntılarının yanında bir de psikolojik travmalarla boğuşup derin düş kırıklıklarına boğuluyor" denilen açıklamada Millî Eğitim Bakanlığı, tabelasında MEB yazan tüm kurumların bakanlığı olduğu ve bunların tamamından bizzat sorumlu olduğu vurgulandı.
"Bugün, emeğimiz doğrudan doğruya MEB tarafından patronların insafına terk ediliyor. 2014’te elimizden çalınan taban maaş hakkımızı istiyoruz. Bu hak, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 9. Madde 2. fıkrasında 2014’e kadar var olan bir hükümdü. Taban maaş hakkımız, patronların isteği ve Meclisteki yasa yapıcıların kararıyla bir gecede elimizden çalındı" diyen öğretmenler, sonuç olarak bugün ataması yapılmayan yüz binlerce eğitim emekçisinin tabanda yığılarak özel öğretim kurumu sahiplerinin ücretli köleleri haline getirildiğini söyledi.
Zaten yıllarca bizim olan, sermayenin isteğiyle öğretmenlerden koparılan ve dahası “eşit işe eşit ücret” ilkesi gereği, bizzat Anayasal hakları olan “Taban Maaş Hakkı” gasp edildiğini ifade eden öğretmenler "Sayın Bakan’ın dile getirdiğinin tersine, Anayasa’ya uygunluğu tartışmaya açık bir konumda asla değildir! İşte tam olarak bu nedenle “Taban Maaş Hakkı”nın yeniden yasalaşması ve bize iadesi, Mecliste başta hükümet olmak üzere tüm siyasi partilerin ve vekillerin sorumluluğundadır" dedi.
Bugün, Ankara’da, Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde bir araya gelen özel sektör eğitim emekçilerinin, yerlerde çiğnenen öğretmenlik meslek onurunu hak ettiği yere getirmek için buradadır toplandıkları ifade edilen açıklamada "Eğitimin sermayeye emanet edilmesi ve sermayenin yaptığı tüm hukuksuzlukların, usulsüzlüklerin görmezden gelinmesi, denetlenmemesi Millî Eğitim Bakanlığı adına bir kara lekedir" denildi.
Kolejlerde, kurslarda, rehabilitasyon merkezlerinde, anaokullarında, kreşlerde, vakıf üniversitelerinde çalışan bütün eğitim emekçilerinin bugün tarihsel bir fırsatı olduğu belirtilen açıklamada "Bu fırsat, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikasının onlar için tüm dar alanları zorlaya zorlaya açtığı yoldadır. Bu yolun tıkanmaması, çıkmaz bir yol haline gelmemesi de tüm özel sektör öğretmenlerinin sorumluluğundadır" denildi.
"Bugün insanca yaşamak için burada, bir aradayız! Bugün bizi görmezden gelip kendine yalnızca patronları muhatap görenlere 'Türkiye’nin dört bir yanından öğretmenler geldi, siz neredesiniz?” diye sormak için buradayız! Eğitimi tüccarların, müteahhitlerin, mafyanın elinden çekip almak için buradayız!" diyen Öğretmen Sendikası üyeleri "Bugün asgari yaşama, ücretli köleliğe isyan etmek için buradayız! Taban maaş hakkımızı geri alacağız! Yaşasın Sendikamız! Yaşasın öğretmen dayanışmamız!" dedi.
Sık sık taleplerini sloganlarla dile getiren Öğretmen Sendikası üyeleri konuşmalar yaparak MEB ve özel okul patronlarının işbirliğiyle öğretmenlerin açlık sınırında ücretlerle çalıştırılmasını, ağır iş yükünün, tatillerde yasak olmasına rağmen ders, etüd, sınav yaptırılmasının görmezden gelindiğini teşhir etti. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası üyeleri tüm bunların yanında son zamanlarda giderek artan baskı, mobbing, aşağılama, şiddet, ve işten atmaların yaşandığını ve bunların giderek arttığını belirterek MEB'in öğrenciyi müşteri, okulları kazanç kapısı halen getiren politikaları olduğu vurguladı.
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Başkanı Eren Edebali, özel sektör öğretmenlerinin Milli Eğitim Bakanlığı eliyle patronların insafına terk edildiğini vurguladı.
Edebali, “Bakanlığı en üst derecede temsil eden Sayın Bakan Yusuf Tekin, çıktığı her kanalda patronları sahiplenici tavır takınmaktadır” dedi.
Videoyu İzlemek İçin Tıklayınız.
"Eğitimi tüccarların, müteahhitlerin, mafyanın elinden çekip almak için buradayız" diyen Edebali eşit işe eşit ücret ilkesi gereği 'Taban Maaş Hakkı'nın Anayasal bir hak olduğunu vurgulayarak. "Taban Maaş Hakkı'nın yeniden yasalaşması ve bize iadesi, Mecliste başta hükümet olmak üzere tüm siyasi partilerin ve vekillerin sorumluluğundadır" dedi.
Taban maaş hakkının kanun kapsamına alınması için Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve Milli Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Mahmut Özer ile bu konuda çözüm üretmeleri konusunda görüşmek için geldiklerini söyleyen Edebali, Yusuf Tekin veya Mahmut Özer bizleri muhatap alıp görüşünceye kadar ya da bir görüşme randevusu verinceye kadar buradayız, gitmiyoruz" diye vurguladı.
Öğretmenler bir süre sloganlar eşliğinde sorunlarını taleplerini, yaşadıkları deneyimleri aktaran konuşmalar yaptılar, dayanışmaya gelen emek dostları destek mesajlarını açıkladı. Sendika Başkanı Edebali ve yöneticiler "Arkadaşlar bir saati aşkın süredir burada taleplerimizi haykırıyoruz ama henüz bir muhatap karşımıza çıkmış değil, bir mesaj da iletmediler. Sesimizi duymamışlarsa Meclisin kapısına gidelim ve orada sloganlarımızı haykıralım belki duyarlar" diyerek yürüyüş çağrısı yaptı.
Özel Sektör Öğretmenleri hep birlikte "Taban Maaş Hakkımız Geri Alacağız", Öğretmenler Burada Yusuf Tekin Nerede", "Öğretmenler Burada Mahmut Özer" nerede sloganları atarak meclise doğru yürüyüşe geçti.
Öğretmenlerin yürüyüşe geçmesi üzerine çok sayıda çevik kuvvet ekibi öğretmenlerin önünde üst üste barikatlar kurdu. Polis öğretmenlere dağılmaları ve gözaltına alınacakları tehdidinde bulundu. Bir süre arbede yaşanırken öğretmenler "Biz buraya muhtarlarımızdan biriyle görüşmeye taleplerimizi iletmeye geldik. Karşımıza bir muhatap çıkmadığı ya da bir görüşme randevusu vermediği sürece buradan ayrılmayacağız. İsterseniz gözaltına alacaksınız da alın. Biz bütün buradayız" diyerek sloganlar ve konuşmalarla MEB ve eğitimle ilgili yetkileri protesto etmeye devam etti.
Dondurucu soğuk havaya rağmen eylemi sloganlar, uyarladıkları ezgiler, konuşmalar ve halaylarla eylemi sürdüren emekçiler dört saat sonra Meclis'ten temsilci bir heyetle görüşmek istedikleri mesajını aldı. Ve bir heyet meclise girdi.
Görüşmeye heyetten Eren Edebali, "Taban Maaş Hakkı" ve çalışma koşullarına ilişkin Yusuf Tekin ve Mahmut Özer ile görüşme talebinde bulunduklarını ve Taban Maaş Hakkı'nın yasalaşması ve öğretmenlerin sorunlarının meclis gündemine alınarak bu konuda meclisin gündemine girmesini istediklerini söylediğini belirtti.
Edebali, Yusuf Tekin ile haftaya görüşmes sağlanacağı sözü verildiğini, ayrıca hem Bakanlığın hemde özel okul patronlarının oluşturduğu bir heyetle ise yarın bir görüşme gerçekleştirileceğini açıkladı.
MEB Bakan Yardımcısı Kemal Şamlıoğlu'nun Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı'nın da hem kamu çalışanı öğretmenler hem özel sektör öğretmenlerinin maaşları ve çalışma koşulları, özel okullar vb konularda bir çalışma ve değerlendirme yaparak bu konuda yeni bir program oluşturmak istediklerini belirttiğini aktardı.
Soğuk havaya rağmen eylemi kararlılıkla sürdüren öğretmenler bu sonuç üzerine halaylar ve sloganlarla eylemi sonlandırdı.