Brezilya’da seçimleri kaybeden eski cumhurbaşkanı faşist Jair Bolsonaro'nun destekçileri, 8 Ocak Pazar (dün) günü, seçim sonuçlarını kabul etmediklerini söyleyerek Ulusal Kongre'yi işgal etti.
Kongre'nin bir alanını işgal eden “Bolsonaristalar” Hükümet Sarayı'na doğru ilerlerken, polis tarafından göz yaşartıcı gaz bombalarıyla dağıtıldı.
Çoğunlukla sarı ve yeşil tişörtler ve Brezilya bayrakları giyen emperyalist destekli karşı devrimciler, Kongre'nin güvenliğini sağlayan polis araçlarına saldırdı, koruma bariyerlerini yıktılar ve ellerinde sopalarla güvenlik görevlilerine saldırdı. Yaklaşık 4 saat süren saldırılarda ofislerde bilgisayarlar ve camları kırıldı, çekmeceler dolaplar devrildi. Yüzlerce radikal Bolsonarista, Lula'nın Bolsonaro'yu mağlup ettiği geçen 30 Ekim seçimlerinin ertesi gününden bu yana Brasília'daki Ordu Karargahı önünde kamp kurmuş durumda idi. Bu kamplar başka şehirlerde de ortaya çıkınca, 6 Ocak gününden itibaren polis tarafından dağıtılmaya başlandı. Adalet Bakanı Flávio Dino da özel polis gücü olan Ulusal Güvenlik Gücü'nün başkente konuşlandırılmasına izin verdi.
Seçimlerde Bolsonaro %49,1 oy alırken, Lula oyların %50,9'unu alarak Cumhurbaşkanı seçilmişti. Bolsonaro ise seçimin hemen ardından ABD’ye giderek, Lula’ya Cumhurbaşkanlığı devir teslimini yapmamıştı.
Brezilya Devletinin üç kolu olan Planalto Sarayı (Yürütme koltuğu), Ulusal Kongre ve Federal Yüksek Mahkeme'nin merkezi olan Meclisi işgal edip tahrip eden Bolsonaristalar, birkaç saat sonra Ulusal Güvenlik Gücü tarafından dağıtıldı ve bu 3 merkezin kontrolü yeniden Hükümetin eline geçti. Latin Amerika liderleri ard arda bu “darbe girişimi” hakkında açıklama yaparak, "Brezilya demokrasisine darbe yapmayı amaçlayan ve halkının iradesini hiçe sayan neo-faşist gruplara” karşı çıktılar. BM Genel Sekreteri António Guterres de "Brezilya halkının ve onun demokratik kurumlarının iradesine saygı gösterilmelidir" diyerek saldırıyı kınadı. AP başkanı da, bu girişimi Trump’ın takipçilerinin Beyaz Saray işgaline benzetti.
Brezilya Yüksek Federal Mahkemesi (STF), yaşanan olaylarının ardından Brasilia Federal Bölgesi Valisi Ibaneis Rocha'yı 90 gün süreyle görevden almaya karar verdi, bu kadar büyük bir girişimin ancak “yetkili makamların rızası ve etkin katılımıyla” gerçekleşebileceğini söyledi. İşgal saldırılarında polisin müdahalesinin çok zayıf kaldığı, saldırganlarla sohbet ettikleri, kimilerinin binalara girdiği de kameralara yansıyan görüntülerden. Ulusal Güvenlik Günü’nün devreye girmesiyle, bu saldırı ve işgalden yaklaşık 300 kişi tutuklandı.
Faşist saldırganlar ayrıca akaryakıt istasyonlarının çıkışlarını da kapatarak halka yakıt ulaştırılmasını da engellemişlerdi.
İşgalin ardından Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva, hasarın boyutunu değerlendirmek için Planalto Sarayı'nı, Kongre'yi ve Federal Yüksek Mahkeme'yi (STF) ziyaret etti.
Eski devlet başkanı Jair Bolsonaro'yu bu saldırıları teşvik etmekle suçlayan Lula, "Bunu kim yaptıysa bulunup cezalandırılacak. Demokrasi, ifade özgürlüğünü garanti eder, ancak aynı zamanda insanların kurumlara saygı duymasını da gerektirir. Bugün yaptıklarının ülke tarihinde bir örneği yok. Bu yüzden cezalandırılmaları gerekiyor" diyerek bu saldırıya destek verenlerin soruşturulacağını, finansörlerinin kim olduğunun öğrenileceğini söyledi.