Dün akşam Tahran’da bulunan ve İran’ın en büyük cezaevi olan Evin Cezaevinde de silah ve patlama sesleri duyuldu ve cezaevinde alevler yükseldi.
Ağırlıklı olarak siyasi tutsakların bulunduğu Evin zindanı, işkenceleri ve kötü barınma koşullarıyla da ünlü. Halk, bu cezaevini "Evîn Üniversitesi" olarak tanımlıyor. Çünkü cezaevinde tutulanların çoğunluğu avukat, üniversite öğrencisi, akademisyen ve eylemciler...
Dün gece Evin cezaevinden alevler ve dumanlar yükseldi, siyasi tutsakların ayaklanan İran halkına destek vermek için isyan başlattığı haberleri duyuldu.
Haberler duyulur duyulmaz binlerce İranlı, Evin Cezaevi yollarına döküldü, bu adı çıkmış zindana ulaşabilmek için asker ve polislerle çatıştı...
Zindanlar, feodalizmden bu yana, suçlu olarak kabul edilen kişinin yargılanma sürecinde cezası belirlenene kadar kapatıldıkları yer oldu. Köleci dönemde bu köleleştirmek yahut öldürmek oluyordu. Sonraki süreçlerde ise zindanlar, cezanın kendisi haline dönüştü. Ve toplumu baskı altında tutabilmek için varlığını güçlenerek sürdürdü.
Evin’de bir taraftan tutsakların isyan ettiği yangın çıkardığı söylenirken, diğer taraftan devletin tutsaklara saldırdığı ve katliama yeltendiği söylentiler arasında.
İran İnternational, İran rejim güçlerinin cezaevine saldırısında 4 tutsağın yaşamını yitirdiğini yazdı. İlerleyen saatlerde Tebriz ve Sine Cezaevlerinde de tutsakların protesto gösterilerine başladığı öğrenildi. Tahran, sadece savaş dönemlerinde çalınan sirenlerle çınladı...
Evin Cezaevi’nde 7. ve 8. koğuşlarda bulunan siyasi tutsaklar, sokaklarda süren isyana destek olmak için cezaevi içinde yangın başlattı. İran Özgür İşçi Sendikası, cezaevinden yoğun silah seslerinin geldiğini söyledi. Gece boyunca süren eylemde koğuşlarından çıkan tutsakların havalandırmada toplanarak "Hamaney'e ölüm" sloganı attığı öğrenildi. Evin cezaevinde birkaç gün önce gardiyanlar koğuşları basarak tutsakları darp etmişti. Güvenlik güçlerinin attığı ses bombası sonucu, kadın tutsakların koğuşlarında yangın çıktı, adli tutukluların da eyleme destek verdiği öğrenildi.
21.15'te Radyo Farda muhabirine ulaşan 8'inci koğuşta kalan siyasi tutsaklar, polisin kendilerine canlı mermi ve pompalı tüfeklerle ateş açtığını ve pek çok tutsağa işkence yapıldığını anlattı. En az 15 kişinin canlı mermi ile vurulduğu, 50 tutsağın copla darp edilerek ölümle tejdit edildiklerini söyleyen tutsaklar dayanışma çağrısı yaptı.
Son alınan bilgiye göre, isyana katılan siyasi tutsaklar, diğer tutsaklardan ayrılarak hücrelere konuldu... Sabaha karşı çok sayıda ambulans ve 2 otobüs hapishaneden çıktı, ancak kimlerin nereye götürüldüğü bilinmiyor.
Yerel kaynaklar, Evîn Hapishanesinin yanı sıra Tebriz ve Sine hapishanelerinde de eylem başladığı duyuruldu, cezaevlerinden videolar yayınlandı...
Bugün, kadın tutsakların açık görüşü olmasına rağmen, cezaevine giden aileler ve avukatlar içeriye alınmadı. Cezaevi önünde içerideki yakınlarından haber almak amacıyla toplanan kitle, cezaevi önünde bekleyişi sürdürüyor.
İran Adalet Bakanlığı internet sitesi, “4 tutuklu yangından çıkan duman zehirlenmesinden öldü, 61’i yaralandı.” dedi. Ancak cezaevinde devlet kurumları dışında bilgi alınamıyor. 500Tasvir isimli web sayfası ise çok sayıda tutsağın kurşunlarla yaralandığını bildiriyor.
Sınıf savaşımı sertleştikçe, devletler sokakları denetim altına almak için siyasi tutsaklara, zindanlara saldırma yolunu seçiyor. Türkiye’de de zindanlarda isyanlar ve zindan katliamları örnekleri sık sık yaşanıyor. İçeride tutsakların özgür düşünceleri ve yüksek devrimci morali, dışarıda savaşan işçi ve emekçilere güç katarken, dışarıda mücadeleyi yürüten işçi ve emekçilerin savaşımı, devrimci tutsaklara motivasyon katıyor.
Türkiye’de, Kürdistan’da, İran’da ve tüm dünya üzerinde: Zindanlar Yıkılsın Tutsaklara Özgürlük!