Hint Okyanusu’nda küçük bir ada ülkesi Sri Lanka, bir ayı aşkın süredir yaşadığı ayaklanmalarla gündemimize oturdu.

Mart ayı sonunda, hükümetin IMF’den borç almaya kalkmasını protesto eylemleri ile başladı her şey. Açlık ve yoksullukla boğuşan halk, IMF’ye borçlanılarak yoksulluklarının derinleşmesine izin vermedi. Haftalar boyu süren eylemler ayaklanmaya dönüştü. Nisan başında hükümet çareyi OHAL ilan etmekte buldu.

Eylemciler, Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa’nın istifasını isteyen eylemlerinden vazgeçmedi. 1 ay boyunca halk başkanlık sarayı önünde çadırlarını kurdu, eylemi sürdürdü. “Gota Go Gama” adını verdikleri çadır köyü için Sri Lanka halkı, “Gota Go Gama bir yer değil, tüm halktır” diyordu.

9 Mayıs Pazartesi günü Gotabaya Rajapaksa yanlılarının GotaGoGama’ya taş ve sopalarla saldırması üzerine geniş çaplı bir çatışma çıktı, 78 kişi yaralandı. Olay üzerine Başbakan Mahinda Rajapaksa istifa etti. Başbakan istifa mektubunda, “geçici bir birlik hükümetinin kurulmasına yardımcı olmak için istifa ettiğini” söyledi. Helikopterle Trinquemalay Deniz Üssüne götürülen başbakanın deniz yoluyla kaçtığı tahmin ediliyor.

Daha önce de 2 dönem devlet başkanlığı yapan 76 yaşındaki Başbakan Mahinda Rajapaksa'nın istifası halkın öfkesini dindirmedi. “Enough is Enough” (Yeter Yeterdir) diyen halk, “Hepsi demek hepsi demektir” diyen Lübnanlılar gibi, Rajapaksa ailesinde cisimleşen tüm iktidarın gitmesini istiyor.

“Çadırkent”e saldırı Sri Lankalıların öfkesini iyice alevlendirdi ve başkent sokakları tutuştu. İktidar partisinden yaklaşık 31 milletvekilinin evi ateşe verildi. Başbakanın kaçtığı Deniz Üssü önünde toplanan halk başbakan ve ailesinin tutuklanmasını istedi. Rajapaksa ailesinin Hambantota kentindeki evleri canlı yayında ateşe verildi. Başbakan Mahinda'nın Kurunegala'daki Evi de ateşe verilirken, Rajapaksa Anıtı da yıkıldı. En az iki belediye başkanının da evleri ateşe verildi. Başbakanı'nın Kolombo'daki resmi konutu olan Temple Trees'in arka tarafında bir yangın çıktı. İktidar partisi milletvekillerinden Amarakeerthi Athukorala Kolombo yakınlarında çatışmalarda öldürüldü.

8 kişinin ölümüne ve 200'den fazla kişinin yaralanmasına neden olan bir günlük çatışmaların ardından 10 Mayıs Salı günü askere ve polise arama izni olmadan insanları tutuklama yetkisi verildi. 6 Mayıs Cuma günü de OHAL ilan edilmişti. Hükümet, ordu birliklerini de başkente konuşlandırdı. Savunma Bakanlığı, “Güvenlik güçlerine, kamu malını yağmalayacak veya can almaya teşebbüs edecek kişileri gördükleri yerde vurmaları talimatı verildi” dedi.

Ancak hiçbir tedbir, hiçbir tehdit, Sri Lanka halkının öfkesini yatıştıramadı. İktidar milletvekillerinin evleri, araçları ateşe verilmeye devam ediyor. Sosyal medyayı da etkin kullanan Sri Lankalılar, bugün panzerlerin önüne dikilen rahiplerin, sömürgecilerin karşısına dikilen rahiplerden daha büyük bir mücadele içinde olduğu benzetmeleri yapıyorlar.

Sri Lanka halklarının beşte birini oluşturan Tamillerin ulusal liderinin “Karşımızda duran devlet terörü bir gün kendi ırkına dönecektir” sözü bugün kendini doğruluyor. 1948’e kadar İngiltere sömürgesi olan Sri Lanka, 1977’ye kadar “Sri Lanka Demokratik Sosyalist Cumhuriyeti” olarak sosyalizmle yönetilmişti. 1978’den itibaren özelleştirmeye gidildi ve serbest piyasa ekonomisine geçildi. Sri Lanka’nın ismi, 1983’ten itibaren özgürlük isteyen Tamil Kaplanları’nın hükümet güçleriyle girdiği savaşımla daha sık duyuldu. Tamil Kaplanları'nın Tamil Eelam adında bağımsız bir devlet kurma mücadelesi 2009 yılında hükûmet güçlerinin zaferi ve Tamil Kaplanları’nın imha edilmesiyle sonuçlanmıştı. Sri Lanka bugün, 1948’den bu yana en kötü ekonomik krizi yaşıyor. Gıda, akaryakıt sıkıntısı ve elektrik kesintileri yaşanıyor... Sri Lanka halklarının bugün sokaklara dökülmesinin temel nedeni.