Peru'da Aydınlık Yol'un tarihi lideri Abimael Guzmán Reynoso, 11 Eylül Cumartesi günü 86 yaşında Peru'da Callao Deniz Üssü'nün maksimum güvenlikli hapishanesinde ömür boyu hapis cezasını çekerken öldü.

Haberi Ulusal Cezaevi Enstitüsü (INPE) başkanı Susana Silva, yerel saat 06.40'ta duyurdu.

Eski Felsefe Profesörü Guzman, bilinen adıyla "Yoldaş Gonzalo", 1992 yılından beri cezaevindeydi.

12 Eylül 1992 tarihinde yakalanan Başkan Gonzalo'nun duruşmaları, güvenlik gerekçesiyle yüzleri kapalı hakimler tarafından gerçekleştirilmişti. O zamandan bu yana da denizin altında bir zindanda tek başına tutuluyordu. Yoldaş Gonzalo için, "Fidel Castro hariç, bir hükümeti devirip iktidarı almaya en çok yaklaşan Latin Amerikalı devrimcidir" deniliyordu. Ve tutsak düştüğünden bu yana sergilediği başeğmez tutum ile emperyalizme ve onun işbirlikçilerine baş eğmeyeceğini tüm dünyaya göstermişti.

Gonzalo, yakalandığ cilt kanseri zamanında tedavi edilmeyerek bulunduğu Deniz Hastanesinde genel bir enfeksiyon nedeniyle hayatını kaybetti.

İstanbul'da 2 Eylül günü Başkan Gonzalo'nun yaşamını savunmak için Yeni Demokrasi ve Partizan tarafından İstanbul Peru Konsolosluğu önünde bir eylem gerçekleştirilmiş, Peru devleti protesto edilmişti.

HBDH da 5 Eylül günü bir açıklama yayınlayarak “Dr. Abimeal Guzman (Gonzalo)’nın Hayatını Savunalım!” dedi.

“Peru ve Latin Amerika devrim mücadelesi içinde Peru Komünist Partisi/Aydınlık Yol bir dönem önemli etkilerde bulunmuş, emperyalizme ve yerel işbirlikçilerine karşı önemli bir gerilla savaşımı yürütmüştür. Halk Savaşı Stratejisini Peru özgülüne uyarlamış, devrimci mücadelenin kıta çapında gelişimine büyük hizmetlerde bulunmuş bir Parti’dir. Gonzalo; Aydınlık Yol’un lideri olarak ‘92 yılında tutsak düşmüştür ve o günden beri deniz altında tek başına bir zindanda tutulmaktadır.” denilen açıklamada “PKP önderi Gonzalo, yargılayanları yargılayan ve onların salonlarında Enternasyonal Marşını haykırarak sembolleşen bir devrim önderidir. Emperyalizmin ve yerli uşaklarının saldırıları karşısında Gonzalo’nun hayatının savunulması demek, devrimci mücadelede enternasyonalist dayanışmayı daha da büyütmek demektir.” diye vurgulandı.

Açıklama şöyle sona erdi:

“Peru’dan Türkiye ve Kürdistan’a kadar gelişen devrim mücadelesinin, anti-emperyalist, anti-faşist ve işgale karşı gelişen mücadelenin susturulamayacağının işareti Gonzalo’nun hayatının savunulmasında yatmaktadır.

HBDH olarak bizler, egemen ve faşist devletlerin saldırılarına ülkemizden tanığız. Faşist TC devleti de, Peru devleti gibi Kürt Özgürlük Hareketi önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit uygulamakta ve tüm devrimci-yurtsever tutsakların açlık grevi direnişine yönelik saldırılarda bulunmaktadır. Faşizmin coğrafyası değişse de yöntemi değişmemektedir. Bu durum, bize enternasyonal dayanışmayı daha da güçlendirme görevini önümüze koymaktadır.”