Filistinliler 15 Mayıs 1948 yılında kendi toprakları üzerinde İsrail devletinin kurulmasını Nakba (Büyük Felaket) olarak adlandırıyorlar.
Bu tarihte 700 bin Filistinli ağırlığı Avrupa'dan olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerinden getirilen Yahudi yerleşimcilere yer açmak için yerinden yurdundan sürülmüş, kasaba ve köyler yıkıma uğratılmıştı.
O günden bugüne Nakba bir şekilde devam etti. Diaspora'da yaşayan Filistinlilerin sayısı milyonları buldu ve içeride İsrail devleti denilen sınırların içindeki milyonlarca Filistinli de yerinden edildi.
Siyonist işgal güçleri şimdi her yıl ABD'den aldıkları milyarlarca dolarlık silah ve askeri teçhizat ile Filistini kontrol ediyorlar. İsrail, aynı zamanda buradan dünya üzerindeki silah trafiğini de yönetiyor.
İsrail dünyanın en büyük emperyalist güçlerinin desteğini almasına rağmen, Filistinliler onyıllarca siyonistlere karşı kahramanca bir mücadele veriyor. Uçak kaçırmadan tutun da, 1. ve 2. İntifa'daya kadar, 2018 yılındaki Büyük Geri Dönüş Yürüyüşü'ne kadar Filistinliler hep ulusal egemenliklerini yeniden kazanmak için mücadele ettiler. Siyonist mallarına karşı tüm dünyada uluslararası boykot başlattılar. Mücadeleleri Fidel Castro'dan Nelson Mandela'ya kadar önemli devrimci liderlerin desteğini kazandı.
Filistinli şair ve yazar Mahmut Derviş'in 2001 yılındaki bir radyo programında dediği gibi, "Biz Nakba için eski suçların kanıtlarını toprağı kazıyarak aramıyoruz, bugüne kadar gelenleri ve gelecekte de süreceği belli olanları arıyoruz" demişti, "Biz geçen 53 yıl boyunca yaşadığımız insanlık trajedisini hatırlamamıza yardımcı olacak herhangi bir şeye ihtiyaç duymuyoruz. Şimdi aynılarını yine yaşıyoruz. Şimdi yine kendi anavatanımızda, sahip olduğumuz tek anavatanda, bunun sonuçlarına karşı direnmeye devam ediyoruz".
Elbette birgün Filistinlilerin sıkça söyledikleri gibi "Nehirden Denize kadar, Filistin özgür olacak"!
Not: Burada bahsi geçen nehir Şeria Nehri; deniz de Akdeniz'dir.