Kazdağlar’ından Kanal İstanbul’a, Salda Gölü’nden İkizdere’ye HES, JES, projelerinden endemik bitkilere, tükenmekte olan hayvan türlerine kadar pek çok konuya ilişkin raporlama yapan Polen Ekoloji Kolektifi, Nisan 2021 Raporunu paylaştı. Doğa katliamına neden olan projelere, bunlara ilişkin verilen mücadeleye ve hukuksal süreçlere yer verilen raporda, “Yaşamlarımızdan alınan ve bizleri hapseden prangaları düşünün” denilerek hem doğa hem de emek mücadelesinin birlikte yürütülmesi gerektiği vurgulandı.
2021 Nisan ayının Kazdağları’ndan Kanal İstanbul’a, Lice’den Datça’ya, Aliağa’dan İkizdere’ye, İkizköy’den Salda’ya her yerde artık yasallığın göstermelik de olsa aranmadığı doğa tahribatının artış gösterdiği aylardan biri olduğunu ifade eden Polen Ekolo ji Kolektifi, Nisan 2021 Ekolojik İhtilaflar Raporu'nda, ülkede olan bitene ilişkin bir günce tutmaya çalışıldığını , ülkedeki tüm ekoloji haberlerine yer verilemese de bir yön verecek haberlerin derlendiği belirtildi.
Doğayı rant anlayışıyla sermayeye “altın” tepside sunan iktidarın, tüm canlıların yüzyıllarca etkisi altında kalacağı bu tahribatlara bizzat sponsor olduğu vurgulanan raporda. Lice’de 98 hektara yayılmış yaklaşık 140 stadyum büyüklüğünde alanı ağaçsızlaştırıldığını, çeteleşmiş polisiyle, jandarmasıyla halkın haber alma özgürlüğünün engellendiğini, Karadeniz sahil yolu yapımından itibaren devam eden taş ocağı furyasının Karadeniz’de yarattığı yıkımın boyutlarının giderek arttığı ifade edildi.
Diğer yandan deniz kıyı alanlarının ve bu kıyılardaki biyolojik çeşitliliğin tehlikeye atılması, arıcılık ve çaycılık faaliyetlerinin engellenmesine de işaret edilen raporda “Karadeniz çay üreticileri isyan ederken burada çaycılığın bitirilmesi Azerbaycan’dan çay alınacağının duyurulması halkı illallah ettirir cinsten. Cengiz İnşaat’ın Azerbaycan’da da mart ayında bakır madeni açacağı gündemde yerini almışken hem de” denildi.
Sorunun adının ise kapitalizm olduğu ve kar uğruna geleceğimizin, sağlığımızın ve yaşamlarımızın hiçe sayıldığı vurgulanan raporda, iki büyük deprem fay hattı üzerinde oturan bir ülkede ısrarla Kanal İstanbul projesinin hayata geçirilmesine, İzmir’de 10 yılda sökülecek olan 9 asbest yüklü uçak gebisinin Aliağa’da Tersanesi’nde sökümünün yapılması planına, sokağa çıkma yasakları sırasında çalışma izni verilen inşaatlara, nükleer santrallere ve buralarda salgına rağmen işçilerin üst üste çalıştırılmasına değinilen raporda “Kod-29 ile işten çıkarma ve açlığa mahkum etme-ücretsiz izin-sendikalaşmayı engelleme saldırıları, çevresel denetimler ve iş cinayetleri karşısında sessiz kalınması; tam da kime karşı hangi konularda mücadele etmemiz gerektiğini defaatle anlatıyor bizlere” denildi.
Nisan 2021 Ekolojik İhtilaflar Raporu' nda İklim Krizi, Kazma Bırak, Doğa Tahribatı ve Ormansızlaştırma, Madencilik, Enerji Santralleri, Kent Suçları;Mülksüzleştirme ve Kirlilik, Hayvan Hakları ve Biyoçeşitlilik ana başlıkları altında bir çok ekoloji ihtilaflarına, ve bunlara karşı verilen mücadeleye, kampanyalara ve hukuki süreçlerine yer verildi.
Raporda, doğasını, yaşam alanlarını korumaya çalışanlar ve haklarını arayan işçilere değinilerek “Alanlara alınmayan halk için, aylarca nöbet tutan köylüler için, sağlıksız koşullarla yaşam mücadelesi veren emekçiler ve hiçbir güvencesi olmayan sayısı çığ gibi artmış işsizler için, ağaçlarda ve dozerlerin karşısında duranlar için, doğasını korurken yerlerde sürüklenenler için ve 1 Mayıs’ı gören Nisan ayı bültenimiz için lütfen yaşamlarımızdan alınan ve bizleri hapseden prangaları düşünün. Çünkü düşünürsek yarılarız yolu, sese dahil olursak sustaramazlar hiçbirimizi!denilerek birlikte mücadele verilmesi çağrısı yapıldı.