Çerkezköy ve Kapaklı’ya bitişik 500 hektarlık orman alanına kömürlü termik santral kurulması için dün (1 Şubat) ÇED toplantısı yapıldı.
ÇED sürecinde yapılması zorunlu “halkın katılımı toplantısı” için Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası önünde bine yakın kişi toplandı ve toplantı salonuna girmek istedi. Önü çevik kuvvet barikatıyla kesilen Çerkezköylüler, salon önünde slogan atarak bir süre bekledi ve defalarca polis barikatını aşmaya çalıştı.
Halk, kendileri için düzenlenmesi gereken “bilgilendirme” toplantısına alınmadı. Ancak salona girmeyi başaran köylü kadınlar “Termik santral istemiyoruz”, “Kapılar açılsın” sloganları atmaya başlayınca toplantı başlamadan sonlandırıldı. Böylece düzmece ÇED toplantısı sonlandırılarak tutanak tutuldu, “Halk bilgi almak istemeyerek eylem yapmıştır” denildi.
Trakyalılar, Trakya topraklarını ve Kuzey Ormanları’nı zehirleyecek olan termik santrale karşı çıktıklarını söylemek için gelmişti “halkın katılımı toplantısı”na. Ancak salona alınmayınca salonun önünde saatlerce bekleyişini sürdürdü ve bölgeye ölüm getirecek termik santrallere karşı konuşmalar yaptı, sloganlar attı. Kuzey Ormanları Savunması aktivistleri de burada “Termik santral ölüm demektir, ölümün ‘ÇED’i olmaz” pankartı eşliğinde kara tulumlarla yere yatarak bir eylem yaptı.
Daha sonra yöre halkı basın mensuplarıyla kömürlü termik santralin yapılacağı alanı gezdi. Burada açıklama yapan Greenpeace, "Ergene havzasında, çiftçilerin sulu tarım yapabilmesi için bile yeterli miktarda su yokken hem kömürün yıkanması hem de santralin soğutması için milyarlarca ton su boşa harcanacak, 2014 yılından itibaren parçacık madde hava kirletici oranlarında kademeli bir artış gösteren bölgede, yeni termik santral emisyonları bu kirliliği kat be kat artıracak" dedi.
Köylüler ise "Zaten fabrikaların içindeyiz. Bir de üstüne üstelik kömürün zararlarını bile bile termik santral getireceklerini söylediler. Hem ormanları, hem toprağı, hem hayvanları yok ederek termik santral kurmak istiyorlar. Bunun sebebi yandaşlarına yol açmak. Her şey insan hayatından daha değerli bu ülkede" diyor.
Bir diğer köylü "Trakya zaten sanayi bölgesi. Termik santral yaptırıldığı zaman sularımız da kirlenecek. Biz bu kadar yaşadık ama çocuklarımız, torunlarımız bizim kadar yaşayamayacak. Biz yeşillikler içinde doğduk yeşillikler içinde ölmek istiyoruz. Bahçemize ektiğimiz domatesi, biberi yemek istiyoruz. Dumanla zehirlemek istiyorlar" dedi.
Türk Toraks Derneği ve Temiz Hava Hakkı Platformundan Doç. Dr. Haluk Çalışır da konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada "Çerkezköy'de kurulması planlanan kömürlü termik santral faaliyete geçerse, düşünüldüğü gibi baca filtrelerinin çalıştığı varsayıldığında bile her saat başı 525 kg yani 10 çimento torbasını dolduracak kadar toz havaya saçılacaktır. Bir günde bu miktar neredeyse bir kamyona ulaşmaktadır. Bacalardan çıkan bu tozlar, diğer kirleticiler ile de birleşerek çocukların, insan ve hayvanların akciğerlerine girecektir, toprağa ve suya yayılacaktır. Yani havamıza, toprağımıza suyumuza karışacak, yavaş yavaş kanser, kalp, beyin ve akciğer hastalıklarına yol açacaktır” dedi.