Katar'daki Dünya Kupası futbol maçlarının net bir galibi varsa, o da Filistin halkıdır. Orta Doğu'da düzenlenen bu türden ilk yarışmanın yeri olan ülkenin başkenti Doha'nın stadyumlarında, pazarlarında ve sokaklarında rekabet etmeseler de mücadeleleriyle dayanışma ön planda ve stadyumların, sokakların merkezindeydi.

Oyunlar tartışmasız olmadı. Katar'ın 2010 yılında oyunların ev sahibi seçilmesinden bu yana göçmen işçilere kötü muamele, hatta ölümler her zaman gündemdeydi ve tartışma konusu olarak öne çıkıyordu. Dünya Kupası'nın sahibi FIFA, Katar'ın katı yasalarını ihlal ederek LGBTQ haklarını destekledikleri için oyuncuların kapsayıcılığını simgeleyen "One Love" gökkuşağı kolluklarını takmalarını yasakladı. Ancak Katarlı devlet yetkilileri, kolluklara ve Filistin'le dayanışmanın diğer sembollerine ses çıkaramadılar.

Kupa boyunca her yerde “Özgür Filistin” bayrakları dalgalandı. Binlerce taraftar Filistin’e destek mesajları içeren kolluklar takıyordu. ABD destekli İsrail baskısına karşı mücadeleyi destekleyen katılımcılar marşlar ve şarkıları yüksek sesle her yerde söylediler. Aynı zamanda dünya çapındaki anti-Siyonist müttefikler dayanışmalarını gösterirken Katar'da ve ötesinde diğer Arap ülkelerinde bu dayanışmanın etkileri yankılanıyordu.

26 Kasım'da Tunus ile Avustralya arasında oynanan bir maç sırasında taraftarlar devasa bir “Özgür Filistin” pankartı taşıdılar. Dört gün sonra Tunus, Fransa ile oynadığında, seyirciler "Filistin!" diye tezahüratlar edip, bayraklar taşıdılar.

Fas milli takımı, kazandığı birçok zaferin ardından Filistin bayrağını dalgalandırarak Filistin davasına desteğini gösterdi. Taraftarlar, özellikle Fas'ın İspanya'yı 6 Aralık'ta penaltı atışlarında elemesini coşkuyla kutladı. Ardından 10 Aralık'ta Fas, Portekiz'i 1-0 yendi.

Fas, Dünya Kupası'nda çeyrek finale kalan ilk Arap takımı ve yarı finale kalan ilk Afrika takımı olmayı başardı. Fas'ın kupadaki galibiyetleri ve başarısı Afrika ve Arap dünyası ve özellikle Filistinliler için bir zafer olarak görülüyor.

Takımların galibiyetlerinin ardından, Filistin için tezahürat yapan Arap halkları Doha'da her gece kutlamalar düzenledi. Ayrıca Ramallah'ta ve İşgal Altındaki Batı Şeria ve Gazze'de binlerce kişi neşe içinde dans etti ve araba kornalarını çaldı; Arap dünyasında şenlikler yapıldı. Takım İspanya'yı yendikten sonra, kendinden geçmiş taraftarlar Fas'ın başkenti Rabat ve Kazablanka kentinde, ayrıca Avrupa metropolleri Londra, Paris ve Madrid'de sokakları doldurdu.

Yakın zamanda bazı Arap devletleri ile İsrail arasında diplomatik bağlar kurulmasına rağmen, Arap dünyasındaki kitleler buna meydan okurcasına Filistinlileri destekliyor. Bu sevgi ve dayanışma eylemleri Filistin halkının içini ısıtıyor.


Kathy Durkin tarafından 16 Aralık 2022 tarihinde Workers.org sitesinde yayınlan metinden çevrilmiştir.

Çeviri Kolektifi